LAÜ Akademisyeni Direktör, “Ergenlerde İnternet ve Oyun Bağımlılığı” üzerine bilgiler aktardı
“Ergenlik dönemi yüzyıllardır insanın kafasını karıştıran bir dönem olarak kalmıştır. Ergenlerin çocukluktan yetişkinliğe geçişte yaşadıkları birçok sorun, toplumsal değerlerle şekillenmiştir. Ergenin kendi varlığını ortaya koyma ve kendini tanımlama ihtiyacı ile yaptıkları keşifler, toplum tarafından çalkantılı bir dönem olarak algılanmıştır” diyen Direktör, günümüz yaşantısındaki hızlı değişimin ise ergenin yaşantısında çok daha büyük bir etki yarattığını belirtti. Direktör, “Teknoloji hızla gelişmiş ve sınırsız bilgi sunan siber mekanlar, günlük yaşantının da siber mekana taşınmasına neden olmuştur. Sanal ortamda bulunmak, gerçek beni keşfetmenin yerine geçip geçici ve sahte kimliklerle gerçek olmayan maskelerin zenginliğinin tadına varmayı sağlar hale gelmiştir” diyerek, siber mekan aracılığı ile ideolojik bir benlik mekanizması yaratılarak şiddet, haz ve yeni yaşantıların sanal deneyimlerle yaşanmaya başlandığını belirtti.
Direktör: Sosyal medya ile kendini ifade etmek ve her zaman arzuladığı beğenilmeyi elde etmek, interneti vazgeçilmez kılıyor
“Gerçek yaşamın onlara sunduğu kaygı, beğenilmeme, yetersizlik duyguları; anne-baba ile yaşanılan doğal çatışmalar yerini oyun ve internetin sunduğu sınırsız “zafer” ve “yaratılmış kendiliğe” bırakmıştır. Sosyal medya ile kendini ifade etmek ve her zaman arzuladığı beğenilmeyi elde etmek, interneti vazgeçilmez kılmıştır” diyen Direktör, oyunlar içerisinde ise çocukluktan beri gelen “kahramanlık arzusunun” giderildiğini, şiddet eylemlerinin gerçek olmadığı için rahatlıkla dışa vurulduğunu, günlük yaşamdaki zorluklarla mücadele yerine tekrarı olan oyunlar sayesinde yüzlerce kez kendini kanıtlama şansı bulunduğunu, arkadaşları arasında elde edemediği popülariteyi oyundaki liderlikle sağlandığını ve böylece gerçekte arzuladığı tüm istek ve arzuların sanal ortam aracılığı ile elde edildiğini dile getirdi. Direktör, bu kazançtan dolayı da vaktini gerçek uğraş yerine yarattığı kimlik ile yaratılan sorunlarla mücadele etmeye harcamanın daha cezbedici bir hal aldığını dile getirerek, kişiye istediği, idealize ettiği, kaygı uyandırmayan, yaratmayı olanaklı kılan ve istenilen şekilde gizlenebilen özgürlükler sunulduğunu ancak sunulan bu özgürlükler, sanal ortamın öngörülemeyen problemlerinin de ortaya çıkmasını olanaklı hale getirdiğini ifade etti.
Ergenlerle yapılan çalışmalarda internet ve oyun bağımlılığı giderek yükseliyor
“Son yıllarda internet, oyun, akıllı telefon bağımlılığı gibi davranış odaklı bağımlılıklar psikoloji alanının önemli bir sorunu haline gelmiştir. Ergenlerle yapılan çalışmalarda 2004’te %12’lerde olan bağımlılığın son yılarda %41’e yükseldiği ve bu sayının yapılan her yeni çalışma ile arttığı görülmüştür” diyen Direktör, oyun bağımlılığı ile ilgili yüzdelikler de benzer şekilde karşımıza çıkmakla birlikte zorba davranışlar ve yalnızlık duyguları ile ilişkili olduğunun görüldüğünü belirtti. Direktör, “Planlanandan daha fazla zaman harcama, diğer sorumlulukları yerine getirememe veya getirecek zaman bulamama, bir başka iş ile uğraşılırken oyun veya internette yapılacaklara ilişkin düşünsel etkinliklerde bulunma, beş dakika diyerek başlanan oyunun fark edilmeden saatlerce oynanması, oyun ya da internete girilemediğinde huzursuzluk yaşanması bağımlılık olarak ifade edilmektedir” diyerek internet ve oyun bağımlılıkları ulaşılabilir ve de insanlar tarafından kabul edilir olduğundan yaratacağı problemlerin oldukça büyük olduğuna ve bu nedenle kendisini denetleyemeyen bireylerin uzmanlardan yardım almasının gerekliliğine vurgu yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.