Sosyal medyayı şu sıralar çok yakından takip etmeye çalışıyorum. Aslında Twitter ve Facebook üzerinde yazılıp çizilenleri gördüğümde, garip bir şaşkınlık yaşamamak elde değil. Internet üzerinden, şaşırtıcı bir muhaliflik ve yaratıcılığı, idealizm ve cesareti görüyoruz. Uzaydan gelen ve toplumu bilmeyen birisi olsanız, Internet’te yazılanlar ile toplumu anlamaya çalışsanız, idealizmin boyutu, eleştiri ve düşünceler sizi şu an, olduğumuz konumun çok ötesinde bir algıya sokacaktır. Yaşadığımız dünya ile sanal dünya arasındaki bu fark, beni her geçen dakika daha da şaşkına çeviriyor. Söyleyecek sözü olan, ancak masa başı siyaset yapan, bilgisayar ekranına veya cep telefonuna kahraman olan bir toplum konumundayız. Bir dostum dün Facebook üzerinden “AKP karşıtı yorum atıyorsunuz, Twitter AKP karşıtı insanlarla kaynıyor, görünen o ki herkes AKP karşıtı. Bu oyları kim atıyor o zaman ???????” şeklinde bir ileti paylaştı. Aslında bu 1-2 satır sosyal medyada yaşananlar ile gerçek dünya arasındaki uçurumu tam olarak gözler önüne seriyor. Yine sanal alemde, herkes hayvan haklarını savucusu. “Hayvanları koruyalım, sevelim hayvan haklarına sahip çıkalım” diyen yüzlerce insan var. Peki nerede bu hayvan hakları savunucuları? Nerede, ne yapıyorlar? Sokak köpekleri arabaların altında ezilirken, çöpleri karıştırırken hatta tehlike yaratırken bu canlılar Internetin kahramanları nerede? Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Ülkemde internet kaynaklı, 3-5 ciddi örgütleme dışında, sosyal medyada ukalalık yapmaktan, fikir beyan etmekten öteye gitmiyoruz. Parmak ucumuzdaki güç ile Twitter iletisi veya Facebook iletileri ile dünyayı kurtarıyoruz. Kıbrıs Türk insanı samimi, rahat olmasına karşın, işi eyleme dökme aşamasında maalesef bir o kadar da beceriksiz. Oysa Internet farklı bir mecra… Üstelik abartmayı da o kadar çok seviyoruz ki duydukça acınacak halimize gülmekten kendimizi alamıyoruz… “Bir konuşsam, bir yazsam yer yerinden oynar, ama yapmam” palavraları ile sosyal medya dışında da yorum yapıyoruz. Hatta bizim ülkemizde herkes filozof, herkes sosyolog oldu. İnsanların sosyal medyada fikir beyan etmesine, tartışmasına değil tepkim. Tepkim ne göründüğümüz gibi olduğumuza, ne de olduğumuz gibi gözüktüğümüze.
“3. Dünya Savaşı'nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya Savaşı'nda taş ve sopalar olacağını biliyorum”
Albert Einstein
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.