• BIST 9636.12
  • Altın 2930.278
  • Dolar 34.6515
  • Euro 36.3536
  • Lefkoşa 8 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 5 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara -3 °C

Kangren üzerine

Oshan SABIRLI

Uzun zamandır kangren üzerinde düşünüyorum. Allah kimseye böyle bir rahatsızlık vermesin. Teknik anlamda kangren, vücutta bölgesel olarak damarların görevini yerine getirememesi sonucunda; o bölgeye kan akışının olmamasından kaynaklı bölgesel cansızlaşmadır. Kangren tanımı yaparken bir çok ek tanım da kullanılabilir elbet. Ancak kangrenli bir parmak için yapılacak ne var diye sorulduğunda ortada birkaç alternatif mevcuttur sanırım. Çok uzun zaman önce bir dostum, kangren örneği ile hayatı karşılaştırmıştı. Parmak benzetmesi yapmıştı. “Eğer insan bu acıya yani kangren olan parmağın acısına katlanmayı seçerse bu acı daha da büyüyecek tüm elin hatta tüm kolun zarar görmesine neden olacaktır” demişti. Düşününce hak vermemek elde değil. Tıbbi anlamda kangrenin çözümü var mı bilemiyorum fakat bazen parmağı feda etmek, eli veya kolu feda etmekten çok daha kolay olmalı. Doğru zamanda doğru kararı veren kişi hayatını, yaşamı da daha etkili kullanacaktır. Çevremizde kangrenleşen ve tıpkı kangrenli bir parmak gibi insana ciddi acılar çektiren bir çok olay var. Kişisel ilişkilerimizde iş yaşantımızda, çevremizde o kadar çok acı çektiren insan var ki, kesip atmalı. Acı da verse, hayatımız için kayıp anlamına gelse de bu insanlardan kurtulmayı bilmek gerek. Çatır çatır insanların öldüğünü görüyoruz. Kimi sağlık nedenlerinden, kimi trafik kazası ve benzer nedenlerden yaşamını kaybediyor. Üstelik “o daha çok gençti” sözünü daha çok kullandığımız zamanlardayız. İlişkilerimizi, yaşamımızı gözden geçireceğimiz anlar nedense hep yıl sonları olur. Çünkü yeni gelecek yıla yükleriz sevinçlerimizi ve hüzünlerimizi. Maalesef yaşadığımız bu coğrafya değersizliklerin tavan yaptığı, idealizm yoksunu insanların fink attığı bir coğrafya. “Eşeğe değerinden fazla önem verirsen, kendisini yarış atı zanneder” demişti bir bilge. Biz yarış atları ile dolu bir coğrafyada yaşıyoruz. Değersiz insanlar, kendilerine baş edilen nimetleri ne acıdır ki farkında bile değil. Hal böyle olunca ne siyasetimizin, ne sosyal yaşamlarımızın, ne tatillerimizin hatta bayramlarımızın bile tadı tuzu kalmıyor. Mesaj açık; “Kangrenli parmağı kesmekten korkmamalı insan”.   *** Dün günün adı Ulus Baker’di. Ulus, Kıbrıs’ta birçok kişinin hiç duymadığı, bilmediği bir Kıbrıslıydı. Hayatı trajedilerle geçen ve yine trajediler ile yaşamı son bulan bir akademisyen, bir sosyolog, bir kültür adamı, kendi bildiği gibi yaşayan bir insandı. Ulus Baker’i andık dün. Üstelik ölümünün 8. Yılında. Yarın Ulus’un doğum günü. Eğer hayatta olsaydı tam 55. Yaşını kutlayacaktık. Yarın seni bu köşede yine unutmayacağım Ulus…      

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları