Görevini 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya devreden 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, söz verdiklerini yapmanın, yeminine sadık kalmanın, halkına hizmet etmenin onuru içerisinde olduğunu vurguladı. Eroğlu, “Bugünden itibaren aktif siyasi yaşamıma noktayı koyarken herkese hakkınızı helal edin diyorum. Benim bu millete bir nebze hizmetim olmuşsa ne mutlu bana. Kimseye kırgın, kızgın değilim. Tüm halkımıza, bana gösterdikleri sevgi saygı için müteşekkirim” diye ekledi.
KKTC 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, devir teslim töreninde yaptığı konuşmaya, Cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Akıncı’yı başarısından ötürü tebrik ederek başladı.
Eroğlu, “En samimi duygularla milletimiz, devletimiz, halkımız için başarılı çalışmalar yapmasını diliyorum” dedi.
“Beş yıl önce Cumhurbaşkanlığı görevime başlarken Allah’tan bana günü geldiğinde, görevimi layıkıyla yapmış olmanın gururu ile devretmeyi nasip etmesini dilemiştim.
Çok şükür ki öyle oldu” diyen Eroğlu, söz verdiklerini yapmanın, yeminine sadık kalmanın, halkıma hizmet etmenin onuru içerisinde olduğunu vurguladı.
Her zaman, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmanın bilinci ile hareket ettiğini söyleyen Eroğlu, ülkede var olan güvenli ortamı riske atmayacak, insancıl, gerçekçi bir politika izlediğini belirtti.
Rum lider Nikos Anastasiadis’le birlikte mutabakata vardıkları 11 Şubat 2014 Ortak Açıklama metni ile Kıbrıs Türk halkı için önemli kazanımlar elde ettiklerini, uzlaşıya giden yolun haritasını ortaya koyduklarını söyleyen Eroğlu, Anastasiadis’i görüşme sürecinde al-ver aşamasına getirdiklerinin altını çizdi.
Eroğlu, şöyle devam etti:
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin son ziyareti sırasında ‘2015 yılı sonuna dek Kıbrıs’ta ayrı ayrı ve eş zamanlı referandumlara gidilmesinin mümkün olduğunu’ söylemesi bizler adına önemli bir kazançtır. Şimdi yapılması gereken, yapılandırılmış, sonuç alıcı bir görüşme süreci ile kısa zamanda Kıbrıs konusunu bütünlüklü bir çözüme kavuşturmaktır. Kıbrıs konusu artık bir sonuca bağlanmalıdır. Bu tarihi dönemeçte, uluslararası toplumun da benimsediği ve Eide’nin açıkça ifade ettiği, kapsamlı ve çözüm odaklı bir yaklaşımdan ayrılmamamız gerektiğinin de altını çizmekte yarar görüyorum.”
Eroğlu, barışçı, antlaşmadan yana tavrı ortada olan ve bunu her aşamada somut davranışlarıyla da kanıtlamış olan Kıbrıs Türk halkının Rum uzlaşmazlığına rağmen hala izolasyon altında tutmanın uluslararası toplum açısından doğru bir davranış olmadığını belirtti.
“GÖREVLER BAYRAK YARIŞI GİBİDİR”
Görev süresi boyunca kapısının herkese, her kesime, tüm halka açık olduğunu, sosyal sorumluluk projelerine, sanata, kültüre, çevreye, sağlık konularına özel önem vermeyi görev bildiğini söyleyen Eroğlu, görevlerin bayrak yarışı gibi olduğunu, hedefe varmak için bayrağın alınan noktadan ileri noktaya taşındığını ifade etti.
Eroğlu, “Ortak hedefimiz halkımızı , özgür, egemen, güvenli, refah ve huzur içinde bir geleceğe taşımak olmalıdır. Bu bağlamda,yasasını Meclis’ten geçirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasının kuruluşunun tamamlanmasına, devraldığımız eski Vakıflar Sineması’nın Vakıflar İdaresi ile işbirliği içinde bir Kültür ve Sanat Sarayı’na dönüştürülmesine, arazi tahsisini yaptırdığımız Çocuk Destek Rehabilitasyon Merkezi’nin inşasına gidilmesine gereken ilginin gösterilmesini bekliyorum” diye konuştu.
“SİYASET HALK İÇİNDİR, ÜLKE İÇİNDİR”
Eroğlu, siyasetin halk ve ülke için olduğunu söyleyerek, “Eğer insan, halk, vatan, millet sevgisi ile siyaset yaparsanız siyasetten kopamazsınız. Evinizi, eşinizi, çoluğunuzu çocuğunuzu ihmal edebilirsiniz ama halkınızı, görevinizi ihmal edemezsiniz.Ben bu anlayışta oldum” dedi.
Eroğlu, şöyle devam etti:
“Özgeçmişimde de ifade edildiği üzere halkımızın takdiri ile uzun yıllar ülkeme hizmet etme fırsatını bulurken, demokrasimizin, ekonomimizin, sektörlerim gelişmesi, refah seviyemizin, yaşam kalitemizin artması için çaba gösterdim. Dileğim bundan sonra her alanda daha ileri gelişmelerin yaşanmasıdır. Tabii bu saatten sonra benim aktif siyasete dönüşüm asla söz konusu olmayacak ama gerektikçe, halkıma bildiğim, gördüğüm doğruları söylemekten , görüşlerimi açıklamaktan geri durmayacağım. Daha önce de ifade ettiğim üzere Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ne zaman arzu ederlerse kendisi ile görüş ve düşüncelerimi paylaşmayı görev addedeceğim.”
“KİMSEYE KIRGIN, KIZGIN DEĞİLİM”
Kıbrıs Türk halkının takdiri ile 1976 yılından bu yana siyasetin içinde olduğunu belirten Eroğlu, şunları kaydetti:
“Bugünden itibaren aktif siyasi yaşamıma noktayı koyarken herkese hakkınızı helal edin diyorum.Benim bu millete bir nebze hizmetim olmuşsa ne mutlu bana. Kimseye kırgın, kızgın değilim. Tüm halkımıza, bana gösterdikleri sevgi saygı için müteşekkirim. Görev yaptığım yıllar boyuna birlikte çalıştığım tüm arkadaşlarıma katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.
Tüm halkımıza şükranlarımı ifade ediyorum. Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakanı, Bakanları ve milletvekillerine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Türkiye büyükelçilerine, diplomatlarına, kahraman, vefakar, cefakar Anadolu’daki kardeşlerime sevgilerinden, ilgilerinden dolayı müteşekkirim. Özveri ile çalışan Cumhurbaşkanlığı personeline ve tüm yakın çalışma arkadaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum.
İzninizle bu noktada özel bir teşekkürü de değerli eşim Meral Eroğlu’na ve tüm aileme göndermek istiyorum. Onların sayesinde en zor koşullarda bile halkıma hizmet etme yarışından geri kalmadım.Onların yanımda duruşu, desteği, sevgisi ve ilgisi ile milletime, halkıma hizmet etme onuruna eriştim.”
Eroğlu sözlerini, “Allah devletimize , milletimize hep aydınlık, özgür, refah dolu ve mutlu günler nasip etsin.Her şey için teşekkür ederim.Ülkemize , dünyaya barış ve huzur diliyorum.
Hepinize Allaha ısmarladık diyorum. Sağlıkla kalın, hoşçakalın” diyerek noktaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.