TC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ankara'da düzenlenen Başkent Kültür Yolu Festivali’nde katıldığı söyleşinin ardından basın mensuplarına gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
İsveç ve Finlandiya ile yaptığı görüşmeleri değerlendirmesi istenen Kalın, şunları kaydetti:
“Geçen hafta çarşamba günü Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ile aynı zamanda Milli Savunma Bakan Yardımcımız ve ilgili kurumlarımızdan arkadaşlarımızla İsveç ve Finlandiya heyetlerini ağırladık. Orada biz konularımızı kendilerine açık, seçik ve detaylı bir şekilde anlattık. Beklentilerimizi içeren bilgi ve belgeleri kendilerine sunduk. O toplantıda birtakım iyi niyet beyanları yapılmış olmakla birlikte somut, ne yapılacağına dair bize bir geri dönüş olmadı. Bu süre zarfında özellikle bizim o görüşmeyi yaptığımız günün akşamı İsveç devlet televizyonunda PKK/PYD/YPG terör örgütünün eş başkanlarından birisi olan Salih Müslim’in mülakatının yayınlanmış olması, bu süreçle ilgili bakış açısını ortaya koyan sıkıntılı durumlardan biri. Burada terör nedir, terörizmle mücadele nasıl yapılır, terörün tanımı ilgili İsveç ve Finlandiya ne tür adımlar atacak, ne tür yasal mevzuat düzenlemeleri yapacakları ile ilgili bizim somut beklentilerimiz var. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, bir terör örgütüne farklı isimler altında açıkça destek veren, kapılarını açan, onlara; yasal, toplumsal, finansal imkanlar kazandıran ve ülkelerin bir güvenlik ittifakı olan NATO'ya bu konularda adım atmadan girmesini hayal etmek, tahayyül etmek elbette mümkün değil. Türkiye'nin bu konudaki tutumu son derece net. Türkiye'nin terörle ilgili endişelerini giderecek adımlar atılmadan bu sürecin ilerlemesi mümkün değil. Şimdi bu çerçevede bizim hem İsveç'e hem de Finlandiya tarafından beklentimiz bizim kendilerine sunduğumuz bilgiler ve belgeler ışığında, taleplerimiz doğrultusunda nasıl bir yol haritası izleyeceklerine, ne tür somut adımlar atacaklarına dair bir geri dönüş almak. Ancak bunu gördükten sonra sürecin bundan sonraki safahatıyla ilgili ne zaman, ne şekilde, hangi düzeyde bir toplantının yapılıp yapılmayacağını o zaman karar vereceğiz. Dolayısıyla sürecin bundan sonraki seyri Finlandiya'nın ve İsveç'in bizim sunduğumuz bilgiler belgeler ışığında ortaya koyacağı tavra bağlı.”
“DAHA SOMUT ADIMLAR BEKLİYORUZ”
Ambargoların kaldırılmasının iyi bir işaret olduğunu dile getiren Kalın, “Biz bunu olumlu bir gelişme olarak not ettik. Memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmeliyim ama bunun yeterli olmadığını da söylemeliyim. Çünkü ambargoların kaldırılması meselesi bizim gündeme getirdiğimiz konulardan sadece bir tanesiydi. Tabii ki bu yönde olumlu adım atmalarını memnuniyetle karşılıyoruz ama daha özellikle terörün siyasal alanları kullanması, finansmanı, propaganda faaliyetlerine devam etmesi örgütsel yapısını bu ülkelerde devam ettirmesi konularında daha somut daha net bizim beklentilerinizi karşılayacak adımların atılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
SURİYE’YE OPERASYON
Rusya ile Suriye konusunda bir temas olup olmayacağı ve muhtemel bir operasyonun yaptığı görüşmede gündeme gelip gelmediği sorusu yöneltilen Kalın, “Suriye'nin kuzeyinde Türkiye’ye yönelik tehditleri bertaraf etmek amacıyla biz Suriye'ye üç tane büyük askeri harekat yaptık geçtiğimiz 5-6 yıl içerisinde. Bunlar da tamamen Türkiye'nin meşru güvenlik kaygıları çerçevesinde yapılan operasyonlardı. Bu süre zarfında 2019 yılında hem Amerikalıları hem Rusya tarafıyla Fırat'ın doğusunu ve batısını kapsayacak şekilde iki anlaşma yapmış olmamıza rağmen bu bölgelerden Türkiye'ye yönelik terör tehditleri tamamen ortadan kalkmış değil. Dahası bu süre zarfında hayatını kaybeden pek çok Suriyeli var. PYD ve YPG'nin orada kontrolü altında olan bölgelerde özellikle Fırat'ın doğusunda savaş suçu işlediğine dair başka suçlar işlediği ve diğer kurumları, kişileri, muhalifleri kendilerinden olmayan diğer Kürt örgütleri de dahil olmak üzere şahsiyetleri de dahil olmak üzere suikastlerde öldürdüğünü, baskı yaptığını hepimiz biliyoruz” dedi.
İbrahim Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama özellikle kendi sınır güvenliğimizi korumak için ve bugüne kadar nasıl birtakım tedbirler aldık, askeri operasyonlar düzenlediysek, bundan sonra da bu yönde adımlar atmak Türkiye'nin en meşru hakkıdır, en meşru talebidir. Bu yönde biz kimseden izin alacak da değiliz. Çünkü Türkiye'nin sınırlarını Türkiye korur. Biz müttefiklerimiz ve diğer ülkelerle elbette istişareler yaparız. Uygun olan zaman ve zeminlerde iş birliği de yaparız ama bizim güvenliğimiz söz konusu olduğunda burada kimseden izin almadan net bir şekilde kendi önceliklerimizi esas alarak hareket hattımızı belirler ve buna göre de hareket ederiz. Burada hem Rus tarafının hem Amerika tarafının özellikle PYD ve YPG'nin bulunduğu bölgelerle ilgili 2019 yılında yaptığımız anlaşmaya sadık kalması büyük önem arz ediyor. Ama bunun da ötesinde sınır güvenliğimizi büyük ölçüde sağlamış durumdayız ama Suriye'nin geleceği, toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve toplumsal insicamı açısından da PYD ve YPG'nin oradaki illegal faaliyetlerine göz yumulması, Suriye'nin toprak bütünlüğüne tehdit teşkil eden bir hareket tarzı içerisinde bulunmasını da kabul edilemez olduğunu muhataplarımıza ifade ediyoruz. Ben bunu da dün telefon görüşmem de Sullavin'a ifade ettim. Diğer Avrupalı İngiliz, Fransız, Alman mevkidaşlarımıza da bunları her düzeyde anlatmaya devam ediyoruz. Bundan sonra da aktarmaya devam edeceğiz.”
“BU FAALİYETLER ASLA KABUL EDİLEMEZ”
Fransa ve Almanya büyükelçilerinin bakanlığa çağrılarak nota verildiği hatırlatılarak, bu konuda farklı bir adım atılıp atılmayacağı sorusu üzerine Kalın, “Şimdi bu görüntüler, bu faaliyetler asla ve asla kabul edilemez. İkili ilişkiler bağlamında NATO ittifakı bağlamında, terörle mücadele bağlamında; bu görüntülerin, yapıların örgütlenmelerin tolere edilmesi müsamaha gösterilmesi asla kabul edilemez. Bunlarla mücadelemiz her zaman ve zeminde devam edecek. Aslında bu görüntüler bile Dışişleri Bakanımızın da ifade ettiği gibi terörle mücadele konusunda Türkiye'nin tezlerinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Yani Avrupalı dostlarımız farklı terör örgütleri tanımlarından hareketle PYD'nin, YPG'nin, benzeri yapıların terör örgütü olmadığı, yahut bunların bir takım sivil toplum kuruluşları örgütleri olduğuna dair iddialarının, tezlerinin hiçbir geçerliliğinin olmadığını, bizim açımızdan hiçbir hükmünün olmadığını tekraren ifade ediyorum. Bunu her düzeyde ve Avrupalı mevkidaşlarımızla muhataplarımızla gündeme getirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“UKRAYNA VE RUSYA’DAN TAHIL ÜRÜNLERİNİ ÇIKARMAYA HAZIRIZ”
Kalın, Rusya ve Ukrayna ile yapılan görüşmelerde gıda maddelerinin taşınabilmesi için bir koridorun oluşturulması konusunda fikir alışverişinde bulunulup bulunulmadığına ilişkin şunları söyledi:
“Dün Cumhurbaşkanımızın önce Putin ile ardından Zelenskiy ile yaptığı görüşmesinde bu konu etraflı bir şekilde ele alındı. Biz zaten bir süredir Dışişleri Bakanlığımız ve diğer kurumlarımızla birlikte Ukrayna, Rusya ve Birleşmiş Milletler ile bu konuda bir müzakere süreci yürütüyoruz. Bildiğiniz gibi özellikle Ukrayna ve Rusya'dan gelecek tahıl ürünleri, ayçiçeği, ayçiçek yağı ve gübrenin uluslararası piyasalara ulaştırılması konusu büyük önem arz ediyor. Aksi halde dünya gıda krizi ile karşı karşıya kalacak. Su anda dün Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmede iki lidere de bu konuda Türkiye'nin kolaylaştırıcı bir rol oynamaya hazır olduğunu ifade etti. İki lider de hem Ukrayna ve hem Rusya tarafı olumlu cevap vererek, bu süreci Türkiye üzerinden yürütmek istediklerini ifade ettiler.”
LAVROV, TÜRKİYE’YE GELECEK
8 Haziran'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Türkiye'ye geleceği bilgisini veren Kalın, “O gün bu konu Rus tarafıyla detaylı bir şekilde ele alınacak. Dışişleri Bakanımızla birlikte BM Genel Sekreter Yardımcısı bugün ve yarın Moskova ziyaret ediyor. Orada o da Ruslarla bu konuyu görüşecek. Biz zaten Ukrayna tarafıyla da görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Yani önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde bu görüşmeler ve müzakereler neticesinde bu operasyonun başlaması kuvvetle muhtemel görünüyor” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.