• BIST 9615.43
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • Lefkoşa 9 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 7 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 0 °C

İsrail Dışişleri Bakanı Lapid Ankara'da, ana gündem maddesi 'güvenlik alanında işbirliği'

İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, bugün Ankara'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geliyor.
İsrail Dışişleri Bakanı Lapid Ankara'da, ana gündem maddesi 'güvenlik alanında işbirliği'

2009 yılında bu yana çalkantılı seyreden ilişkilerde son dönemde hem güvenlik ve istihbarat hem turizm ve ticaret alanında işbirliği yapılması için atılan adımlar sonrası bu ziyaret, iki ülke için de kritik önemde.

BBC Türkçe'nin hem İsrail hem de Türkiye'den görüşmelere yakın kaynaklardan edindiği bilgiye göre; ana gündem maddesi güvenlik alanında yapılan işbirliği olacak.

Öyle ki; İsrail'de derin bir hükümet krizinin yaşandığı dönemde Lapid, Ankara ziyaretini iptal etmedi.

İsrail'de Lapid'in ortağı olduğu koalisyon hükümeti, Pazartesi günü, gelecek hafta meclisin feshi için bir oylama yapılacağını açıkladı. Oylamadan fesih yönünde karar çıkmasına ve ülkenin yeni bir seçime gideceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Ancak Lapid, Türkiye ile özellikle son haftalarda geliştirilen istihbarat işbirliğine verilen önemi vurgulamak için Ankara'ya gelmeyi tercih etti.

Kısa bir süre önce İsrail, Türkiye'deki vatandaşlarını İran'dan gelecek olası bir suikast ve saldırı tehdidine karşı uyarmış; vatandaşlarının derhal Türkiye'yi terk etmesi çağrısı yapmıştı.

Bu süreçte Türkiye'ye de işbirliği için teşekkür açıklamaları geldi.

Türkiye'de de hükümete yakınlığıyla bilinen bazı haber kuruluşları, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) yürüttüğü bazı operasyonlarla İran'dan gönderildiği iddia edilen suikast timlerinin yakalandığını; İsrail vatandaşlarının hayatlarının kurtarıldığını belirten haberler yayımladı.

Lapid'in ziyaretinin hemen öncesinde, bu sabah da İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İsraillilere yönelik tehditle bağlantılı olarak bazı adreslere operasyonlar düzenledi.

İsrail vatandaşlarının güvenliği için yapılan ortak çalışmalar, iki ülkenin yoğun istihbarat paylaşımı sayesinde gerçekleştirilebildi.

Bu kadar yoğun istihbarat paylaşımı, 2009'dan bu yana gerilimin sürdüğü ilişkilerde uzun süredir görülmeyen bir durum ve önemli bir eşik olarak değerlendiriliyor.

Öyle ki; İsrail, güvenlik tehdidi gerekçesiyle Türkiye ile uçuşları da durdurmayı düşünmüş; ancak yapılan görüşmeler sonrası turizmin ve iş insanlarının ziyaretlerinin engellenmemesi için bu adımı atmaktan vazgeçmişti.

Bu gelişmenin ardından iki ülke arasında turizm işbirliğinin geliştirilmesi de bugün masadaki konular arasında yer alacak.

Büyükelçilerin geri gönderilmesi için 'şartlar olgunlaşmalı'

Başta İsrail olmak üzere iki taraf için de güvenlik işbirliğinin artırılması ve karşılıklı güvenin geliştirilmesi, iki ülke ilişkilerinin uzun vadede sağlam temeller üzerine yükselmesi açısından önemli. Ankara da Tel Aviv de yakınlaşmaya bu şekilde bakıyor ve karşılıklı büyükelçilerin atanması için bu kez daha sağlam atılmasını, şartların yeterince olgunlaşmasını ve büyükelçilerin kolaylıkla geri çekilmeyeceği bir seviyeye gelmesini bekliyor.

Mayıs 2010'da Gazze'ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yönelik İsrail askerlerinin uluslararası sularda yaptığı baskında dokuz Türk vatandaşının ölümü sonrası yaşanan kriz, iki ülke arasındaki en derin krizlerden biri olmuştu.

İsrail tarafının 2013'te özür dilemesi ve tazminat verileceği açıklaması sonrası 2016 sonunda karşılıklı büyükelçi atamasıyla normalleşen ilişkiler kısa süre sonra yeniden gerildi.

Aralık 2017'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan etmesi ve ABD Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşıması sonrası, Filistinlilerin tepki protestolarında sivillere yönelik saldırılar nedeniyle çok sayıda insan ölmüştü. Bunun üzerine Türkiye 15 Mayıs 2018'de Tel Aviv büyükelçisini istişareler için merkeze çağırmıştı.

İsrail, Filistin meselesiyle ilgili gelişmelerin de ikili ilişkilerde derin çatlaklar yaratmaması için Türkiye'deki Hamas üyelerinin faaliyetleri konusunu da Lapid'in ziyaretinde gündeme getirecek.

Bu konu, Mevlüt Çavuşoğlu'nun bir ay önce yaptığı İsrail ziyaretinde de gündeme gelmişti.

Enerji işbirliği için de 'uzun vadeli istikrarlı ilişki' hedefi

Bu ziyaretin önemli gündem maddelerinden biri de enerji olacak. Enerji konusu Ankara için çok daha kritik önemde.

Türkiye, İsrail gazının Avrupa'ya ulaştırılması için üzerinde çalışılan EastMed boru hattı projesinde İsrail'in Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs'la işbirliği yapmasından duyduğu rahatsızlığı sıklıkla dile getiriyor ve Türkiye olmadan Doğu Akdeniz'deki enerji işbirliklerinin "eksik kalacağı" yorumunu yapıyor.

Son dönemde Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş sonrası Batı'nın enerjide Rus gazına olan bağımlılığını azaltma girişimleri de, Ankara için yeni enerji merkezi olma isteğini güçlendiren bir gelişme oldu.

Ankara, İsrail gazının daha pahalı ve teknik olarak inşası meşakkatli bir boru hattı yoluyla Kıbrıs üzerinden Avrupa'ya gönderilmesi yerine, Türkiye'de halihazırda var olan boru hatları üzerinden Avrupa'ya taşınabileceğini söylüyor.

Aslında İsrail tarafında da uzmanlardan alınan görüşler doğrultusunda bu yöntemin çok daha uygun olacağı değerlendirmesi yapılıyor.

ABD de, maliyeti yüksek ve uygulanabilirliği zor olduğu gerekçesiyle EastMed projesinden desteğini çektiğini açıklamıştı.

Tüm bunlara rağmen İsrail, Türkiye ile enerji alanında işbirliği yapmak için çok daha uzun vadeli, istikrarlı ve karşılıklı güvene dayalı bir ilişki gelişmesini bekliyor. Zira stratejik önemi yüksek enerji alanında işbirliği yapmak için İsrail devleti, devamlılığın garanti altına alınmış olması gerektiği kanısında.

Bu sebeple de Türkiye ile yapılacak enerji işbirliğinin, diğer bölge ülkeleriyle yapılan enerji işbirliklerini olumsuz etkilemeyeceğinden emin olmak istiyorlar.

Öyle ki, kısa bir süre önce İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Hayat, İsrail'i ziyaret eden Türk gazetecilere yaptığı açıklamada ""Türkiye'yle ilişkilerimizin gelişmesi, Yunanistan ve Kıbrıs ile var olan iyi ilişkilerimiz pahasına olmayacaktır. Enerji konusunda işbirliğimizin geliştirilmesi, uzun vadeli hedefleri olan yüksek bütçeli projelere dayanıyor. Daha önce de söylediğim gibi belli konularda daha yakın ve daha uzun vadeli işbirliği yapabilmemiz için ilişkilerde belli bir istikrarı sağlamamız gerekiyor" demişti.

Var olan anlaşmalara Türkiye'nin katılması ise mümkün gözükmüyor çünkü Ankara, İsrail'in enerji alanında anlaşmalar imzaladığı Kıbrıs Cumhuriyeti'ni resmen tanımıyor; fiilen bölünmüş olan adanın güneyindeki yönetimi "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi" olarak adlandırıyor.

İsrail'in Türkiye'yle enerji işbirliği alanına temkinli yaklaştığının bir göstergesi de, kısa süre önce Mısır'la yaptığı anlaşma oldu.

14 Haziran'da Avrupa Birliği (AB), Mısır ve İsrail arasında imzalanan anlaşmaya göre Doğu Akdeniz'den çıkarılan İsrail gazı Mısır'da sıvılaştırılarak LNG haline getirilecek; ardından Avrupa'ya taşınacak.

İsrail gazının bir kısmı zaten bir süredir boru hatlarıyla Mısır'ın Akdeniz kıyısındaki LNG tesislerine taşınıyordu.

AB, bu hamlesiyle EastMed projesini farklı bir şekilde hızlandırmış ve Rusya'ya olan enerji bağımlılığını azaltmak için hızla doğal gaz transferi yapabileceği bir anlaşma yapmış oldu.

Mısır'dan Avrupa'ya taşınacak LNG miktarının önümüzdeki birkaç yıl içinde önemli oranda artırılması planlanıyor.

İlişkilerde Azerbaycan etkisi

İki ülke arasında yapılacak olası bir enerji işbirliğine, hem İsrail hem Türkiye'yle enerji, ticaret ve savunma alanında stratejik bir ilişki geliştirmiş olan Azerbaycan da olumlu yaklaşıyor.

Azerbaycan, Hazar Denizi'nden çıkarılan doğal kaynakların TANAP ve TAP üzerinden Avrupa'ya taşınması projesinin önemli bir parçası. Bakü, bu rotaya İsrail gazının da eklenmesi halinde boru hatlarının çok daha fazla önem kazanacağını düşünüyor ve iki tarafla yapılan görüşmelerde bunu dile getiriyor.

Bakü, geçen yıl Türkiye ile İsrail arasında normalleşme görüşmeleri yapılırken "İki ülke arasında arabulucu olmaya hazırız" mesajları vermişti.

İki ülke arasındaki yakın ilişki, -son dönemde Türkiye ile İsrail arasındaki görüşmelerin de en önemli gündem maddesi olan- İran'a karşı güvenlik işbirliğiyle daha da perçinleniyor.

Örneğin İsrail özel kuvvetleri, Azerbaycan'ın sınır görevindeki askerlerine bu konuda özel eğitim verirken bir yandan da sınırın teknik takibi için Azerbaycan ordusuna gelişmiş teçhizat sağlıyor. İki ülke arasındaki istihbarat desteğinin de merkezinde İran'dan gelecek tehdit yer alıyor.

Azerbaycan, iki ülkeyle bu yakın ilişkilerini, Rusya'nın enerji alanındaki üstünlüğünü kırmak için enerji işbirliğine çevrilmesi için önerilerde bulunmaya ve yapıcı rol oynamaya devam ediyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler