Yağlı karaciğer hastalığında Türkiye’nin en deneyimli uzmanı olarak gösterilen Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, yapılan araştırmaların kahve tüketiminin karaciğer yağlanması riskini azalttığını ve karaciğer yağlanmasına karşı koruyucu bir faktör olduğunu gösterdiğini belirterek, “Kahve karaciğer yağlanmasına iyi gelir, ileri evre fibrozis (nedbe dokusu şeklinde karaciğer hasarı) ve siroz riskini azaltır.
Kahvenin karaciğer yağlanmasına gizemli bir faydası var. Eğer başka bir hastalık nedeni ile yasaklı değilse günde 2-3 fincan filtre kahve idealdir. Yapılan araştırmalarda günde 2 kupa filtre kahve içmenin tüm kronik karaciğer hastalıklarında(NASH dahil) olumlu etki yaptığını ortaya koymuştur. Benzer etkinin sade içilen Türk Kahvesi için de olabileceğini tahmin etmekteyiz” dedi.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Yağlı Karaciğer Çalışma Grubu Başkanı Prof.Dr.Yusuf Yılmaz, Demirören Haber Ajansı’na(DHA) karaciğer sağlığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
"Karaciğer yağlanması yeni bir halk sağlığı krizi olabilir"
Yağlı karaciğer hastalığının iki tipi olduğunu ve bunlardan birinin basit yağlanma ve diğerinin de NASH olduğunu ifade eden Prof.Dr.Yılmaz,“Basit yağlanmada karaciğerde anormal yağ birikimi vardır ancak karaciğer hücrelerinde iltihaplanma ve şişme yoktur. Neyse ki tüm karaciğer yağlanmalarının yüzde 80-90’ı bu duruma uymaktadır. Diğeri ise karaciğer yağlanması iltihap ile birlikte ise bu hastalığa NASH deniyor.10 karaciğer yağlanmasından 1-2 tanesi aslında NASH’dir. Karaciğer yağlanmanız varsa bunun basit bir yağlanma mı yoksa NASH mi olduğu basit kan testleri ve ultrasonla anlaşılamaz. Bu konuda deneyimli bir gastroenteroloğa başvurmanız gerekir.İlaç ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler devam ediyor.Karaciğer yağlanması yeni bir halk sağlığı krizi olabilir” dedi.
"İleri evre siroz oluşana kadar genellikle hiçbir belirti vermez"
Karaciğer yağlanmasının karaciğerde iltihaba yol açtığı, siroza ilerleyebilen bir karaciğer hastalığı olan NASH’in alkol kullanımı ile ilişkisi bulunmadığını dile getiren Yılmaz, “Çoğu durumda NASH yüksek şekerli, yüksek yağlı beslenme ve hareketsiz yaşamın sonucudur. NASH şişmanlık, tip 2 diyabet ve insülin direnci ile yakından ilişkilidir. Türkiye’deki erişkinlerin yüzde 32’si ne yazık ki şişman, Avrupa kıtasının en obez ülkesiyiz, Tip 2 diyabet hastalığının sıklığının ülkemizde çok yüksek olduğu (günümüzde yüzde 20 )da düşünüldüğünde ne yazık ki karaciğer yağlanması sıklığında dünyada en üst sıralardayız. NASH şişmanlık, tip 2 diyabet ve insülin direnci ile yakından ilişkilidir. İleri evre siroz oluşana kadar genellikle hiçbir belirti vermez. Her 5 karaciğer yağlanmasından bir tanesi NASH’dir.Teşhisi için kan testleri, ultrason, Fibroscan ve karaciğer biyopsisi yapılması gerekli olabilir.NASH hastalığında ölüm nedenleri sıklık sırasına göre kalp, kanserler ve sirozdur.İlaç tedavisi bulunana kadar en faydalı tedavi yöntemi diyet ve egzersizdir.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.