• BIST 9672.75
  • Altın 2962.961
  • Dolar 35.2472
  • Euro 36.7735
  • Lefkoşa 11 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 13 °C
  • Güzelyurt 11 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 6 °C

İyi olmayın

Ayşegül Garabli

Bomba patladığında birden, bir alev yükseldi ve herkesi yaktı. Onlarca gencin kanları, parçalanmış bedenleri yüzümüze, üstümüze geldi. Şuan hastanede yatıyorum vücudumda yanıklar var, kulaklarım duymuyor, telefonlarınızı mesajlarınızı cevaplayamıyorum. İyi değilim, iyi olmayacağım, iyi olmayın. Ne istediniz bizden? Kobanê’ye, yıkılan umutları yeşertmeye, kütüphane, çocuk parkı yapmaya gidecektik. Önce patlattınız, yaktınız ardından biber gazları ile saldırdınız silah doğrulttunuz, güldünüz yaşatmadınız bizi! Şimdi hastane kapısında Şehit Namirin sloganları yükseliyor. Rahat olun insanlık elden gidiyor.” Bu sözler, Loren Elva’ya ait. Sosyalist Gençlik Derneği Federasyonu’nun çağrısıyla, Kobane’nin yeniden inşası için Suruç’ta toplanan gençlere yönelik canlı bomba saldırısında yaralanan, o pırlanta gibi gençlerden birine. Yanlarında getirdikleri torbalarında, oyuncak, çocuk kıyafeti, sevgi ve umuttan başka bir şey yoktu. Ne silah taşıyorlardı; ne de uyuşturucu. Ne öldürmeye gidiyorlardı, ne de gençleri zehirlemeye. Sadece, çocuk kalplere, yeniden umut ekmeye gidiyorlardı. Çocukların umutlarını ellerinden alan zihniyet, tekrardan umutların yeşertilmesine, tahammül edemedi ve sevgi, nefrete kurban edildi. Kalplerindeki umutla birlikte hayatları ellerinden alınan gençlerin tek suçu, insan olmalarıydı. Umut katillerinin suçu ise, insan olamamalarıydı. Dün Suruç’ta yaşananlar, aslında dünyadaki, insan olanlarla, olamayanlar arasında yaşanan savaşın bir özetiydi. İyiliğin, kötülüğe, kurban edilişinin bir örneğiydi. Kalbi, sevgi ve umutla dolu olan pırıl, pırıl bu gençlerin tek isteği, çocuklara tekrar hayal kurmayı öğretmekti. Barışı, sevgiyi, umudu yeşertmekti. Daha güzel bir dünya için, ölümü göze alıp yola çıkmışlardı. Tıpkı, Gezi olaylarındaki, o masum gençler gibi. Gençler, çıkarlara kurban edilirken; Bizim tek yaptığımız şey ise, rahmet okuyup; her dilde, “şehitler ölmez”  sloganı atmak. Hayır, evlatlar ölüyor. Öldürülüyor. Din terörüyle Trafik terörüyle Uyuşturucu terörüyle “milliyetçilik” terörüyle öldürülüyor. Adına ister şehit deyin, ister melek, Ne derseniz deyin, ne annelerin göz yaşlarını dindirebilirsiniz, Ne de babaların yüreğine düşen ateşi söndürebilirsiniz. O ana-babalar, iyi değil, bizler sessiz ve rahat oldukça, iyi olmayacaklar da. O yüzden ;Loren Elva’nın dediği gibi; yeter artık, iyi olmayın. İyi olmayalım. Vicdanımızı duyup, rahatsız olalım. Zira, biz  iyi oldukça, rahat nefes almamıza, yeni, yeni  gençlerin kanı bulaşacak. Belki de kendi evladımızın.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları