İşgale karşı tiyatro

[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption] Sorunlu yaşamlarımızda hep farklı dertlerimiz var. Hatalarımızı işgal eden problemlerden kaçıp kendimizi biraz olsun şımartmayı bilmeliyiz. Ben de geçtiğimiz akşam kendimi şımartma fırsatı buldum. Ülkemizde kültür sanat aktiviteleri olduğu zaman, özellikle vakit bulduğum zaman katılmaktan büyük keyif alıyorum. Salı gecesi işte böyle keyifli bir gecenin başlangıcıydı. Yıllardır bilet bulamamaktan şikayetçi olduğum Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde, ilk kez bu yıl, tüm festival boyunca keyif ile tiyatro seyretmenin heyecanını yaşayacağım. Aslında bu yılki festival ile ilgili, dostum Vasfiye’ye, bana bu şansı tanıdığı için teşekkür etmem gerek. Geçtiğimiz yıllarda, festivaldeki 1-2 tiyatro oyunu için bilet bulabilirken, bu yıl kombine sahibi oldum. Biletlerin satışa çıktığı sabah, Vasfiye, usanmadan, daha Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) açılmadan belediyenin kapısına dikildi. Hatta önünde 25-30 kişinin, sırf bilet almak için beklediğini de ifade etmişti Vasfiye. Bu yıl onun sayesinde, eşimle birlikte eksiksiz bir festival seyretme şansımız olacak.   Salı akşamı, Detay’daki işlerimi erkenden bitirmek ve festivale gidebilmek için yoğun bir gün yaşadım. Yakın Doğu Üniversitesi’nde gerçekleşen ilk gösterim öncesinde büyük bir kalabalık vardı. Üstelik siyaset, sanat ve iş dünyasının önde gelen bir çok ismi ile salon girişinde karşılaştık. Tiyatro salonu girişi, bu ülkede güzel şeylerin de olduğunu daha ilk dakikalardan gösteren türdendi. LTB’nin çok önemli ve zor bir süreçten geçtiği bu önemli günlerde, 12. Uluslararası Kıbrıs Tiyatro Festivali’ni ara vermeden yapma kararı riskli bir karardı. “Ülkede bunca sorun varken, LTB’de krizler henüz sonlanmamışken festivale ne gerek var?” diyenler o kadar çokken, bu yorumları yapanların salonda, ayakta tiyatro izleyenleri görmesi gerekiyordu. İlk gösterim bundan sonra da ülkede kültür ve sanatın Lefkoşa merkezli süreceğini müjdeler gibiydi.   Geceye dair satırbaşlarını değerlendirirken, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun emekçileri oyun öncesinde sahnede yerini aldı ve sevgili Kıymet’in konuşmasında bu günlere nasıl gelindiğini çok güzel bir şekilde özetlendi. 4 kişi ile çıkılan bu zor yolda bugün birçok genç ülkeye kültür hizmeti veriyor. Öte yandan gecede, Mustafa Akıncı’da sahneye çıkıp festivali değerlendirdi. LTB’nin efsane Belediye Başkanı olarak tanımlanan Mustafa Akıncı’nın, yıllar önce attığı adım ile oluşturulan bu ekip, belediyeciliğin bir tek çöp toplamak, su vermek gibi beledi hizmetler dışında da farklı görevleri olduğunun yıllar öncesinden özümsemesi olduğu bir kez daha salondaki seyirciler tarafından fark edildi. Ben şanslıyım, umarım sizlerde oyunlar için bilet bulmayı başarabilirsiniz. Hayatımızı işgal eden onlarca sorun arasında, kendi hayatımızı, farklı renkleri ile sahnede seyretmenin, kültür ve sanata ulaşmanın hazzını bu yıl tek bir oyunla bile olsa kaçırmayın derim.  

  GÖZE ÇARPANLAR Sayın Nidai Güngördü, şu sıralar özellikle istihdam konusunda sürekli vatandaşlar tarafından ziyaret edildiğinizi ve bu konuda vatandaşları kırmadan yardımcı olamadığınızı belirttiğinizi duyuyoruz. Bizce de belediyelerin personel alımı konusunda çok daha dikkatli olması gerek. Sayın Cemal Özyiğit, Erdoğan’ın ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sonrasında sizi beklenmedik derecede sessiz ve sakin görüyoruz. Birçok farklı noktadan Erdoğan’ın talepleri ile ilgili farklı iddialar gelirken, TDP’nin bu iddialara çok daha alternatif yorumlar üretmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Sayın Cenk Diler, dün Eziç Lefkoşa’da yediğimiz yemek oldukça keyifliydi. Anlaşılan bundan sonra daha sık buluşacağız. Öte yandan Detay ailesine yeniden hoş geldiniz. Sizin yazılarınızın ve analizlerinizin gazetemizde yer alması bizim kadar okuyucularımızı da sevindirecektir. Sayın Serdar Denktaş, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı olarak OTEM konusunda düğmeye basmanız ve bu kuruluşu yeniden ülkeye kazandırmanız başarılı bir girişim oldu. Umarız otellerde, daha çok vatandaşımızın istihdam edilmesi konusunda da çalışmalar yürütürsünüz. Sayın İnci Pars, bu kez BRT ekranlarında “Yasemin Kokulu Sohbetler” isimli talk show programı ile yeni bir maceraya atıldığınızı gözlemiyoruz. Modellik, oyunculuk derken umarız Ziya Tunaç’ın yönetmenliğindeki program medyada daha yükseklere çıkmanızı sağlar. Sayın Öncel Polili, dün vatani görevinizi yerine getirmiş ve askeri deneyimlerinizi güncellemişsiniz. Çarşamba gününde ülkede asayişin berkemal olması sanıyoruz tamamı ile sizin seferberliğinizden kaynaklandı. Umarız siz de büyük keyif aldınız.  

  GÜNÜN RESMİ Ne fark eder isminin ne olduğu. Belki Muhammed, belki Adem hatta Armen olabilir adı. Coğrafyanın da hiç önemi yok. Belki Afganistan, belki Kore hatta Ukrayna. Hayatın adil olmadığını düşündüğümüz zamanlarda patlayan silahları, göç eden mültecileri ve çocuk askerleri düşünmeli. Tecavüz edilen, seks işçiliğinde kullanılan tüketilen gelecekleri fark etmeli. Adalet mi dediniz? Bir de bu pencereden bakın çocuklara.        

  NOSTALJİ Kimi yaşamlar ibret alınacak öykülerle doludur. Onların başarıları herkesi imrendirir. Oysa engellerle dolu bir dünyaya girmek ve tüm hayatın olumsuz yönde değişmesi hayatın sonu gibi algılanırken, bu resimdeki cesur yürekler, engellerin kafalardaki engeller olduğunu öğrettiler. Resimde beleklerin arasında olanlarda var. Topluma kattığınız her şey için teşekkürler.