• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 19 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 8 °C

Kafamızı kaldırsak olacak ama..

Derviş DOĞAN

Elbette her şeyin önünde sırf durmak için durularak muhalefet yapılmaz.

Buna karşın hiç bir şeyi sorgulamadan sorgulatmadan kayıtsız şartsız altına imza koyarak da hükümetçilik olmaz.

İşte biz bu arada bir yerlerde sıkışıp kaldık sanırım.

Ne doğruya doğru diyebiliyoruz, ne yanlışa yanlış.

Doğruyu alkışlamaktan kaçınıyoruz, yanlışı sorgulamaktan.

Türkiye’den borularla denizin altından su getirildi.

Tabi öncesinden imzalar atıldı protokoller ortaya çıktı.

Konuyu algılayamadık.

Boş boş konuştuk.

Zeminsiz bir ortamda günlerce yol katetmeden tartıştık durduk.

Plansız programsız!

Sırf siyaset için.

Planlama yapamadık, suyun kullanımına dair stratejiler geliştiremedik.

Çok zaman kaybettik.

O su nihayetinde bu ülkeye geldi.

Çeşmelerden de gürül gürül akmaya başladı.

Öylece izledik.

Şimdi ise enerji protokolü imzalandı.

Öncesi yine zeminsiz tartışmalar.

Boş boş konuşmalar.

Oysa imzalar atıldı.

Enerji alanlarını da kapsayan önemli bir anlaşma..

Ve son derece de stratejik bir öneme sahip.

Zira mevzu sadece Kıbrıs’ın özelinde düşünülmedi.

Kapsam genişletildi ve bölgeyi de içine aldı.

Biz hala konu siyasidir, sosyaldir, ekonomiktir ekseninde kafa yoruyoruz.

Bir türlü karar üretemiyoruz.

Oysa durum çok net.

Bu anlaşmanın temelinde önce ekonomi, sonra siyasi ve sosyal etkiler var.

Önemli olan bizim burada nasıl bir rol üstleneceğimizdir.

Güneşin 365 gün aynı enerjiyi yayarak tepemize doğduğu ve hiç eksik olmadığı  bir coğrafyadayız.

Ha keza bir ada ülkesiyiz.

Rüzgarın tatlı tatlı estiği bir coğrafya.

Enerji ise artık yeryüzünün en önemli kalkınma gücü.

Bunun için diplomatik mücadeleler veriliyor uluslararası arenada.

Neden?

Çünkü enerji kaynaksız kalkınma olmaz.

Enerjisiz büyüme de olmaz.

O zaman sıkıntı nerede?

Aslında bir sıkıntı yok.

Sıkıntıyı yaratmaya çalışıyoruz.

Oysa bizim ivedilikle  yapmamız gereken şey,dün imzalanan bu anlaşmanın neresinde olduğumuzu anlamaya çalışmak ve buna göre planlamalar yapmaktır.

Neyle?

Kurumlarımızla, mühendislerimizle, ekonomistlerimizle, üniversitelerimizle,bilim insanlarımızla, iş insanlarımızla..

Planla programla ve de projelerle..

Bunun için yeterli donanıma sahip miyiz?

Evet sahibiz.

Yeter ki konuyu tek açıdan ele almayalım.

Bunu sadece siyasetin kısır döngüsünde tartışmayalım.

Kafamızı kaldıralım ve şöyle bir bakalım.

Dünya’nın sadece bizden ibaret olmadığını en gerçekçi haliyle anlamaya çalışarak.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları