Ölüyü diriltmek mümkün mü?
Değil.
O zaman bu gerçeği herkes görecek.
Herkes bilecek.
Mevcut KKKT Parlamentosu meşruiyetini yitirmiştir.
İşlevi sonlanmıştır.
Temsil ettiği bir irade de ortada kalmamıştır.
İtibarını kaybetmiş, halk nezdinde güvenilir olmaktan çıkmıştır.
KKTC Parlamentosu samimiyetten uzak, halkın ihtiyaçlarına cevap veremeyen,temsil ettiği iradeyle sürekli çelişen bir yapı haline gelmiştir.
işte bu nedenlerdir ki,böyle bir parlamentodan hangi hükümet modeli çıkarsa çıksın, bu halkın iradesini temsil etmeyecektir.
Hal böyle olunca da, bu şekilde ortaya çıkacak bir hükümetin ülkeye hiçbir faydası olmayacaktır.
Ha ne olacaktır?
Çıkar ilişkilerine dayalı grupların yine biraraya gelmesi sağlanacaktır.
Kısacası önü açılan halk olmayacaktır.
Toplumsal beklentiler yine karşılanmayacaktır.
Aksine kaos büyüyecektir.
İlkesiz siyaset hüküm sürmeye devam edecektir.
Şaibeler yine birbirini izleyecektir.
Siyasetteki yozlaşma sürüp gidecektir.
Zaten şimdiden o çıkar grupları da ellerini ovuşturmaya başladılar.
Daha dün partilerinden istifa edip ayrılan milletvekilleri şimdi istifa ettikleri parti olan DP ile UBP birlikteliğini desteklediklerini açıklamaya başladılar bile.
Hatta DP’ye geri dönmeye çalışanların olduğu bile söyleniyor.
Malı nerden götüreceklerinin hesabını yapmaya koyuldular.
Ülkede azınlıkta olmayan siyasetçi profilinin yapısı maalesef böyle.
İlkesiz, çapsız,edepsiz, arsız bir siyasetin içinde olmayı geleneksel hale getirmişler.
Ne yapacaksınız?
Seçilmişler bir kere..
Sonuna kadar kullanacaklar milletin ensesinden bu fırsatı.
Oysa olması gereken bu değil.
Dolayısı ile aklın yolu, en makul süre içerisinde bir erken seçime gitmektir.
Halkın iradesine başvurmaktır.
Bunu aksinin düşünen siyasi partilerin ve siyasetçilerin toplumsal kaygılardan çok bireysel kaygılarla hareket edecekleri çok açıktır.
Şimdi bir kez daha bunları ayırtedip görme zamanıdır..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.