YAKAN TOP OYNAMAKTAN VAZGEÇELİM
Kamu-İş Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, seçime giderken ülkede yaşanan birçok sorunun
gözardı edildiğini belirterek, “Hükümeti uyarıyorum. Üç yanlış bir doğruyu götürür. Yanlışlar böyle
çoğalırsa doğru kalmayacak. Hükümetin bakanlıkları arasında yakan top oynamaktan bıktık
usandık” dedi. Bir TV kanalında canlı yayına katılan Serdaroğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
DÖVİZE ÖNLEM ALINMALI
Yükselen dövizin vatandaşın belini büktüğünü belirten Serdaroğlu, “Seçim bahane olmamalı.
Dövizdeki yükselişe karşı tedbir almak için seçim yasakları engel değildir. Hükümet bununla ilgili
önlem almak için harekete geçebilir. Ancak hükümet edenler tamamen seçime odaklı ilerlediği için
vatandaşının ne durumda olduğunu göremiyor. Toplum olarak artık birbirimiz dövmeyelim. Çözüm
çözümsüzlüktür anlayışıyla ilerlemekte ısrar edersek, bırakın dövizle ilgili sorunları en basit
sorunları dahi çözemeyiz” dedi.
BİRBİRİMİZİ DÖVMEYELİM, ÖVELİM
Bugüne kadar iç piyasada dövizi değil de Türk Lirası’nı çalıştırmak adına bir takım çalışmalar
yapılmalıydı” diyen Serdaroğlu, şöyle devam etti: “Bununla ilgili ilk adım kiralar olmalı. Sterlinin
10 TL olduğu bir ortamda hala sterlin ile kira almak bu memlekette insanların çöküşüne neden
olmak demektir. Bununla ilgili devlet yetkililerinin önlem alması için illaki grev yapıp insanları
sokağa mı dökmeliyiz. Bir defa da birbirimizi dövmeyelim, birbirimizi övelim. Böyle bir gelecek
hayal ediyoruz. Ne yazık ki siyasetçilerin oy kaygısıyla bazı adımları atmaktan çekindiğini üzülerek
görüyoruz.”
ASGARİ ÜCRET İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Hür-İş Federasyonu Genel Başkan Vekili olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu da toplantıya
çağırdıklarını hatırlatan Ahmet Serdaroğlu, “Komisyon çok önceden toplanmalıydı. Araya pandemi
girdi. Bizim geçen hafta yaptığımız toplantı çağrısı siyasi bir çağrı değildir. Komisyonun seçimden
hemen sonra toplanması için zaman kaybetmemek adına bu çağrıyı yaptık. Şu an asgari ücretle ilgili
talep edeceğimiz rakam belli değil. Bu rakamı belirlemek için çalışmaları sürdürüyoruz” dedi.
SAVURGANLIKTAN VAZGEÇSİNLER
Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayların büyük bir savurganlık içinde olduğunu belirten Serdaroğlu,
adayları reklam panolarına harcayacakları parayı tankerlerle su alıp vatandaşa dağıtmaya çağırdı.
Serdaroğlu, “Bunca aç insan varken sen paranı tabelalara atamazsın. Belki de bu tabelaları yırtanlar
geçim sıkıntısı çeken insanlardır. Ben bu yaşıma geldim tabelalara bakıp kimseye oy vermedim.
Vatandaş da böyle oy vermez. Böyle bir zamanda böyle büyük reklam kampanyaları doğru değil”
diye konuştu.
LAVANTALAR NE OLDU?
Devletin savurganlığını örneklerle anlatan Serdaroğlu, “Önceki hükümetler döneminde elektrikli
arabalar alındı ve çürüyorlar. Şimdiki hükümet döneminde lavanta dediler. Ekeceklerdi, hastalığa
iyi gelecekti. Ne oldu? Kurudular. O lavantalara dünya kadar para attılar. Neye göre ektik o
lavantaları? Uzmanlara sorduk mu, araştırdık mı?” diye tepki gösterdi.
EK MESAİLER ÖDENMELİ
Ek mesailerle ilgili de bugüne kadar hiç bu kadar gecikme yaşanmadığına dikkat çeken Serdaroğlu,
“Doğrusu herkese tüm mesailerin bir an önce ödenmesidir. Ancak bu yapılamıyorsa sağlık
çalışanlarına pozitif bir ayrımcılık yapılmalıdır. Çünkü aylarca eve dahi gidemeden çalıştılar.
Maliye Bakanlığı’nın ek mesailerle ilgili çalıştığını gözlemliyoruz. Umarız en yakın zamanda bu
çalışmalar sonuçlandırılır” dedi.
TÜK BÖYLE DEVAM EDEMEZ
Toprak Ürünleri Kurumu’nda (TÜK) yaşanan sorunlara da dikkat çeken Serdaroğlu, şunları söyledi:
“TÜK üretimi ve fiyat istikrarını destekleyen bir kurumdur. Ancak ciddi sıkıntılar yaşıyor. Eğer
TÜK’te bu şekilde sorunlar sürerse fiyat istikrarından söz edilemez. TÜK’teki sorunları geçici
yöntemlerle çözmeye çalışıyoruz. Kalıcı çözüm için önerilerimizi devletin yetkili makamlarına
sunduk. Hükümetin çağırıp bizi bu sorunların çözümü için dinlemesini istiyoruz. Biz yakan top
oynamaktan bıktık usandık. Bir Maliye’ye, bir Tarım Bakanlığına bir Başbakanlığa gitmekten
usandık. TÜK’te emek veren çalışanların ihtiyat sandığı ve sigorta primlerini yatırın. Bunu
haftalardır söylüyoruz. TÜK’e bir arpayı bırakacaksın. Gelir kalemini bitireceksin. İlgili bankaya
borçlanacaksın. Sonra ne yapacaksınız, o bankaya mı bırakacaksınız TÜK’ü. Buna izin vermeyiz.
Şu anda TÜK’te para, borcun taksidine değil, borcun taksidinin faizine gidiyor. Bu yapı devam
ettirilemez. Biz üretmek, kazanmak ve kazandırmak istiyoruz"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.