KAMERALARA HUKUK SAVAŞI
İsmet Üstüner isimli 74 yaşındaki vatandaş, bugüne kadar sabit kameralar ile ilgili yediği cezaları ödemeyi reddetti ve defalarca mahkemeye çıktı. Üstüner avukat kullanmadan, kendi başına verdiği hukuk mücadelesinde 1 dava dışında tüm davalardan aklandı. Üstüner kameraların yasal olmadığı iddiasını sürdürmeye ve hukuk mücadelesi vermeye, ayni zamanda ceza ödememeye devam ediyor.
KAMERA BİLMECESİ
Ülkemizde neredeyse her köşe başında bulunan ve trafik kazalarını önlemeyi hedefleyen sabit trafik kameralarının, yasal mevzuattaki yeri tartışılmaya devam ediyor. Bir yandan kameraların kurulumu, polisin sabit kameralar üzerindeki yasal yetkisi ve ceza sistemi sorgulanırken, diğer yandan ceza yiyen vatandaşların verdiği ceza paralarının devlet tarafından yasal şekilde alınıp alınmadığı da merak konusu oldu.
POLİSİN YETKİSİ VAR MI?
51/1984 sayılı Polis Örgütü (Kuruluş Görev ve Yetkileri) Yasası’nın 8.maddesi uyarınca, Polis Örgütünün yetki ve görevleri arasında, yol ve trafik düzenini sağlamak için yollarda hız denetimi yapmak bulunuyor. Yasanın çıktığı ilgili dönem olan 1984 yılında sabit görüntülü radar olmadığından veya KKTC’de kullanılmadığından, Polis Yasası’nın verdiği bu yetkiyi sadece el radarı ile yapılan hız denetimini kapsadığı da iddia ediliyor.
İsmet Üstüner 74 yaşına gelmiş bir mühendis. Üstüner trafik radarları ile ilgili yıllardır, bugüne kadar görülmemiş bir mücadele veriyor. Üstüner yediği kamera cezalarını ödememeye ve mahkemede kendisini savunmaya inançla devam ediyor. Üstelik dikkati çeken bir yargı süreci, hatta hukuk mücadelesi verirken vatandaşa kesilen cezaların yasal olmayabileceği iddiası ise adeta vurguna benzer astronomik miktarların vatandaşın cebinden çıkmış olabileceğini gündeme getirmiş durumda.
DEFALARCA MAHKEMEYE ÇIKTI
Bugüne kadar defalarca mahkemeye çıkan ve neredeyse tüm davaları kazandığını kaydeden Üstüner’in son mahkemesi de olaylı oldu. Üstüner, “Sabit kameraların yanlış ölçüm yapabileceğini ve bu nedenle medeni ülkelerde olduğu gibi ikinci bağımsız ölçümün şart olduğunu ve bunu bağımsız şahadetle de ispatlamaya hazır olduğunu, Kamu Menfaati gereği davanın görüşülmesi gerektiğini kaydederken, Gazimağusa Kaza Mahkemesi, sanık İsmet Üstüner’in davasına savcılık talebi ile takipsizlik kararı verdi.
Savcılık, benzeri bir davada Yüksek Mahkeme mahkumiyeti onayladığından ve bu davanın devamında Kamu Menfaati bulunmadığından, takipsizlik talep ettiğini kaydederken, mahkeme de takipsizlik talebini onayladı.
Detay Gazetesi’ne konuşan Üstüner, radar davalarının kendisine yabancı olmadığını kaydetti ve olması gerekenleri, teknik şekli ve mevcut yasalar ışığında anlattı.
SİSTEM GÜVENİLİR DEĞİL
Üstüner, sabit kameralarda, en büyük eksikliğin bağımsız ikinci ölçümün gerekliliği şartı olduğunu söyledi ve medeni ülkelerde bunun böyle olduğunu, AB’nin direktiflerine de bunun girdiğini söyledi. Üstüner, bunun işlemin çok basit olduğunu, fazla yatırım istemediğini, yapılması gerekenin, yarım saniye ara ile 2 fotoğrafın çekilmesi olduğunu, tek fotoğraf yerine 2 fotoğrafın çekilmesi gerektiğini kaydetti. Üstüner, yola çizgi çizilmesi gerektiğini, biri düz, 2 metre ara ile 2 de yan çizgi çizilmesi ile yarım saniyede kaç metre gidildiğinin, bu yöntem sayesinde tespit edilebileceğini vurguladı. Üstüner, “bu yöntemle radarın vereceği ölçüm miktarı teyit edilmiş olabilecek” dedi.
HATA YAPABİLİR
İsmet Üstüner, hız tespit radarlarının yanlış yapabileceğini de kaydederken,
“frekans kaymasına göre, radardan çıkan frekans sabittir. Senin arabana çarpıp geri döndüğünde, onun frekansı süratine göre değişir. Ama bir başka cihazdan veya askeri üstten ayni frekansı alıp yanılabilir. Dolayısı ile bağımsız 2’nci bir ölçümün şart” ifadelerini kullandı. Ülkemizde bunun yapılmadığını da söyleyen İsmet Üstüner, kendisinin bu nedenle müdafaa yaptığını da kaydetti.
FOTOĞRAF GÖSTERİLMİYOR
İsmet Üstüner mahkemedeki bir diğer argümanının, her medeni ülkede olduğu gibi fotoğrafın da vatandaşa ihbar ile verilmesi gerekliliği yönünde olduğunun da altını çizdi. Plakanın yanlış okunabileceğini belirten Üstüner, bunun vatandaş tarafından görülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Mağusa veya Güzelyurt gibi başka bir yerleşim birimde yaşayan vatandaşların Lefkoşa’ya gidip orada kayıtların para karşılığı kısıtlı zaman dilimi içerisinde görülmesinin de yanlış olduğuna da dikkat çekti.
Kendisinin çarpık olarak gördüğü bu konularda bir kampanya yaptığını açıklayan İsmet Üstüer “kameralar hakkında kampanya başlattım kamera cezalarını da ödemedim. 2012 yılının sonunda 1’i Lefke ve 1 diğeri Mağusa’da olan 2 kez de duruşma yaptım. Lefke Mahkemesi’nde beraat Mağusa Mahkemesinde ise Mahkumiyet kararı çıktı” yorumunda bulundu.
Üstüner, 1976 dan beri belki 10 defa kamera cezası yediğini, ancak sadece 2-3 tanesini ödediğini de ifade etti ve “diğerlerinde ya duruşma yapıp beraat aldım, ya takipsizlik dosyalandı, hatta ilk günden ithama cevap vermeden dava geri çekildi” dedi.
İLK MAHKUMİYET
Kendisinin yalnızca bir defa radar davasında mahkumiyet aldığını kaydeden Üstüner, mahkum olunca da sevindiğini çünkü yasalık konusunu yüksek mahkemeye taşımak istediğini ve buradan çıkacak sonucun emsal teşkil edeceğini bildiğini söyledi. Üstüner, “az kalsın kameralar yasal değildir kararı çıkacaktı. Artık tüm hukukçuların gözünde zaten yasal değildir” yorumunda da bulundu. Mağusa mahkemesinde mahkumiyet kararı alması ile kendisinin istinafa gittiğini, ayni şekilde savcılığın da Lefke davasını istinafa götürdüğünü söyleyen Üstüner, Lefke’deki istinafın savcılık tarafından geri çekildiğini de kaydetti.
TOPLANAN PARA YASAYA UYGUN DEĞİL
İsmet Üstüner toplanan paranın da yasal mevzuata uygun olmadığını, yargının bu güne kadar toplanan paranın yasa dışı şekilde toplandığını bildiğini ve bu nedenle kameraların mevzuatı çerçevesinde aleyhte karar üretmekten geri durduğunu da iddia etti.
YETKİ AŞILIYOR
İsmet Üstüner kameraların yasal olmadığını vurgularken, Polisin sürat kontrolü yapmaya yetkili olduğunu, dilediği aleti de, radar, kronometre gibi aletleri kullanabileceğini söyledi. Bunların yasal olduğunu fakat sabit kameraların polisten bağımsız çalıştığını, bunun için ise yasa gerektiğini belirtti. “Şahıslar yasak olmayan her şeyi yapabilir. Ancak devlet yasadan yetki almadıkça hiçbir şey yapamaz” yorumunda da bulunan Üstüner, yasadan yetki alınmadan bu kameraların kurulduğunu, bunun atlandığını ve bu durumun yasadışlılık yarattığını iddia etti.
OSHAN SABIRLI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.