Tamam, iki takım da lig'de rahat, Doğan T. B. futbolcuları bu nedenle ligi kafalarında bitirmişler ama insan tribünlere gelen taraftarlar utanır da biraz olsun mücadele eder.
İlk on dakika biraz koştular, golü yiyince "bitse de gitsek" der gibi oynamaya başladılar. İleride topu kaptırıyorlar, Cihangir futbolcularından en az altı kişi hareketleniyor, Doğan da da bir o kadar futbolcu geri gelemiyor. Daha doğrusu koşmak gibi bir hareketleri yok.
İlk yarıda Kenan'ın oyunda olduğunu ancak korner atmak için kenara geldiğinde fark ettik. Aydın ve Salih sağ çizgide birlikte oynamaya çalıştılar, ikisi de verimli olamadı. Emin savunmada kazanılan topu ileri taşıyabilecek bir futbolcu, o da sol çizgide cırmaladı. Ahmet Coşkun, ilk yarı boyunca en geride oynadı. Orta sahada topu taşıyabilecek tek futbolcu Ahmet Saygı kaldı. O da topları ezdi.
Bu durum ancak ikinci yarıda Aydın'ın sakatlanıp çıkmasından sonra değişti. Yerine giren Mahmut stopere geçti, Ahmet Coşkun orta sahaya alındı. Özenç de 60'dan sonra oyuna alınınca, DTB ikinci yarıda Cihangir kalesine gelmeye başladı.
Özenç, sakat değil. Neden oynatılmak için 62 dakika beklenir? Anlaşılır gibi değil. Evet kilolu ama top tekniği en yüksek futbolcu DTB içinde. En azından top tutabiliyor, adrese teslim orta yapabiliyor. Yabancıları da göndermişler. Göbekte oynayacak ve topu kazandığında ileri taşıyacak futbolcu sayısı az olunca, yenilgi de kaçınılmaz oluyor.
Cihangir, dün DTB'nin yapamadığı olumlu her şeyi yaptı. Savunmadan hızla çıkıp topu Ertan'la buluşturmasını başardılar, orta sahada çoğalarak top kazandılar, kanatları kullanarak pozisyon yakaladılar, iki gol attılar, en az bir o kadar da yüzde yüzlük pozisyon kaçırdılar.
Umut ve Burak savunmada iyi kapandılar. Ertan, savunmadan atılan tüm toplarla buluşarak ileri taşıdı ve arkadaşlarını gollük pozisyonlara soktu. Bir asist yaptı, bir de gol attı.
Fırat ve Yannick orta sahada çok çalıştılar. Hasan Yaşınses, sağ kanatta iki kişilik oynadı. Bizim ülkemizde bu kadar depar atmasına rağmen yorulmayan belki de nadir isimlerden biri Hasan. Patrick yıpratıcı bir santrafor, gol de attı ama kaçırdıkları da saç-baş yoldurur. Aynı şekilde ikinci yarıda oyuna giren Ümit de öyle. Boş kale yerine kafa ile o topu dışarı atmak bayağı zor olmalı!
Kontratak futbolunu bu kadar iyi oynatan Toygar Davulcu'yu da ayrıca kutlamak gerekir. Hem yaptığı değişikliklerle, hem oyun içindeki müdahaleleri ile maça damgasını vurdu.
İlk kez bir maçı hakem kart göstermeden bitiriyor derken, 90+ da önce Selim, sonra da Mehmet Yıldız Yannick'e kasıtlı faul yapınca, hakem Osman Küçük ikisine de sarı göstermek zorunda kaldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.