Pazar gününe, üstad Cemal Tunceri’nin çizgileriyle başladım güne. Kırılmış bir kalemin içinden etrafa saçılan rengarenk çiçekler. Hüzün ile umudu aynı anda hissettiren ve kötülüğün içinde saklı olan güzellikleri anlatan bir karikatür. Bir anda çizgiler, içime sıcak sıcak aktı. Yüzümde, hüzünlü bir gülümseme, kalbimde ise, buruk bir heyecan belirdi. Bir çok duyguyu, aynı anda yaşatan bir karikatür. Ortadan kırılmış bir kalemin, akla getirdiği idam cezası, insanı ne kadar ürkütüyorsa, kırık yerden saçılan çiçekler, idamı, o kadar haklı kılıyordu adeta. Sanki, o çiçekler, çocukları ve kadınları temsil ediyor ve onlara, zarar verenler, ceza alırsa, özgür kalacaklarmış gibi bir anlam gizliyordu içinde. Hani hep deriz ya; “çocuklar ve kadınlar, çiçektir” diye, kim bilir belki de o yüzden, çiçek sembollerini, kadınların ya da çocukların yerine koydum. Belki de o yüzden, kırılan kalemi, kadınlara ve çocuklara, yaşatılanlar karşısındaki, adaletsizlikle bağdaştırdım. Ne bileyim, sanki, çocuklara ya da kadınlara, şiddet uygulayanların, tecavüz edip, taciz edenlerin, kısacası, onların haklarını ihlal edenlerin kalemleri kırılıp, cezaları, adil bir şekilde verilirse, kadınlar ve çocuklar, o zaman bir çiçek misali özgür olurlar duygusuna kapıldım birden. Diğer yandan, kalemler, zincirlerini kırıp, özgürce yazarsa, kadınların da, çocukların da sorunları biter ve özgür olurlar anlamı yüklüydü çizgilerde. Hatta, kalemler özgürce yazarsa, savaşlar ve tüm kötülükler biter anlamı bile çıkarılabilirdi. Dedim ya, ufacık bir karikatür, o kadar şey anlattı ki bana. Mesela kalemin, doğadan geldiğini ve yine kalemin yazarak kıracağı köhne fikirlerle, doğanın özgürlüğüne kavuşabileceği gibi. Ya da, bir idam cezasına, savaşa ve ya, benzeri kötülüklere imza atan bir kalemin, barışa ve güzelliklere de imza atabileceği gibi. Ya da, savaşa imza atan kalemler kırılırsa, dünyaya barışın geleceği gibi. Kalemin dile getirdikleri ile bir kişi ipe de gidebilir özgürlüğe de, mesajını da aldım mesela. Kısacası, kalemin gücünü anlatan ve tabi ki, kalemin de gücünü, tutan elin zihniyetinde aldığını anlatan çok güzel bir karikatürdü. Umarım, karikatürün anlattıkları doğru okunur ve kalemler doğruları, özgürce yazar. Özellikle, Kıbrıs konusundaki görüşmelerin yapıldığı bu günlerde, buna çok ihtiyacımız var. Doğruyu, yazan ve çizen eller dert görmesin. Yüreğine ve kalemine sağlık Sn. Cemal Tunceri…
Kalem nelere gebe değil ki!
- 18:26 - DAÜ mezunu Alihan Keskin dünyada tek olarak bilinen Kubbe-İ Hadra’nın Restorasyonuna imza attı
- 17:25 - Bir gecede 2 kaçak!
- 16:18 - 2 kazada 2 sürücü alkollü çıktı
- 16:18 - Mevlevi Atış Alanı’nda 5 gün boyunca atış yapılacak: Bölgeye girilmesi yasak
- 16:17 - Larnaka'da firar eden Hans Jonny Uven yakalandı!
- 16:15 - Derslere iki haftadır gelmeyen öğrencisinin Suriye Dışişleri Bakanı olduğunu öğrendi!
- 15:40 - 60 yaşındaki alkollü şahıs tutuklandı
- 15:20 - Kız meselesi karakolda bitti
- 14:12 - Larnaka Şehitleri anıldı... Sadıkoğlu: Kahramanca mücadele ettiler ve direndiler
- 13:37 - "Bağımlıyım, tedavi görmek istiyorum"
- 13:35 - Aracından para, uyuşturucu ve hassas terazi çıktı
- 13:20 - Akansoy: İnsanların yaşam standardına doğrudan göz dikiliyor
- 12:54 - Aydınlatmalar yanmıyordu... Ölümlü kazada mahkemeden detaylar
- 12:53 - Sarhoş kafayla adli şubenin camını indirdi
- 12:51 - Alman turist cezaevine gönderildi
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.