• BIST 9549.89
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 18 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 16 °C
  • İskele 18 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 14 °C

Kadınlar yalnız değil

Kadınlar yalnız değil

Ülkemizde son iki yılda 442 kadın aile içi şiddete maruz kaldı. Şiddete maruz kalan kadınların yalnızca YÜZDE 10’NUN BİLDİRİMDE BULUNDUĞU tahmin edilirken konuyla devlet eli ile mücadele başladı.

İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin kısa süre sonra faaliyete geçeceğini, şiddet müdahale birimleri oluşturulacağını açıkladı.

İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, son iki yılda 400’ün üzerinde kadının aile içinde şiddete maruz kaldığını kaydetti.

Akansoy, “Yeniden şiddete uğrama, evsiz kalma, maddi sıkıntı, çocuklarını kaybetme endişesi yaşayan kadınlar şiddete uğradığını gizliyor, yardım almayı kabul etmiyor” dedi.

2013-2014 yılında 245, 2014-2015 yılında 197 kadının aile içinde şiddete uğradığını belirten Akansoy, 2 yılda şiddet gören kadın sayısının 442’ye ulaştığını belirtti.

Polise bildirimde bulunan kadınların tümünün fiziksel şiddet gördüğünü kaydeden Asım Akansoy, “Şiddete uğrayan kadınların sadece yüzde 10’unun bildirimde bulunduğu göz önüne alındığında, bu sayı küçümsenmeyecek oranda” dedi

Asım Akansoy, 17 Kasım 2014’te Meclis’te oybirliğiyle geçen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası çerçevesinde kurulan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin, kısa süre sonra bakanlıkları bünyesinde hizmet vermeye başlayacağını, bu kapsamda şiddete müdahale birimleri oluşturulacağını açıkladı.

POLİSLERE VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINA BİLGİ VERİLDİ

Bu kapsamda, kadının, insan haklarının ve toplumsal statüsünün korunmasını, geliştirilmesini, kadına yönelik şiddetin önlenmesini ve şiddet vakalarına anında müdahale etmeyi hedefleyen dairenin yapısı ve Aile Yasası konusunda bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde dün sabah yapılan toplantıda polislere ve acillerde görevli sağlık çalışanlarına bilgi verildi.

DERYA, MURAT VE GÜLBAHAR SUNUM YAPTI

Toplantıda CTP milletvekili Doğuş Derya, Hukukçu Aslı Murat ve ülkeye Türkiye’den konuk olarak gelen Hukukçu Hülya Gülbahar birer sunum yaptı.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi Yasası’nı hazırlayan Doğuş Derya, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin yapısı, Aslı Murat Aile Yasası’nda yapılan koruma emri ve adli yarım değişikliği hakkında bilgi verdi.

Hülya Gülbahar ise Türkiye’deki koruma emri ve adli koruma emri konusunda polisi ve sağlık çalışanlarını bilgilendirdi.

Hülya Gülbahar, FEMA’nın 4 bin imza toplayarak 2011’de KKTC Cumhuriyet Meclisi’nden geçmesine öncülük ettiği, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi konusundaki İstanbul Sözleşmesi hakkında da sunum yaptı.

1455617678

AKANSOY: “ŞİDDETE MÜDAHALE BİRİMLERİ OLUŞTURULACAK”

Bilgilendirme toplantısında açılış konuşmasını yapan İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin kuruluş amaçlarına değindi.

Akansoy, dairenin kuruluş amacını “Cinsiyeti, cinsiyet kimliği veya cinsel yönelimi dolayısıyla eşitsizliğe uğrayanların maruz kaldığı eşitsizliği giderme, bireylerin karşılaştıkları toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığı önleme ve onların sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi yaşamdaki işlevlerini güçlendirme” olarak aktardı.

Akansoy, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi bünyesinde, kadına yönelik şiddetin önüne geçmek ve şiddete anında ve etkin müdahale etmek amacıyla, Polis Genel Müdürlüğü’nde ve hastanelerin acil servis personelinin görev yaptığı "Şiddete Müdahale Birimleri" oluşturulacağı bilgisini verdi.

1455617679

DERYA: “ŞİDDETİN ORTAYA ÇIKMAMASI İÇİN ALINACAK ÖNLEMLER DE VAR”

CTP milletvekili Doğuş Derya ise sunuma geçmeden önce yaptığı açıklamada, ülkede kadına yönelik şiddetin hem arttığını hem de daha fazla görünür hale geldiğini kaydetti.

Kadına yönelik şiddet konusunda sığınma evi, “Alo İmdat” hattı eksikliklerinden söz edildiğini, zaman zaman polis teşkilatının da eleştirildiğini belirten Derya, “Şiddet uzun vadede düşünülerek ve sistemsel şekilde planlanarak ortadan kaldırılacak bir sorun. Ortaya çıkınca alınacak önlemler kadar, şiddetin ortaya çıkmaması için alınacak önlemler de var” dedi.

İnsan Hakları Beyannamesi’ndeki “Bütün insanlar eşit doğar, hak ve özgürlükler bakımından eşittir” ifadesine dikkat çeken Doğuş Derya, toplumun, kültürel özelliklerin, sınıfsal ve ekonomik konumun, dinin, dilin, rengin ve cinsiyetin bu haklardaki belirleyiciliğine işaret etti.

Engelli ya da ten rengi esmer olan birinin de ayrımcılığa maruz kalabildiğini anlatan Derya, “Kadın erkek egemenliğinden dolayı yüzyıllardır ikincil olarak görülüyor, üzerinde güç ve denetim uygulanması meşru kabul edilebiliyor, evde ürettiği değer itibarıyla da ikincil olabiliyor” dedi.

“CİNSİYET VE CİNSİYETTEN KAYNAKLI AYRIMCILIKLAR ÖNEMLİ BİR TOPLUMSAL SORUN”

“Cinsiyet ve cinsiyetten kaynaklı ayrımcılıklar önemli bir toplumsal sorun” diyen Derya, şiddet olaylarının gazetelerde veriliş şekliyle ilgili bir değerlendirmede bulundu.

Doğuş Derya, “Böyle olaylar çoğu zaman ‘sarhoştu’ ya da ‘bunalıma girdi ve şiddet uyguladı’ gibi hikayelerle aktarılıyor ama bütün araştırmalar gösteriyor ki şiddet, kendini güçlü görenin güçsüz gördüğü üzerinde denetim kurmak için yaptığı bir davranıştır” dedi.

“HER ŞEYDEN ÖNCE BU KÜLTÜRÜ DEĞİŞTİRMEK GEREK”

“Her şeyden önce bu kültürü değiştirmek gerekiyor” diyen Doğuş Derya, uzun vadede planlanan ve projelendirilen daha eşitlikçi, adil bir kültür yaratılmasının kadınlar kadar erkekler ve çocuklar için de çok önemli olduğunu söyledi, dairenin böyle bir sistemi yaratmak üzere kurulduğunu vurguladı.

“BİR KADINI İSTEĞİ DIŞINDA ÖPMEYE KALMAK BİLE...”

2014’te Ceza Yasası’nda cinsel taciz ve saldırı konusunda düzenlemeler yapıldığını da anımsatan Doğuş Derya, “Fiziksel şiddet şiddetin sadece bir türüdür. Bir kadını isteği dışında öpmeye kalmak bile cinsel şiddettir... Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi, bütün şiddet türlerini de göz önünde bulunduran ve bunlarla ilgili önlem almaya çalışacak çok ayaklı bir yapı olarak düşünüldü” dedi.

“SADECE KADINLARIN DEĞİL”

Kurumla ilgili yasayı çalışırken Avrupa Birliği mevzuatına uyuma ve Türkiye’deki kurumsal düzenlemelere bakıldığını söyleyen Derya, “Kıbrıs’ın sosyolojik koşulları içerisinde işlevsel olabilecek bir yasa oluşturuldu. Her şeyden önce sadece kadınların değil, kişilerin cinsiyeti ya da cinsel yönelimine dair yaşadıkları eşitsizliği ortadan kaldırmak isteniyor” şeklinde konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler