UBP MYK Üyesi Özer Kanlı Güneş Gazetesi'nin bugünkü sayısında kaleme aldığı makalesinde hükümet ortağı HP'ye eleştirilerde bulundu.
Kanlı'nın yazısı şöyle:
“İnanıyorum ki Halkın Partisi de açıklanacak soruşturma raporları doğrultusunda gerekli değerlendirmeleri mutlaka yapacaktır.”
Bu ifadeler, UBP Genel Başkanı, Başbakan Ersin Tatar’ın Cuma günü kabinede yaptığı değişiklik sonrasında basına yazılı olarak gönderdiği açıklamada yer alan ifadelerdir.
Bence Başbakan şöyle diyor aslında:
“Ey, HP, ben kamuoyunun tepkisini dikkate alarak, bana çok yakın olsa da bir Bakan arkadaşımın değişmesini sağladım ama HP’den de beklentim var.
Bir koalisyon hükümeti olduğu için HP kanadından birini bu aşamada görevden alma yoluna gitmedim ama polis raporlarına göre sizin de kamuoyunun rahatlaması için atmanız gereken adım var.
Bu adımı polisin ilk belirlemelerine göre atmamış olsanız dahi, kesin raporuna göre atmanız gerekiyorsa, sizden bunu beklerim.”
Geçen Pazar gününden itibaren yaşananları elbette yüzde yüz bilmiyorum ama pek çoğuna vakıf olduğunu sanıyorum.
Kanaatimce ortada ciddi sıkıntılar var.
Yazılanların dışındaki konuşulanlar ülkemiz adına vahimdir.
Bu vahim tabloyu sadece UBP veya UBP’li bir-iki Bakan’a bağlamak doğru değildir.
Kamuoyunun ve UBP tabanının nerdeyse yüzde yüzünün kanaatine göre, “HP’li bir veya iki Bakan’ın da yaşanan sıkıntına ihmali, kusuru, ve/ veya dahli vardır”.
Hal böyleyken HP kanadının çıkıp da “ YA FALAN BAKANI GÖREVDEN ALIRIZ YA DA ŞU GÜN ŞU SAATE KADAR HÜKÜMETTEN ÇEKİLİRİZ” şeklinde bir tavır belirlemesi, açıklanmasa da bu tavrı birilerini basına sızdırması hiç doğru olmamıştır.
Son bir haftadır, UBP’nin Merkez Yönetim Kurulu toplantısına katıldım, çok sayıda önde gelen UBP’li ile konuştum, tabanın, ilçe başkanlarının sesini dinledim.
Hemen hemen herkes HP’nin tavırlarından rahatsız.
Hatta ve hatta “ ne isterse olsun, HP ile hükümete devam edilmesin” diyenler var.
İnanın ortada, bir pandemi süreci bir ekonomik kriz dönemi olmasa UBP’NİN ÇOĞUNLUĞU TEPKİSİ DAHA DA KESİKİN OLABİLİR…
Elbette tüm partiler saygındır, tüm partilerin kendilerine göre ağırlıkları, güçleri, sorumlulukları, ilkeleri, vizyonları ve misyonları vardır ama UBP’nin Kıbrıs Türk tarihindeki yeri ve önemini de kimse inkar edemez.
Kimse, UBP’nin çok geniş tabana sahip bir kitle partisi olduğu gerçeğini aklından çıkarmamalıdır.
Sanırım, UBP, Kıbrıs konusunda kritik bir aşamaya gelindi, pandemi süreci halen devam ediyor, herkes geçim derdinde, ekonomik kriz yaşanıyor diye hükümeti bozmuyorsa bu zafiyet olarak algılanmamalıdır.
UBP’nin geçmişine bakıldığında, hükümetin, iktidarda kalmanın, ya da iktidara gelmenin önemsenmeden ilkeler doğrultusunda hareket edilen çok kritik tavırlar ortaya konulan kararlar alındığı görülecektir.
Bunlardan biri 2002 sonunda ortaya çıkarılan Annan Planı’na UBP’nin tarihi misyonuna ters olması nedeniyle karşı çıkılması ikincisi de 2005’te yine UBP’nin duruşuna ters olması dolayısı ile KKTC’yi Türkiye’nin bir alt yönetimi olarak addeden Taşınmaz Mal Komisyonu Değişiklik Yasa Tasarısı’na onay verilmeyeceğinin açıklanmasıdır.
İkisinin de UBP’ye maliyeti ağır olmuştur ama UBP duruşunu korumuştur.
UBP tabanını iyi biliyorum.
Vatanseverdir, milliyetçidir, Atatürkçüdür, bizi biz yapan öz değerlerimize bağlıdır.
Öyle ona buna pabuç bırakacak bir taban değildir.
HP bütün bu yazdıklarımı lütfen iyi değerlendirsin.
Dost acı söyler.
UBP tabanı eğer bugün hükümetin bozulması için ağırlığını koymuyorsa pademi süreci ve ekonomik durum yüzündendir.
Lütfen HP de duyarlı olsun.
HP, AR NAMUS TERTEMİZ, UBP HEP SUÇLU…
YOK BÖYLE BİR ŞEY…
Hade herkese lololo da bana da mı lololo?
Çok şükür kimin, nerden gelip nereye gitmekte olduğunu biliyorum.
Bazı şeyleri biliyor ve yazmıyorsam sebebi var…
Sebep ne mi?
Şu benim hala savunulması gerektiğine yürekten inandığım “ MİLLİ DAVA”…
ANLAYANA SİVRİ SİNEK SAZ…"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.