Prens Harry ile birlikte kraliyet unvanlarından vazgeçerek ABD'ye yerleşen Meghan Markle, kendi düzeltmesiyle Sussex Düşesi, The Cut dergisine verdiği röportajla gündemden düşmüyor.
İngiltere’de monarşiye aldığı tavır nedeniyle ‘istenmeyen gelin’ statüsünü koruyan Markle, yaptığı açıklamalarla İngiltere Kraliyet Ailesi’ni topa tutarken, kendisini de Nelson Mandela ile kıyasladı. Özellikle Oprah Winfrey röportajından sonra gündemi uzun süre meşgul eden Markle, bu röportajın ardından, yine İngiliz basınında yerini sağlama almış gibi görünüyor…
Tabii Markle’ın her yaptığı bu kadar gündemdeyken, röportaj da haliyle günlerdir yabancı basını meşgul ediyor. Sosyal medyada Düşes’i topa tutan da var, söylediklerinden etkilenenler de…
Bundan yola çıkarak Markle’ın röportajında öne çıkan 5 başlığı sizler için derledik.
1- ‘Çocuklarımın fotoğrafını onlara N-kelimesi ile seslenenlere veremezdim’
İlk olarak 41 yaşındaki Markle’ın, The Cut röportajında Kraliyet Ailesi’nden The Firm yani şirket diye bahsetmesi oldukça dikkat çekiciydi. Markle, sansasyonel açıklamalarına bir yenisini daha ekledi.
Markle, , “İçeride gerçekten bir yapı var. Eğer ailenin bir üyesi olarak çocuğunuzun fotoğraflarını yayınlamak istiyorsanız, önce onları Royal Rota’ya vermeniz gerekiyor” dedi. Kısaca bahsetmek gerekirse burası, İngiltere’de kraliyet ailesini kapsayan bir basın havuzu olarak düşünülebilir. Ancak Markle’ın İngiliz basınına savaş açtığı düşünüldüğünde fotoğrafı kendi hesabından yayınlaması oldukça normal. Tabii kraliyete göre değil…
Markle, fotoğraflarını Royal Rota’ya göndermeden yayınlamasıyla ilgili kendini savunurken, “Neden çocuklarımın fotoğraflarını onlardan ‘N kelimesi’ diye bahsedenlere göndermek isteyeyim ki?” dedi. Markle, “Bana bunun ne kadar mantıklı olduğunu söyle, sonra o oyunu oynayacağım.” diye de ekledi. Markle’ın N word yani N kelimesi olarak söz ettiği sözcük Nigger yani zenci demek. Tabii ki ABD gibi ırkçılığın yaygın olduğu ülkelerde bu tarz kelimelerin kullanılmasından kaçınılıyor. O yüzden kısaltmalarıyla kullanılıyor.
Daha önce de Opraf Winfrey röportajında çocuklarına ve kendisine yönelik ırkçı tavırla karşılaştığını hatta bu durumun onu intihar düşüncelerine ittiğini söyleyen Markle, yine bu tutumundan geri atmayarak ‘mağdur gelin’ rolünü sürdürdü. Tabii Markle, zorbalıkla karşılaşmıştır. Tabii zor günler geçirmiştir ama bu kadar göz önünde olan bir figür olarak bu durumlara hala böyle tepkiler veriyor olması biraz sorgulamaya değer görülüyor. Bir de tabii “Kraliyet bu kadar ırkçı olsa biricik oğulları, taht varisi Prens Harry’nin seninle evlenmesine izin verirler miydi?” sorusu hala gündemde…
2- ‘”Beni Prenses olarak gördüklerinin farkındayım.”
Şimdilerde eşi ve iki çocuğuyla birlikte ABD’de yaşayan Meghan Markle, röportajda kendisini rol model olarak gördüklerini belirtirken, kendisini ‘gerçek hayatın prensesi’ olarak tanıttı. Düşeslik unvanından vazgeçen Markle’ın “Beni küçük kızların izlediğini ve ‘Aman Tanrım’ gerçek bir prenses dediklerinin farkındaydım. Ancak içinizde okuduğunuz tüm peri masallarından daha büyülü bir hayat yaratacak güç var. Bir gün bir prensle evlenmeyi kastetmiyorum. Aşkı bulabilirsiniz, mutluluğu bulabilirsiniz.” sözleri dikkat çekti.
Gerçek hayatta prenses olarak anılmak bu kadar hoşuna giden birinin unvanlarından vazgeçip bir de üstüne bunları söylemesi de kafaları karıştırdı…
3- Markle'ın evliliğini Nelson Mandela'nın özgürlük mücadelesine benzetmesi
Markle, 2019’da The Lion King (Aslan Kral) filminin Londra’daki tanıtımı sırasında film ekibinden Güney Afrikalı bir kişinin kendisine “Şunu bilmeni isterim ki sen evlendiğinde, bizim ülkemizde sokaklar Mandela hapisten çıktığındaki kadar coşkuluydu” dediğini anlattı.
Röportajın en can alıcı yerlerinden biri olan bu sözler, uluslararası kamuoyunda gündem olurken, Mandela'nın torunu dahil birçok kişi bu sözlere tepki gösterdi. Nelson Mandela’nın torunu Zwelivelile “Mandla” Mandela, Markle’ın bu sözleri karşısında “dilinin tutulduğunu” belirtti.
Markle’ın kendisini, 350 yıllık sömürgeciliğin ve Güney Afrika’daki zalim apartheid rejiminin sonlandırılmasıyla bir tutması bir yandan da alay konusu oldu…
4- Yıllardır tuttuğu Kraliyet günlüğü
Markle, Harry ile evlendiği 2018 yılından başlayarak Londra’da yaşadığı süre boyunca olup biteni kaydettiği bir günlük tuttuğunu açıkladı. The Cut’a verdiği röportajda Frogmore Cottage’da eşyalarını toplarken bu günlüğe yeniden rastladığını anlattı. Markle, “Geri dönüyorsun, çekmeceleri açıyorsun ve sonra da “Aman Tanrım! Günlüğe bunları mı yazmışım” diyorsun.” dedi.
Markle’ın bu sözleri kraliyet ailesine bir gözdağı olarak yorumlanırken, Kaleme aldığı Diana: The Caring Princess adlı kitapla tanınan Margaret Holder, “Sırları öğrenebilmek için kraliyet ailesinde yeteri kadar zaman geçirdi. Markle bu sayede servet kazanabilir.” dedi.
Kraliyet ailesine ‘sırlarınızı biliyorum’ diyen Markle, belki ileride bunları bir kitaba dönüştürmeyi düşünürse, yeni skandallar da patlar gibi görünüyor…
5- “Harry, bana ‘Babamı bu ayrılık sürecinde kaybettim' dedi.
Markle’ın bir bir bombaları patlattığı röportajında en dikkat çeken kısımlardan biri ise kuşkusuz Prens Charles ile ilgili söylediği sözlerdi. “Konuşmamı engelleyecek bir belge imzalamak zorunda kalmadım. Hala iyileşiyorum” diyen Markle babası Thomas Markle ile arasındaki sorunlu ilişkiye de değinerek “Harry, bana ‘Babamı bu ayrılık sürecinde kaybettim' dedi. Onlar, benim olduğum gibi olmak zorunda değil ama bu onun kararı” ifadelerini kullandı.
Kraliyet gelinine ailelerle aralarındaki çatlakları gidermek için yer olup olmadığı sorulduğunda ise “Bence affetmek gerçekten önemli. Affetmemek çok daha fazla enerji gerektirir. Ama affetmek çaba gerektirir. Ben gerçekten aktif bir çaba harcadım, özellikle de her şeyi söyleyebileceğimi bilerek” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.