• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 16 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 13 °C

İşte gazetecilik karnemiz

İşte gazetecilik karnemiz

Kuzey Kıbrıs’ta daha özgür bir medya ortamı oluşturmak mümkün mü? İşte bu sorunun yanıtını bulmak için Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından oluşturulan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi temelinde ülkemizdeki durumu mercek altına aldık. D.A.Ü İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan Kıbrıs’ın kuzeyinin “kayda değer sorunları olan ülkeler” sınıfında olduğuna dikkat çekti.

Rana SARRO

Her yıl birçok gazeteci, hızlı ve doğru haberi okuyuculara, izleyicilere ve dinleyicilere ulaştırmak adına farklı koşullarda hayatını kaybediyor. Gazeteciler baskı altında, tutuklanıyor, mahkemeye çıkarılıyor hatta infaz ediliyor. Ülkemiz bir çok ülkeye nazaran gazetecilik konusunda çok daha iyi konumda olmasına karşın gazetecilerin ülkemizde de bulunduğu durum yeterince iyi değil.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından oluşturulan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde bu yıl Kıbrıs’ın kuzeyi 76. Sırada kendisine yer buldu. Basın özgürlüğü konusunda medeni ülkeler seviyesine çıkabilmemiz için aşmamız gereken daha bir çok yol var. Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman İrvan ile Kuzey Kıbrıs’ta basın özgürlüğünü ve Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ni değerlendirdik. İrvan, Detay’a yaptığı açıklamada Kıbrıs’ın kuzeyinin “kayda değer sorunları olan ülkeler” sınıfında olduğunun altını çizdi.

DETAY: Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi nedir?

Süleyman İRVAN (S.İ): Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından oluşturulan bir endekstir ve yılda bir kez yayımlanır. Bu örgüt dışında,basın özgürlüğü konusunda yıllık raporlar yayımlayan başka uluslararası örgütler de mevcut, ancak sadeceSınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Kuzey Kıbrıs’a ayrı bir ülke olarak yer veriyor. Bunu da vurgulamak isterim.

DETAY: Endeks ne işe yarar?

S.İ: Endeksin birden çok işlevi var. Birincisi, bu bir sıralama endeksi ve ülkeleri basın özgürlüğüne sahip olma bakımından en iyiden en kötüye doğru sıralıyor. İkincisi, basın özgürlüğünün geliştirilmesi konusunda yol gösterici bir işleve sahip. Aksayan yönler tespit edilebiliyor. Gazeteciler de bu veriler ışığında basın özgürlüğünün iyileştirilmesi için hükümetlere, meclislere baskı uyguluyor. Üçüncüsü de, o ülkedeki basın özgürlüğü tartışmalarına somut bir dayanak oluşturuyor. Yani örneğin Kuzey Kıbrıs’ta basın özgürlüğü konusunda sorunlar var dediğinizde bunu neye dayanarak söylüyorsun denebilir. Bu endeks işte bu türden sorulara verilecek cevaplar için esaslı bir referans noktası.

DETAY: Liste nasıl ve kimler tarafından hazırlanıyor?

S.İ: Listedeki sıralama, 87 soruluk, oldukça kapsamlı bir ankete dayalı verilerden hareketle oluşturuluyor. Anket, her ülke için, örgütün kendi ağındaki muhabirler, o ülkedeki gazeteciler, araştırmacılar, hukukçular ve insan hakları savunucuları arasından seçilmiş kişilere gönderiliyor. Çevrimiçi (online) ortamda doldurulan anketler örgütün merkezindeki uzmanlarca analiz ediliyor. Bu anlamda çok profesyonelce bir çalışma yürütüldüğünü söyleyebilirim.

DETAY: Bu yılki sıralamada Kuzey Kıbrıs’ın bir önceki yıla göre bir miktar iyileştiği görülüyor. Bunun nedeni nedir?

S.İ: Kuzey Kıbrıs, birkaç yıldır sürekli iyileşme trendi içinde. Ülke 2012 yılında 102’inci sıradaydı. 2013’te 94’üncü, 2014’te 83’üncü ve son olarak 2015’te de 76’ıncı sıraya indi. Bunun birden çok nedeni var  elbette. Örneğin gazetecilere yönelik ceza davalarının olmayışı; hapiste hiç gazeteci bulunmayışı; farklı görüşlerin kendilerini ifade edebilmeleri anlamında gazete sayısındaki artış; okur temsilciliği, medya etik kurulu gibi özdenetim kurumlarının bu süreçte yaşama geçirilmesi gibi nedenleri sayabilirim. Hükümetler de basın özgürlüğüne daha saygılı bir politika izliyorlar. Meclis, basın özgürlüğüne aykırı yasaları düzeltme konusunda istekli davranıyor. Bunun gibi nedenler, her yıl sıralamadaki yerin iyileşmesine yardımcı oluyor.

DETAY: Geçtiğimiz yıl ülkemizde gazeteciler ile ilgili çok olumsuz bir olay olmamasına karşın neden ilerleme az oldu?

S.İ: Bu tespitiniz doğrudur, ancak daha fazla iyileşme olabilmesi için varolan sorunların çözülmesi gerekiyor. Çünkü basın özgürlüğü ölçülürken sadece olumsuz olaylara bakılmıyor. Örneğin, kamu yayıncılığı yapan kuruluşların yöneticileri siyasal iktidar tarafından atanıyorsa bu eksi puandır. Düzeltmek için bu kurumları özerk hale getirmeniz gerekir. Yayın Yüksek Kurulu üyelerinin seçilme biçimi bile sorunludur bu ülkede. Bir başka önemli sorun, resmi ilanların ve medyaya yapılan mali desteklerin objektif kriterlere göre belirlenmemesidir. Mevcut Basın Yasası, İngiliz döneminden kalmadır. Bu yasanın da özgürlükçü bir anlayışla yenilenmesi gerekiyor. Bunlar gibi birçok sorun sayabilirim.

DETAY: Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs ve Türkiye’yi endeks temelinde nasıl karşılaştırabiliriz?

S.İ: Öncelikle endekste Kıbrıs olarak geçiyor Güney Kıbrıs, bunu not edeyim. 2015 endeksinde Kıbrıs 24’üncü, Türkiye de 149’uncu sıradadır. Kıbrıs, basın özgürlüğü açısından “yeterli koşullara sahip ülkeler” kategorisinde. Yani fazla sorun görünmüyor. Kuzey Kıbrıs, “kayda değer sorunları olan ülkeler” arasında. Türkiye ise “zor koşullara sahip ülkeler” kategorisinde. Karşılaştırma yapacaksak Türkiye ile değil Güney Kıbrıs’la karşılaştırmamız daha doğru olur. Çünkü her iki ülke benzer medya yapısına sahip ve küçük ölçekli. Bu açıdan, Kuzey’in durumu pek iç açıcı değil. Tabii, Türkiye daha kötü diyerek sevinebiliriz de. Bu, Kuzey Kıbrıs’a bir şey kazandırmaz elbette. Basın özgürlüğü savunucuları olarak önümüze koyacağımız hedef, ülkeyi, “iyi koşullara sahip ülkeler” kategorisine yükseltmek için çaba göstermek olmalı.

DETAY: Basın özgürlüğünün tanımını nasıl yapabilirsiniz?

S.İ: Basın özgürlüğü en geniş anlamıyla bir ülkedeki gazetecilerin ve medyanın haber ve fikirleri siyasal, ekonomik, toplumsal, dini vb. baskılar ve tehditler altında kalmadan özgürce yayabilmesini ifade eder. Özgürlüğün temel dayanağı, toplumun bilgi ve fikirlere ulaşma hakkıdır. Yani basın özgürlüğü kamu yararı çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir özgürlüktür.

DETAY: Gazeteciler “basın özgürlüğü”nün anlamını biliyor mu?

S.İ: Tek mesleği gazetecilik olanların, gazetecilik kaygısıyla hareket edenlerin bildiğini düşünüyorum. Ancak, gazeteciliği başka güdülerden hareketle yapanların basın özgürlüğünü istismar ettikleri de bir gerçektir.

DETAY: Basın özgürlüğünün gelişmesinde gazetecilere düşen görev nedir?

S.İ: Basın özgürlüğü konusunda gazeteciler tarihsel süreçte siyasal otoriteyle sürekli mücadele etmek zorunda kaldılar. Bu özgürlük kolay kazanılmıyor. Her şeyden önce gazetecilerin kendi özgürlüklerine sahip çıkmaları ve toplumun desteğini alabilmeleri gerekiyor. Basın özgürlüğüne yönelik tehditler söz konusu olduğunda gazetecilik örgütleri dayanışma içinde hareket edebilmeli ve ayrım yapmadan tehdit altındaki her gazetecinin ve her medya kuruluşunun yanında durabilmelidir.

DETAY: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

S.İ: Son söz olarak şunu söyleyebilirim. Kuzey Kıbrıs’ta daha demokratik, daha özgür bir medya ortamı oluşturmak mümkündür. Bunun için yapılması gerekenler de bellidir. Varolan durum yeterli olmadığına göre, gazetecilik meslek örgütleri birlikte hareket ederek sorunları aşmaya yönelik politikalar geliştirmeli ve atılması gereken adımlar konusunda inisiyatif almalıdır.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler