• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C

Kaçımızın ruh sağlığı yerinde?

Ayşegül Garabli

Hiç tanımadığım bir kadın.

Bu güne kadar ne yaşadıkları ile ilgili ne de içinde bulunduğu ruh hali ile ilgili hiçbir fikre sahip olmadığım bir kadın.

Kısacası toplum içerisinde var olan ama cinnet geçirecek noktaya gelmediği için göremediğimiz, görmek istemediğimiz onlarca kadından biri.

Daha doğrusu, tükenmişliğe doğru giden ancak ne durumda olduğunu görmeyen ve kabullenmeyen bir toplumda, kadınından erkeğine, çocuğundan gencine, toplumun diğer fertleri gibi  umutsuzlukla sorunları arasında sıkışıp kalmış bir kadın.

Bu güne kadar hiç birimizin tanımadığı ama bu gün hepimizin içini yakan bir konudan dolayı konuştuğu bir kadın.

Kimimizin sadece lanetleyip asılmasını istediği, kimimizin anlamaya çalıştığı, kimimizin de bunun sadece toplumun geldiği noktayı gösteren bir örnek olarak görüp toplum adına çırpınışlarına neden olduğu bir kadın.

Bir kadından öte bir anne.

Ama kimilerine göre “annelik” sıfatını dahi hak etmeyen bir “cani” sadece.

Çünkü kendi öz evladını defalarca bıçaklayıp, sabaha kadar ölmesini bekleyen ve ölmediği için bıçak sokmaya devam eden, sonrasında da bileklerini keserek intihar etmek isteyen bir anne.

Ayrıca bu yaptığını görüp dayanamayıp, kalp krizi geçiren babasının ölmesine sebep olan bir evlat.

Akıllara zarar bir durum ama yine de annelik hislerim peşinen yargılamamak gerektiğini söyledi bana.
facebook ta profilini inceledim.

Resimler ve paylaşımlarda gördüğüm anne,
Evladının ismini koluna, sevgisini kalbine kazımış bir anne.
Öldürdüğü çocuğunun her anını fotoğraflayıp, büyüdüğünü ve mutluluğunu belgeleyen bir anne.

Hiç tanımadığım ama tüm resimlerinde gözleri hep mutsuz bakan ama bir tek yavrusuyla olan fotoğrafında gözlerinin içi gülen bir anne.
Belli ki; hayatındaki en önemsediği varlığı 7 yaşındaki oğlu.
Ama an geliyor  bu kadın,  hayatındaki bu en önemli varlığı bıçaklayarak öldürüyor.

Bu normal bir durum mu?


Elbette ki ne şiddetin ne de minicik savunmasız bir insanın hayatını elinden almak affedilir bir durum değil.

Normal de değil.
Ancak anormal bir durumu normal bir insanın yaptığını düşünmek normal mi?

Bir annenin böyle bir caniliği yapamayacağını söyleyip sonra da bu kadının ruh halini normal kabul edip sadece lanetleyerek asılmasını istemek doğru mu?

Doğru olup olmamasından öte çözüm mü?

Toplum mutsuz, Toplum öfkeli ve tahammülsüz hale gelmişse  bu kadının içinde bulunduğu ruh hali, aslında toplumun ruh halinin bir göstergesi değil mi?

Nasıl bir ruh hali içerisindeyiz ki, bir anne, evladını saatlerce bıçaklayarak öldürüyor, bir baba evladına tecavüz edip öldürerek çöpe atıyor, gençler sorunlardan kaçış yolunu ya da öğrettiğimiz sorumsuzluğun sonucu olarak hayatla baş edememenin çaresini uyuşturucuda arıyor , gencecik insanlar canlarına kıyıyor, herkes kendi adaletini şiddet kullanarak kendisi kurmaya çalışıyor ,adaleti sağlaması gerekenler, adaleti savunmakla yükümlü genç bir yargıcı tehditle, yıldırmayla istifa etmek zorunda bırakıyor, halkı koruması gereken polis mafyadan korktuğunu dile getiriyor , 70 yaşındaki adam tutukluyken iki genç polisin gözü önünde merdiven trabzanlarına tırmanıp kendisini 3. kattan atıyor ,yüksek bir binadan atlayarak intihar ettiği söylenen genç bir kızın boğazı kesik olarak bulunuyor , yurt odasında bir genç oda arkadaşının boğazını kesiyor, 7-8 kişi bir genci döve döve dere kenarına getirip başını taşla eziyor, bir genç uyuşturucu verilerek arabasına kitlenip ölüme terk ediliyor, uyuşturucu kullanan liseli bir genç kız okul tuvaletlerinde bileklerini kesmeye kalkıyor, polis tartıştığı karısını vurup intihar ediyor, bir erkek kendisinden boşanmak isteyen karısını kırmızı ışıkta duran arabasının içerisinde vurarak öldürüyor, birileri bir erkeği ıssız bir yere götürüp tecavüz edip , bunu da telefonla kaydedip internet ortamına atıyor, gazeteler her gün gasp, tecavüz, soygun, cinayet, adam yaralama, uyuşturucu haberleri ile dolup taşıyor, bankayı kendi çalışanı soyuyor ..v.s..v.s..

Bu işte bir gariplik yok mu?

Bir anneyi bile cinnete sürükleyen nedenler inceleyip toplumun içinde bulunduğu ruh halini görmenin zamanı gelmedi mi?

Bu toplum nereye doğru gidiyor diye sormanın ve sorgulamanın zamanı gelmedi mi?


Bizi yönetenler ve biz yönetilenler olarak, evlat yetiştiren anne ve babalar olarak, öğretmenler, arkadaşlar, eş dost olarak, sağlıktan, eğitimden ve asayişten sorumlu olanlar olarak, adaleti sağlamakla mükellef olanlar olarak, kısacası bu toplumda yaşayan her bir birey olarak kendimizi ve yarattığımız düzeni sorgulamanın zamanı gelmedi mi?
Tüm bu yaşananlara rağmen  hayatımızı hiç bir şey yokmuş gibi, her şey yolundaymış gibi, kafamızı kuma gömerek sürdürmemiz normal mi?
Bu toplum değil, toplumu oluşturan her bir birey olarak biz nereye gidiyoruz?????
Kendi kendimizle ve içinde bulunduğumuz durumla yüzleşmenin zamanı gelmedi mi?

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları