İran’ın en önemli sanat etkinliği olarak görülen, Uluslararası Fajr Film Festivali’nin açılış etkinlikleri iptal edildi.
Festivalin basın bölümü bu kararı yayınladığı açıklamada, “şehitler için yas tutan ailelere saygı” ifadeleriyle gerekçelendirdi.
İran rejiminin büyük önem atfettiği bu festival, her yıl şubat ayında, İran İslam Devrimi’nin yıldönümü kutlamaları vesilesiyle düzenleniyor. Ancak bu kararda rejime karşı artan tepkiler ve İranlı sanatçıların festivali boykot etme kararının etkili olduğu belirtiliyor.
Öfkenin nedeni "yalan"
ABD’nin, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’yi öldürmesi sonrasında İran misilleme amaçlı olarak ABD'nin Irak'ta kullandığı üsleri hedef almış, bu esnada Tahran'dan havalanan Ukrayna uçağı bir füzenin isabet etmesi sonucu düşmüş, 176 kişi hayatını kaybetmişti. Önce uçağın düşmesinde sorumluluğu bulunmadığını iddia eden Tahran Yönetimi ancak üç gün sonra uçağın “insan hatası sonucunda füze ile vurulduğunu” kabul etmiş, “korkunç hatadan dolayı derin üzüntü duyulduğunu” açıklamıştı.
Kendilerine “yalan” söylenmiş olunmasına başkent Tahran’da düzenlenen protesto gösterileriyle tepki gösteren İran halkının eleştiri okları Uluslararası Fajr Film Festivali’nin düzenleyicileri arasında yer alan İran Kültür Bakanlığı’na da yöneldi. Ünlü İranlı sanatçılar film festivalini boykot etme kararı aldıklarını duyurdu.
Sanatçılar öfkeli
DW’ye konuşan ünlü İranlı heykeltıraş Barbad Golshiri, “Kültür Bakanlığı’na öfke büyük” diyerek şunları kaydetti:
“Kültür Bakanlığı aynı zamanda medya ve basından ve yalanlarından sorumlu. Bizler uyarıldık ve tehdit edildik. Ama ben susmayacağım. Pek çok sanatçı, Tahran’da şubat ayında düzenlenecek festivale katılmayacağını açıkladı. Pek çok diğer sanatçının da bu boykota katılacağını biliyorum.”
Boykot kararı alanlar arasında Masoud Kimiai ve Naser Taghvai gibi ünlü yönetmenler de yer alıyor. Taghvai, protesto etmek amacıyla festivale katılmayacağını açıkladı.
İranlılar, hükümetin kendilerine düşürülen Ukrayna uçağı nedeniyle yalan söylemiş olmasına, medyanın üç gün boyunca bu yalanları yansıtan yayınlar yapmış olmasına kızgın. Pek çok İranlı sosyal medyada, “uçakta Kanada vatandaşlığı da olan yolcular olmasaydı ve Kanada Hükümeti baskı uygulamasaydı belki gerçeği asla öğrenemeyecektik” paylaşımını yapıyor.
Düşürülen uçakta hayatını kaybedenler arasında, hem Kanada hem İran vatandaşlığı olan yazar Hamed Esmaeilion’un karısı ve 9 yaşındaki kızı da bulunuyordu. Kanada’nın Toronto kentinde yaşayan Hamed Esmaeilion’ı pek çok İranlı okur tanıyor. İran Kültür Bakanlığı ise bu yazarın yeni kitaplarının basılmasına izin vermiyor. Karısını ve kızını kaybettiği kaza sonrasında yazar Facebook sayfasında okurlarıyla duygularını şu ifadelerle paylaştı:
"Uçakta sadece insanlar yoktu. Kitaplar ve bezden bebekler de vardı. Adı Elli olan küçük pembe bir fil de vardı. Ben onu arıyorum.”
“Yurttaş değil, rehineleriz”
Bu arada Fajr Festivali'ne katılmayacağını açıklayan bir diğer ünlü İranlı sanatçı Pegah Ahangarani de tepkisini sosyal medya hesabından paylaştı.
Instagram hesabında “Biz yurttaş değil, rehineleriz” ifadeleriyle tepki gösteren ünlü oyuncu, şubat ayında düzenlenecek festivale katılmayacağını, katılacak “sözde sanatçılarla” da etkinliğin başarılı olamayacağını kaydetti.
Ahangarani, İran’da daha iyi bir yaşam sürdürebilmek amacıyla kasım ayından bu yana düzenlenen protestolara katılan halkın arkasında olduklarını da sözlerine ekleyerek bu harekete destek açıkladı.
İran’da ağır bir ekonomik krize yol açmakla suçlanan siyasi sisteme karşı genç ve yoksul kesimler tarafından düzenlenen protesto gösterileri kasım ayında güvenlik güçleri tarafından bastırılmıştı. Bu arada tepki hareketine, İran’ın orta sınıfı ve entellektüelleri de katılmaya başladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.