Senelik olarak gerçekleştirilen “Amerikalı Gençlerin Geleceğini İzleme Anketi”ne göre, Amerikan gençleri kendilerinden önceki nesillere kıyasla daha az sigara, içki ve uyuşturucu kullanıyor.
1975 yılından beri anketi gerçekleştiren Michigan Üniversitesi, Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nden Lloyd Johnston ve uzmanlara göre sigara kullanımındaki düşüş, genel düşüş üzerinde etkili olmuş olabilir.
Johnston’a göre sigara diğer yasadışı faaliyetlere “geçit” görevi görüyor ve sigara içme oranlarının düşmesi daha az sayıda gencin alkol ve uyuşturucu kullanmasını sağlıyor.
1991 yılında lise öğrencilerinin yüzde 11’i günde yarım paket veya daha fazla sigara içtiğini söylerken, bugün oran yüzde 1.8’e düşmüş durumda. Yüzde10.5 ise bir önceki ay içerisinde sigara içmediğini açıklıyor. Hatta e-sigara kullanımı da geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde16’dan yüzde12’ye düşmüş durumda.
Alkol tüketimi ise tarihin en düşük seviyesine gelmiş durumda. Hayatında en az bir kez sarhoş olduğunu açıklayan 12. Sınıf öğrencilerinin oranı 2001 yılında yüzde 53.2’yken, bugün yüzde 37.3’e düşmüş durumda.
Geçtiğimiz yıla kıyasla, önceki ay içerisinde esrar kullandığını belirten 8. Sınıf öğrencilerinin oranları 6.5’ten 5.4’e düşmüş durumda. Lise öğrencilerinin yüzde 22.5’u önceki ay içerisinde esrar kullandığını belirtirken, yüzde 6’sı günlük olarak kullandığını söylüyor.
Esrar kullanımının legal olduğu eyaletlerde gençlerin kullanım oranları ise Volkow’a göre korkutucu seviyelerde değil. Fakat geçmişteki illegal statüsü sebebiyle hakkında yeterli araştırma bulunmayan uyuşturucunun gençlerin beyin gelişimleri, hafızaları ve öğrenme yetileri hakkında ne ölçüde etkili olduğu ve etkilerin geri çevrilip çevrilemeyeceği bilinmiyor.
Ulusal Uyuşturucu Madde İstismarı Enstitüsü Direktörü Nora Volkow’a göre sosyal medya kullanımı ve video oyunları, bugünün gençleri üzerinde evde daha fazla zaman geçirme etkisi yaratarak alkol ve uyuşturucu kullanımında akran baskısını azaltıyor olabilir. Gençlerinin dikkatlerin bu yönde gelişmesi, madde kullanımının gelişebileceği sosyal ortamların azalmasına sebebiyet veriyor olabilir. Konu üzerinde yeterli akademik çalışma bulunmadığını açıklayan Volkow, çalışmaların gelecek nesiller için önemli olacağını vurguluyor.
Carnegie Mellon Üniversitesi'nde uyuşturucu politikaları konusunda çalışan araştırmacı Jonathan Caulkins ise gençlerin geçtiğimiz on yıllar içerisindeki en iyi dönemlerini yaşadıklarını belirterek bu noktaya gelinmesinde yaşanan süreçlerin iyi değerlendirilmesi ve trendin sürdürülmesi gerektiğini açıklıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.