Mısırlı güvenlik kaynakları Hamas'tan 14 İsrailli kadın ve çocuğun isimlerini aldıklarını ve rehinelerin Mısırlı yetkililere ne zaman teslim edileceğine dair daha fazla ayrıntı beklediklerini söyledi.
İsrailli güvenlik yetkilileri listeyi incelerken, Başbakan Benjamin Netanyahu'nun ofisi serbest bırakılması beklenenlerin sayısını ya da zamanlamasını teyit etmedi.
Cuma günü serbest bırakılanlar arasında, bir hastane koridorunda koşarak babasının açık kollarına koşan dokuz yaşındaki Ohad Munder de vardı.
Merkezin Pediatri Direktörü Gilat Livni gazetecilere yaptığı açıklamada, Munder ve aynı anda serbest bırakılan diğer üç çocuğun durumunun nispeten iyi olduğunu söyledi. Bazılarının yaşadıkları çile hakkında konuştuklarını söyledi ancak ayrıntı vermekten kaçındı.
Livni, "Deneyimlerini paylaştılar, geç saatlere kadar onlarla birlikteydik ve bu ilginç, üzücü ve dokunaklıydı" dedi.
İsrailli hapishane yetkilileri, geçen hafta Katar'ın arabuluculuğunda varılan anlaşmanın şartları doğrultusunda Cumartesi günü 42 Filistinli tutukluyu daha serbest bırakmaya hazırlandıklarını söyledi.
Yedi haftalık savaşın ilk molası olan ateşkes uyarınca, İsrail hapishanelerindeki binlerce tutuklu arasında bulunan 150 Filistinli kadın ve çocuğa karşılık Hamas tarafından tutulan 50 kadın ve çocuk dört gün içinde aşamalı olarak serbest bırakılacak.
Hamas savaşçıları Cuma günü 13 İsrailli, 10 Taylandlı tarım işçisi ve bir Filipinli olmak üzere toplam 24 rehineyi serbest bırakırken İsrail de 39 Filistinli kadın ve genci gözaltından serbest bıraktı.
Rehine aileleri bu gelişmeyi memnuniyetle karşıladı ancak mutlulukla birlikte Gazze'de hala tutulanlar için duyulan endişe de vardı.
Eşi Doron ile çocukları Raz ve Aviv Cuma günü serbest bırakılan Yoni Katz Asher "Ailemi geri aldığım için mutluyum" dedi. "Ama kutlama yapmıyorum, son rehine de evine dönene kadar kutlama yapmayacağım."
YARDIM KAMYONLARI
Her iki taraf da ateşkes sona erer ermez çatışmaların yeniden başlayacağını söylese de ABD Başkanı Joe Biden ateşkesin uzatılması için gerçek bir şans olduğunu söyledi.
Ateşkesin Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için kritik bir fırsat olduğunu söyleyen Biden, İsrail-Hamas savaşının ne kadar süreceği konusunda spekülasyon yapmaktan kaçındı.
İsrail, savaşçılarının Gazze Şeridi çevresindeki güvenlik bariyerlerini aşıp abluka altındaki İsrail yerleşim bölgelerine saldırarak 1.200 kişiyi öldürmesi ve yaklaşık 240 kişiyi rehin almasının ardından Hamas'ı yok etme sözü verdi.
Filistinli sağlık yetkilileri, o tarihten bu yana İsrail'in Gazze'ye bomba yağdırdığını ve yaklaşık %40'ı çocuk olmak üzere 14.000 kişinin öldüğünü söylüyor.
Gazze'nin 2,3 milyonluk nüfusunun yüz binlercesi, çoğu kuzey yarısında olmak üzere evlerini terk etti.
Ateşkesin silahları susturmasıyla birlikte daha fazla yardım gelmeye başladı.
BM insani yardım ofisinden yapılan açıklamada, bir BM konvoyunun bir aydan uzun bir süredir ilk kez Gazze'nin kuzeyinde yerlerinden edilmiş insanlar için iki barınağa yardım ulaştırdığı belirtildi.
Dört yakıt kamyonu ve yemeklik gaz taşıyan dört kamyon daha Cumartesi günü erken saatlerde Refah sınır kapısından Gazze'ye geçti. İsrail'in ablukası nedeniyle akut yakıt sıkıntısı çeken Filistinliler, tüplerini doldurmak için uzun kuyruklar oluşturdu.
Yardım grupları da geçici ateşkesi, saldırılar ve yakıt yetersizliği nedeniyle çökmek üzere olan bazı kuzey hastanelerindeki hastaları ve sağlık çalışanlarını tahliye etmek için kullandı.
'HALA KORKUYORUM'
Tayland, Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda Cuma günü Gazze'den 10 vatandaşının serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılarken, 20 vatandaşının da hala gözaltında tutulduğunu söyledi. İran bu serbest bırakılmanın kolaylaştırılmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Serbest bırakılanlar arasında, kız kardeşi Roongarun Wichagern'e göre, ailesi yedi hafta önceki Hamas saldırısında öldürüldüğünü düşünen Taylandlı tarım işçisi Vetoon Phoome de vardı.
Tayland'ın kuzeydoğusundaki evinden yaptığı açıklamada Roongarun, "'Ben ölmedim, ölmedim' dedi," diyerek 33 yaşındaki kardeşinin hayatta kalmasını bir "mucize" olarak nitelendirdi.
Filistinlilerin evlerinde sevdiklerine kavuşmanın sevinci acı ile karışıktı. Görgü tanıkları, mahkumların serbest bırakılmasından önce en az üç vakada İsrail polisinin ailelerin Kudüs'teki evlerine baskın düzenlediğini söyledi. Polis yorum yapmayı reddetti.
2015'te bıçak ve saldırı suçlarından sekiz yıl hapis yatan 24 yaşındaki Filistinli Marah Bkeer'in annesi Sawsan Bkeer, "Beklerken hissettiğimiz bu küçük sevinç bile gerçek bir sevinç değil" dedi.
İsrail polisi, kızının serbest bırakılmasından önce Kudüs'teki evine baskın düzenlerken görülmüştü.
"Hâlâ mutlu hissetmekten korkuyoruz," diye ekledi.
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta, evine döndüğünde onu harabe halinde bulan Filistinli bir kadın olan Tahani al-Najjar, çatışmalara ara verilmesinin yeterli olmadığını söyledi.
"Söyleyin bana bu ateşkesten ne kazandık?" diye sordu. "Bu ateşkesten ne kazandık? Sadece kalbimizi acıttınız. Bizim için bir çözüm bulmak istiyor musunuz? Bizim için kalıcı bir ateşkes yapmalısınız."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.