Sağlık Bakanı Filiz Besim, kadının ilerlemesinin sosyal adaletin bir şartı olmakla birlikte sadece bir kadın sorunu değil; sürdürülebilir, adil, barışçıl, eşitlikçi ve demokratik bir toplum inşa etmenin tek yolu olduğunu vurguladı.
Besim, kadının ilerlemesinin politik, sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel güvenliği başarmanın da ön koşulu olduğunun unutulmamasını istedi.
Bakan Besim, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, son 20 yılda ülkede kadın hakları açısından çok önemli adımlar atıldığını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermek adına ciddi bir yol kat edildiğini belirtti.
YÜZDE 30 KOTAYLA MECLİS’TEKİ KADIN TEMSİLİYETİ YÜZDE 18
Seçimlerde aday listelerinde yüzde 30 oranında cinsiyet kotasının uygulanmasıyla birlikte 7 Ocak 2018'deki genel seçimlerde Meclis’teki kadın temsiliyet oranının yüzde 18’e yükseldiğini hatırlatan Besim, bunun toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yıllardır verilen mücadele ve kadınların siyasette ve karar alma mekanizmalarına etkin katılımın önünü açma adına ülke demokrasisi açısından önemli bir kazanım olduğunu vurguladı.
Besim, yine de toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin burada sonlanmadığını ifade ederek kadınların hem sosyal hayata hem de karar alma mekanizmalarına etkin katılımının eşitlikçi, adil ve demokratik bir toplum için önemine dikkat çekti.
ŞİDDET… GÖRÜNMEZ BARİYER…
Filiz Besim, ülkede kadınların fiziksel şiddettin yanı sıra, ekonomik ve psikolojik şiddete maruz kaldığını; gerek iş hayatına eşit katılımda gerekse siyasette etkin katılımda görünmez bir bariyer ile karşılaştığını kaydederek, “Kadınların güçlendirilmesi, etkinlik alanlarının genişletilmesi gerek eğitim, gerekse istihdam, sağlık, siyaset ve hukuk alanlarında eşit fırsat ve olanaklardan faydalanabiliyor olmaları büyük önem arz etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
KADIN ODAKLI SAĞLIK SİSTEMİ
Sağlık Bakanı Filiz Besim, göreve geldiğinden beri “kadın odaklı bir sağlık sistemi” yaratmak için çalıştıklarını da ifade ederek yaptıkları hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Kadın sağlığı ve aile planlaması açısından kadınların en kolay hizmete ulaşacakları yerler olan sağlık merkezlerimizde bu konuda farkındalık yaratmak için ciddi çalışmalar başlattık. Bu kapsamda tüm sağlık merkezlerinin özellikle kadın ve çocuk sağlığı açısından hizmet veren merkezler haline gelmesi için gerek uzman doktor gerekse de tıbbi altyapı açısından güçlendirildi ve güçlendirilmeye devam ediyor. Bu kapsamda ilk kez 4 büyük sağlık merkezimize ultrasound cihazı alındı ve kan laboratuvarları 1 ay içinde devreye giriyor. Sivil toplum ile işbirliği halinde aile planlaması ve kadın hastalıkları konusunda farkındalık yaratmak adına bu merkezlerden rahatlıkla ihtiyaç duyulan bilgilere ulaşabilmeleri sağlandı. Kanserde erken tanı hayat kurtarır diyerek kadın ve kanser temalı ‘farkında mıyız?’ projesi özellikle merkeze uzak bölgelerdeki kadınların kanser konusunda bilinçlenmesi, kendi kendine meme kanseri muayenesini yapabilmesi açısından uygulanmaya başlandı ve devam ediyor. Sağlık merkezleri ve hastanelerimizde ücretsiz smear testi yapılmaya ve ücretsiz spiral uygulaması yapılmaya başlandı. Kadınlar istediklerinde kendi bölgelerindeki sağlık merkezlerinde ücretsiz devlet güvencesi altında spiral taktırabilmeye başladı. Yerli işgücü istihdamını desteklemek ve ülkemizin kanayan yarası olan hasta refakatçisi sorununu çözmek için başlatılan hasta refakatçisi projesi ile kadınların ekonomik hayata katılmalarına destek verildi. Lefkoşa Türk Belediyesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Polis Genel Müdürlüğü ve SOS Çocuk Köyü ile işbirliği halinde ‘Aile İçi Şiddetle Mücadele Koordinasyon Mekanizması’ oluşturuldu ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi tam olarak devreye gireceği süre zarfında ilgili paydaşlar bu alanda çalışmaya başladı. Sağlık Bakanlığı bünyesinde toplumsal cinsiyet odaklı bir sağlık politikası yürütmek adına ‘cinsiyet odak noktası’ oluşturuldu. Üçüncü Basamak hastanemiz olan Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde ‘Şiddette Müdahale Birimi’ oluşturuldu.”
SADECE BİR GÜN DEĞİL HER GÜN…
Sağlık Bakanı Filiz Besim, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın haklarının sadece bir gün konuşularak değil bir devlet politikası olarak tüm paydaşların bu bilinç doğrultusunda hareket ettiği bir süreç şeklinde hayatın her alanında eşitliğe ulaşana kadar mücadele edilmesi gereken bir konu olduğunu kaydetti.
SÜRDÜRÜLEBİLİR, ADİL, BARIŞÇIL, EŞİTLİKÇİ VE DEMOKRATİK BİR TOPLUMU İNŞA ETMENİN TEK YOLU
Kadının ilerlemesi sosyal adaletin bir şartı olmakla birlikte sadece bir kadın sorunu değil; sürdürülebilir, adil, barışçıl, eşitlikçi ve demokratik bir toplumu inşa etmenin tek yolu olup, politik, sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel güvenliği başarmanın da ön koşulu olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Besim, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında gerçek anlamda uygulanacağı şiddetsiz, sömürüsüz ve adil bir toplum diledi ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.