UBP-DP koalisyon hükümetinin programında geniş yer tutan” limanların iyileştirilmesi” konusu denizcilik sektöründe boy gösteren firmaları memnun etti. Shipyard Famagusta Ltd. Genel Müdürü Hasan İzkan “Özel işletmelerin kar kaygılarıyla daha verimli çalışma arzularının olduğu aşikardır” derken, limanın tam kapasite çalışır bir hale getirilerek değer kazanmasının ardından özelleştirme yoluna gidilmesinin daha iyi olacağını belirtti.
Kıbrıs Türk Beynelmilel Nakliyeciler Birliği Başkanı Hasan Dörtgazi de limanların özelleşmesini ve daha çağdaş bir hizmet almak istediklerini kaydetti. Dörtgazi, “1974’ten bu yana bu limanlarda herhangi bir yenilik, gelişim ve hizmet olmamıştır. Devletin elinin olduğu her sektör hantal yapı içerisindedir. Dolayısıyla özel sektöre geçerek daha iyi bir hizmet almak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Ulusal Birlik Partisi (UBP) ve Demokrat Partisi (DP) hükümet programında yer alan limanlar konusunda Haberal Kıbrıslı gazetesine değerlendirmede bulunan Shipyard Famagusta Ltd. Genel Müdürü Hasan İzkan ve Kıbrıs Türk Beynelmilel Nakliyeciler Birliği Başkanı Hasan Dörtgazi özelleştirme yapılmadan önce limanların düzenlenmesi gerektiğini vurgularken özellikle limanlarda mesai saatlerinde çalışıldığı vurgulandı.
Mağusa Limanında faaliyet gösteren özel şirketlerin olduğunu ifade eden Shipyard Famagusta Ltd. Genel Müdürü Hasan İzkan, “Genel olarak baktığınız zaman zaten Mağusa Limanı içerisinde faaliyet gösteren bir takım özel şirketler vardır. Bu şirketlerin durumu ne olacağı belli değildir. Yani yeni yapılacak olan ihalede veya ihaleyi alacak olan şirketin hangi hizmetleri devralacağı da belli değildir. Bu konuda yeni bir kaos doğacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
İzkan: “Mağusa Limanının yüzde 30 kapasiteyle çalıştığı bir ortamda limanın hakkını bulamayacağını düşünüyorum”
Mağusa Limanının yüzde 30 kapasiteyle çalıştığını kaydeden İzkan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugünkü ortamda Mağusa Limanının yüzde 30 kapasiteyle çalıştığı bir ortamda limanın hakkını bulamayacağını düşünüyorum. Katılımcı firmanın limana hak ettiği değeri vermeyeceğini düşüncesindeyim. Çünkü tanınmamışlıktan doğan sıkıntılar vardır.
“Her gemi limanımıza gelemiyor”
Her gemi limanımıza gelemiyor. Bununla beraber düzensiz kullanım gibi mevcut şirketlerin yarattığı sıkıntılar vardır. Liman içi şirket ve diğer özele verilmiş olan menfaatler vardır. Yani onların yarattığı verimsizlikler vardır. Bunlar düzenlenmeden böyle bir çalışmaya gidilirse limanın yok pahasına elden çıkacağını düşünmekteyim.
“Bu koşulda limanın apar topar özelleştirilmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum”
Böyle bir ortamda ve bu koşulda limanın apar topar özelleştirilmesinin yani özel işletmeye devredilmesinin doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum. Öncelikle bizim yapmamız gereken düzenlemeler vardır. Limanlarla ilgili düzenlemeleri yapabiliriz. Normal olarak aslında bakıldığında limanımız zarar eden bir liman değildir. Yıllık yanlış hatırlamıyorsam 15 milyon TL gibi kar eden bir kuruluştur. Fakat buna rağmen kar eden bu kuruluşa hak ettiği yatırımlar yapılmamıştır.”
“Çeki düzen verip menfaat sağlayalım”
Yatırımlar ve düzenlemeler yapılmadan özelleştirme faaliyetleri yapılmasını doğru bulmadığını kaydeden İzkan, “çöküşü hazırlanıp, sonrada rantabl değildir yaklaşımıyla özelleştirilmesini açıkçası benimseyemiyorum. Çünkü sonuçta bir şeyi sattığınız veya verdiğiniz zaman artık sizin değildir. Hâlbuki kendinizin olana çeki düzen verip bundan daha iyi menfaat sağlamaya gayret etmeniz daha öncelikli olmalıdır diye düşünüyorum” ifadesini kullandı.
“Özel işletmelerin daha verimli çalışma arzuları aşikardır”
Özelleştirmeye ve özel işletmeye karşı olmadığını vurgulayan İzkan şunları söyledi: “Özelleştirmeye ve özel işletmeye karşı değilim. Özel işletmelerin daha agresif yaklaşımları ve kar kaygılarıyla daha verimli çalışma arzularının olduğu aşikardır. Devletin hantal yapısıyla bu işleri yapmak zordur. O yüzden de özel işletmeye karşı değilim ama bu ortamda özelleştirilmesinin doğru olmadığını söylüyorum. Yapılması gereken faaliyetler tamamlanıp ondan sonra bu konunun gündeme gelmesi gerekirdi diye düşünüyorum.”
“Yat Limanları açıklığa kavuşturulmuş değildir”
Yat Limanları konusunda değerlendirmede bulunan İzkan, sözlerine şöyle devam etti: “Yat Limanları açıklığa kavuşturulmuş değildir. Şuanda Yat Limanı olarak faaliyet gösteren bir Antik Liman içerisindeki, Girne Turizm Limanı’nda faaliyet gösteren özel bir kuruluş ve birde Karpaz’da Gate Marina vardır. Bunun dışında marina diye geçen başka bir yer yoktur. Bu açıklamada kastedilen marinalar veya yat işletmeleri nerelerdir? Özelin elinde olan bir şeyin tekrar özelleştirilmesi herhalde düşünülemez.
“Hak ettiği yatırım ve işletmeye kavuşamamıştır”
Karpaz Gate’nin işletmesi özelleştirilecek diye bir konu olamaz. Kastedilen sadece Antik Limandaki marinaysa; Burası aslında Kıbrıs’ın en nadide ve simgesel yeridir ancak uzun zamandır sahipsizdir. En nadide yerlerimizden birisi olmasına rağmen atıl kalmıştır. Sürekli olarak devletimiz turizm işletmelerine, belediye kontrollerine veya vakıflar idaresine vermiştir. Hak ettiği yatırım ve işletmeye kavuşamamıştır.
“Bir önceki hükümet mendirek için 1-2 ay önce bunu ihale ettik yapacağız demişti”
Örneğin, bir önceki hükümet mendirek için 1-2 ay önce bunu ihale ettik yapacağız demişti. Fakat hiçbir hareket olmadı. Mendirek yıkılmak üzeredir. Sadece tamiri değil, ayrıca uzatılması da gerekilmektedir. Turizm limanı doğrultusunda mendireğin uzatılması gerekiyor. Uzatıldıktan sonra kalenin arkasında kalan bir bölge kalıyor. Oranın da yat turizmine kazandırılması gerekir. Sanırım oranın benimsenen şekilde, doğru ihalelerle ve firmalarla özele verilmesi doğrudur diye düşünüyorum.”
“Yanlış insanları işe almaya devam edersek bir ilerleme kaydedebileceğimizi düşünmüyorum”
Personel konusunda büyük bir eksikliğin yaşandığını vurgulayan İzkan, “Sadece eğitimlerin eksik olması değil, doğru insanların işe alınması konusunda da irade eksikliğimiz vardır. Bu konuda tabi ki hizmet içi kursları sisteminin benimsenmesi doğrudur ama ondan önemlisi hak eden kişinin işe alınması benimsenmelidir. Yanlış insanları işe almaya devam edersek istediğimiz kadar kurs verelim bir ilerleme kaydedebileceğimizi düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
Dörtgazi: “1974’ten bu yana bu limanlarda herhangi bir yenilik ve gelişim olmamıştır”
Kıbrıs Türk Beynelmilel Nakliyeciler Birliği Başkanı Hasan Dörtgazi, Limanların özelleşmesini ve daha çağdaş bir hizmet almak istediklerini kaydetti. Dörtgazi, “1974’ten bu yana bu limanlarda herhangi bir yenilik, gelişim ve hizmet olmamıştır. Devletin elinin olduğu her sektör hantal yapı içerisindedir. Dolayısıyla özel sektöre geçerek daha iyi bir hizmet almamızı tasvip ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Bugün Yat Limanı ne kadar iyi bir hizmet veriyorsa ülkeye o kadar turist geliyor demektir”
Yat Limanlarının başka ülkelerde özel sektörler tarafından yapılmakta olduğunu belirten Dörtgazi, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün Yat Limanı ne kadar iyi bir hizmet veriyorsa ülkeye o kadar turist geliyor demektir. Bu, turizm açısından çok önemli bir faktördür. Bununla beraber özellikle limanlarımız mesai saatlerinde çalışıyor. Bu da zaten 8’den 15.30’a kadardır. Fakat 15.30’da memur bulmak kolay değildir. 14.30’da herkes gidiyor. Dolayısıyla hizmet alamıyoruz.
“Mesai ücreti yatırmak durumunda kalıyoruz bu da bizim girdilerimizi büyük bir oranda etkilemektedir”
Mesai ücreti yatırmak durumunda kalıyoruz buda bizim girdilerimizi büyük bir oranda etkilemektedir. Halbuki diğer ülkelerde limanlar vardiya usulü çalışmaktadır. Bu da bizim için hem hız hem de ekonomi açısından büyük bir yenilik olacaktır. Biz bunu devlet yetkililerimize yıllardan beri talep etmiştik. Fakat ne yazık ki bir arpa boyu yol kat edemedik. Bu da bizi gittikçe geriye götürmektedir.”
Hükümet programında şu maddeler yer alıyor
-Limanların gözetimi ve denetiminin sağlanması amacıyla liman otoritesi güçlendirilecektir.
-Gazimağusa, Girne Turizm ve Girne Antik Limanı, kamunun düzenleyici ve denetleyiciliği altında özel sektörün işletmeciliğinde (kamu-özel işbirliği modeliyle) yatırım ihtiyacı karşılanacak, hizmet kalitesi artırılacaktır.
-Yeni Yat Limanları, kamunun düzenleyici ve denetleyiciliği altında özel sektörün işletmeciliğinde (kamu-özel işbirliği modeliyle) yatırım projelerinin gerçekleştirilmesi ve özel sektörün, finansman ihtiyacına katkısı sağlanarak gerçekleştirilecektir.
-Mesleki Teknik Eğitim teşvik edilerek, bununla ilgili olarak Lefkoşa Bölgesinde tüm meslek liselerinin bir araya getirileceği çağdaş bir kampüs projesi hayata geçirilecektir.
Haber: Özge Kizir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.