Kadınlarda yumurtalık ya da over adı verilen organlarda üretilen yumurta hücreleri yani oositler üreme için gerekli hücrelerdir. Bu hücreler kız çocuğu daha anne rahminde iken üretilmeye başlar, sayısı doğumda 1-2 milyona kadar ulaşır ve sonra kadının tüm yaşamı boyunca tüketilerek menopoza kadar geçen süreçte yumurtalıklarda yumurta hücresi kalmaz. Dolayısıyla ergenlik çağından başlayarak kadınlar yaşlarının ilerlemesi ile önce üreme yeteneklerini giderek kaybederler ve sonrasında menopoza girerler. Bir kadının en yüksek gebe kalma şansı erken 20’li yaşlardır ve her geçen yıl bu yeteneklerinde azalma görülür. Bu azalma özellikle 35 yaşından sonra belirginleşir, 40 ‘lı yaşlarda iyice azalır ve 45’’li yaşlardan sonra nerdeyse istisnalar dışında sona erer. Üremedeki bu doğal azalma sürecinin dışında bazı kadınlar kanser ya da diğer nedenlerle kemoterapi uygulanması, ışın tedavisi, yumurtalıkların çıkarılması ya da yumurtalık rezervinin çeşitli hastalıklar ve genetik nedenler gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak erken tükenmesi ya da erken menopoz ile karşılaşabilirler ve bu durumda beklenen doğal süreçten önce üreme yeteneklerini kaybedebilirler. İşte tüm bu sorunların varlığında tüp bebek işlemi ile elde edilen yumurtaların ya da ameliyatla alınan yumurtalık dokusunun dondurularak saklanması ve ilerde çözülerek kullanılması gelecekte kadının çocuk sahibi olmasını sağlayabilir.
Yumurta dondurma işlemi ile ilk gebelik 1985 yılında elde edilmiş ve bu konudaki deneyim son yıllarda çok artmıştır. Bu yöntem artık deneysel değil rutin bir tedavi yöntemi olarak görülmektedir. Tüp Bebek işlemi sadece evli çiftlere yapılabilirken ve bu yöntemle elde edilen embriyolar çiftin birlikte rızası ile kullanılabilirken, yumurta dondurmanın en önemli avantajı bekar kadınlarda da yapılabilmesi ve ayrıca evli çiftlerde yapılsa bile ilerde sadece kadının isteğine bağlı kullanım hakkının olmasıdır. Yumurtalık dokusu dondurulması ise çok yakın zamanda deneysel olmaktan çıkmakla birlikte henüz bu yöntemle dünyada doğmuş bebek sayısı çok azdır, tekrarlayan ameliyatlar gerektirir. Bu yöntemi daha çok ergenlik öncesi yumurta geliştirilmesi mümkün olmayan kız çocuklarında ya da kanser tedavisine başlamak için bekleyecek zamanı olmayan kadınlarda uygundur.
Yumurta dondurma konusunda bilmeniz gereken doğrular ve yanlışlar
*Yazılı ve görsel medyada ve sosyal paylaşım sitelerinde kadınlara ait yumurtaların artık isteğe bağlı olarak dondurulabileceğine dair çok sayıda haberler çıkmakla birlikte bu doğru değildir ve ülkemizde yasal olarak dondurma için yumurtalık dokusuna zarar verebilecek kemoterapi, radyoterapi uygulamaları ya da yumurtalık dokusunun alınmasına neden olacak hastalıkların varlığı veya düşük over rezervi vb. gibi bazı kriterler gereklidir.
*Yumurta dondurma teknolojisi ile gelecekte gebe kalmanız kolayca mümkün olacak, gebeliğinizi sizin için uygun zamana kadar erteleyebilirsiniz gibi haberlerin çoğu gereksiz ve yalancı bir güven duygusu aşılamaktadır. Çünkü üremenin en kolay ve en yüksek olduğu yaşlar daha öncede belirttiğimiz gibi erken 20’li yaşlardır, ve bu güvence ile gebeliği ileri yaşlara ertelemek çocuk sahibi olabilmek için en önemli risklerden birisidir. Yaş ilerledikçe kendiliğinden ya da tüp bebek ile dondurulan hücrelerle gebe kalma şansınız azalacaktır. Yani kısaca yumurta dondurma ileriki yaşantıda gebeliğin garanti altına alınması değildir ve dondurulan oositlerin sağlayacağı gebelik şansı dondurma yapılan zamandaki kadının kronolojik ve biyolojik yaşı ve elde edilen oosit sayısı ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle ileri yaşlarda yumurta dondurulması çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanacaktır ve yapılan harcamaların çoğu boşa gidecektir. Yumurta dondurma için ideal yaş genellikle 38 ve altıdır.
*Dondurulan hücreler veya dokuların çözüldüğünde canlı kalmalarının mümkün olamayabileceği ve aynen tüp bebek uygulamalarında olduğu gibi mutlaka canlı bir doğum sağlamayabileceği çok iyi anlaşılmış olmalıdır.
*Yapılan araştırmalar yumurta dondurma işlemi yaptırmayı seçen kadınların yaklaşık ancak %40’ının ilerde bu dondurulmuş hücreleri kullanmak için başvurduğunu, geriye kalan önemli bir kısmının ise hiç kullanmadığını göstermektedir.
Sonuç olarak yumurta dondurma kadınların gelecekte çocuk sahibi olabilmeleri için önemli bir tedavi yöntemidir. Ancak dondurma için gerekli yasal ve tıbbi koşulların varlığı, dondurma sürecinin getirdiği ekonomik yük, gelecekte bu hücrelerin gerek hastanın kullanmak istememesi gerekse teknik nedenlerle kullanılamayacak olması gibi risklerinin göz önünde bulundurularak karar verilmesi son derece önemlidir ve hiçbir zaman doğal üremenin bir alternatifi olarak sunulmaması gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.