• BIST 9454.21
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Lefkoşa 21 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 20 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C

Kanser ve Orkide ve Hükümetler…

Cenk DİLER

Kanser hastalığına farkındalığı artırmak amacıyla, Orkide yürüyüşünün 12’ncisi yurdumuzda gerçekleşirken, siyasiler yine burada boy göstermek için yarışacaklar. Tatlı tatlı demeçler sallayacaklar. Ne diyeceklerini hiç okumadan tahmin ediyorum. Bu yüzden, okumak için zerre zahmet etmemeli insan… Etkinliği düzenleyenleri kutlarken, siyasilere hiç güvenilmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatma gereksinimi duyuyorum. İsterseniz, Anayasal bir belge olan ve Anayasanın 109’ncu maddesinde yerini bulan Hükümet Programlarından, KANSER ile ilgili sarf edilen VAATLERE şöyle bir bakalım. Ve… Nice 12 yıllara daha diyelim. İşte 32 yıllık zaman tüneli… Sakın içinde kaybolmayın. 1983 KURUCU MECLİS Hükümet Programı: Hastanenin inşası esnasında Radyoterapi Bölümüne ayrılan kifayetsiz ünit tadil edilecek veya yeni inşaata gidilecek, bu arada Kanserle savaşım proje çalışmalarına başlanacaktır. 1985 UBP-TKP Hükümet Programı: Bulaşıcı ve sosyal hastalık gruplarında mütalaa edilen Malarya-Tüberküloz, Thalassemia, Kanser, Kalp ve diğer hastalıklarla ilgili olarak başlatılan mücadele en etkin düzeyde sürdürülecektir. Halen inşaatı sürdürülmekte olan Thalassemia merkezi, İlaç imalatı ve Kanser Tedavisiyle ilgili ünitelerin yapımı hızlandırılarak, süratle tamamlanmasına ve halkın hizmetine sunulmasına çalışılacaktır. 1986 UBP-YDP Hükümet Programı: Radyoterapi ve kanserle savaş servislerinin halkımızın hizmetine konması yönünde başlatılan çalışmalar daha da hızlandırılacak; Thalassaemia Merkezi inşaatının tamamlanmasına özen gösterilecektir. 1988 UBP-BAĞIMSIZLAR Hükümet Programı: Thalassaemia, Sıtma, Verem, Kanser ve AIDS hastalıklarıyla ilgili olarak başlatılan mücadele çalışmalarımıza aralıksız devam edilecek, bina inşaatı araç ve cihazları tamamlanan Radyoterapi Merkezi'nin hizmete sokulması sağlanacaktır. 1990 UBP Hükümet Programı: Çevre sağlığı, ana-çocuk sağlığı, bulaşıcı hastalıklarla savaş ve aşı uygulamaları, aile planlaması, beslenme, gıda sağlığı ve kontrolü, Thalassaemia, Kanser ve AİDS gibi genetik ve sosyal hastalıklarla savaş programları genişletilerek yürütülecek, muayene ve taramalar sonucu koruyucu ve tedavi edici zorunlu ilaçların dağıtımı yapılacaktır. 1994 1nci DP-CTP Hükümet Programı: Kalp, damar, kanser, beslenme alışkanlıkları, sigara, alkol alışkanlıkları ve şeker hastalığı gibi hastalıklarla savaşım çalışmaları sürdürülecek ve bu konularda halkımızın eğitilmesine önem verilecektir. Yurt dışına gönderilen hastaların tedavilerini bölgemizde gerçekleştirmek ve sağlık standardımızı yükseltmek amacı ile gereken çalışmalar yapılacaktır. 1995 2nci DP-CTP Hükümet Programı: Kalp, damar, şeker, kanser gibi hastalıklar ve ayrıca sigara, alkol, kötü beslenme gibi alışkanlıklarla savaşım çalışmaları sürdürülecek ve bu konularda halkımızın eğitilmesine önem verilecektir. Tedavi amacıyla yurtdışına gönderilen hastaların tedavilerinin KKTC'de gerçekleştirilmesi ve sağlık standardımızın yükseltilmesi amacı ile gereken çalışmalar yapılacaktır. 1995 3ncü DP-CTP Hükümet Programı: Kalp, damar, şeker, kanser gibi hastalıklar ve ayrıca sigara, alkol, kötü beslenme gibi alışkanlıklarla savaşım çalışmaları sürdürülecek ve bu konularda halkımızın eğitilmesine önem verilecektir. Tedavi amacıyla yurt dışına gönderilen hastaların tedavilerinin KKTC’de gerçekleştirilmesi ve sağlık standardımızın yükseltilmesi amacı ile gereken çalışmalar yapılacaktır. 1996 UBP-DP Hükümet Programı: Çevre Sağlığı, Ana-Çocuk Sağlığı, Bulaşıcı Hastalıklarla Savaş ve Aşı Uygulamaları, Aile Planlaması, Beslenme, Gıda Sağlığı ve Kontrolü; Thalassaemia, Kanser ve AİDS gibi genetik ve sosyal hastalıklarla savaş programları genişletilerek yürütülecek, muayene ve taramalar sonucu koruyucu ve tedavi edici zorunlu ilaçların dağıtımı yapılacaktır. 1999 UBP-TKP Hükümet Programı: Kanserde erken teşhise yönelik çalışmalar başlatılacaktır. 2004 1nci CTP-DP Hükümet Programı: Ana amaç sağlıklı yaşamı uzatmak olduğuna göre adamızda var olan kanser ve kalp hastalıklarından ölüm oranlarının yüksek olduğunu da dikkate alarak koruyucu hekimlik ve temel sağlık hizmetlerine gereken önem verilecektir. Kanserle savaşım projesinin gerekleri eksiksiz yerine getirilecek ve Kanserle Savaş Dairesinin gerekli yasal altyapısını oluşturmak için çalışmalar başlatılacaktır. 2005 3ncü CTP-DP Hükümet Programı: Yapılan bilimsel araştırmalar, sağlıktaki en önemli ölüm nedenleri olan, en çok kişisel ve ailesel yıkım ve tahribat yapan, en büyük finansman harcamalarının yapıldığı kalp, beyin damar hastalıkları ve kanser hastalıklarında koruyucu önlemlerle, sağlıklı beslenme, temiz çevre koşulları ve sağlıklı gıdalarla beslenmeyle % 50-75‟lere varan oranlarda azalma sağlanabileceğini göstermektedir. Bunun sağlık bütçesindeki finansal boyutu ise çok daha büyüktür. Özellikle çevre sağlığı ve atıklar, gıda sağlığı ile ilgili denetlemeler ve düzenlemeler sağlanarak insanlarımızın sofralarına ilaçsız, hormonsuz sağlıklı gıdalar koyabilmelerini sağlayacağız. Bu amaçla gerekli denetlemelerin eksiksiz sürdürülebilmesi için gerekli önlemleri ve düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Toplumun, hastaların eğitilmesine ve bilinçlendirilmesine, koruyucu sağlık hizmetleri anlayışının yerleşmesi için büyük önem verilecektir. “Kanserle Savaş Projesi”nin gerekleri eksiksiz olarak yerine getirilecektir. Proje ile KKTC’nin kanser konusunda epidomiyolojik haritasının oluşturulması, kansere yönelik erken tanı ve tarama merkezlerinin yapılandırılması ile kanser konusunda sürekli eğitim programlarının hayata geçirilmesine katkıda bulunarak, kansere yönelik çağdaş tedavi hizmetlerinin geliştirilmesi çalışmalarına alt yapı oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu bilimsel projenin başlatılan uygulanması kararlılıkla sürdürülecek, kanserle mücadelenin önemli bir unsuru olan erken tanı ve toplumun eğitimine özel önem verilecektir. 2006 CTP-ÖRP Hükümet Programı: Yapılan bilimsel araştırmalar, sağlıktaki en önemli ölüm nedenleri olan, en çok kişisel ve ailesel yıkım ve tahribat yapan, en büyük finansman harcamalarının yapıldığı kalp, beyin damar hastalıkları ve kanser hastalıklarında koruyucu önlemlerle, temiz çevre koşulları ve sağlıklı gıdalarla beslenmeyle % 50-75'lere varan oranlarda azalma sağlanabileceğini göstermektedir. Özellikle çevre sağlığı ve atıklar, gıda sağlığı ile ilgili denetlemeler ve düzenlemeler sağlanarak insanlarımızın sofralarına ilaçsız, hormonsuz sağlıklı gıdalar koyabilmelerini sağlayacağız. Bu amaçla gerekli denetlemelerin eksiksiz sürdürülebilmesi için gerekli önlemleri ve düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Toplumun, hastaların eğitilmesine ve bilinçlendirilmesine, koruyucu sağlık hizmetleri anlayışının yerleşmesi için büyük önem verilecektir. "Kanserle Savaş Projesi”nin gerekleri eksiksiz olarak yerine getirilecektir. Proje ile KKTC'nin kanser konusunda epidomiyolojik haritasının oluşturulması, kansere yönelik erken tanı ve tarama merkezlerinin yapılandırılması ile kanser konusunda sürekli eğitim programlarının hayata geçirilmesine katkıda bulunarak, kansere yönelik çağdaş tedavi hizmetlerinin geliştirilmesi çalışmalarına alt yapı oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu bilimsel projenin başlatılan uygulanması kararlılıkla sürdürülecek, kanserle mücadelenin önemli bir unsuru olan erken tanı ve toplumun eğitimine özel önem verilecektir. 2009 UBP Hükümet Programı: Ciddi eksikliğimiz olan kanser hastaları konusunda etkin, çalışan, ihtiyaçlara cevap veren, insanlarımızı başka yerlere gitmeye mahkûm etmeyen, güvenilebilecek bir servis oluşturma yoluna gidilecektir. 2013 CTP-DP Hükümet Programı: Ülkemizde sıklıkla görülen sağlık sorunlarından olan kalp ve damar hastalıkları, kanser, diyabet, obezite, hipertansiyon ve benzerleri, çoğunlukla tükettiğimiz gıdalarla, yaşam alışkanlıklarıyla bağlantılı hastalıklardır. Bu hastalıklara yakalanan kişiler ve ailelerinde ciddi travmalar oluşmakta,  psikolojik, sosyal ve ekonomik büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu nedenle,  sağlıkta en önemli konu, bu hastalıkların oluşmasının önüne geçmek, hastalıkları imkânlar ölçüsünde minimuma indirmek yani koruyucu sağlık hizmetlerinin etkili şekilde verilmesidir. Bu nedenle toplumda ciddi bir farkındalık yaratılması amacıyla koruyucu sağlık hizmetleri ile sürekli eğitim, tarama ve araştırma çalışmaları düzenli bir şekilde sürdürülecektir. İlgili otoritelerin bir araya getirilerek sık ve düzenli aralıklarla, sektördeki sivil toplumun da içinde yer alacağı katılımcılık ve açıklık ilkesiyle gıda güvenliği ve çevre sağlığı denetimi mekanizmalarının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Toplumumuzda ciddi bir sağlık tehdidi haline gelen kanser hastalığının tedavisinde, kamu sağlık servislerimizde şu an için radyoterapi hizmetleri verilememektedir. Mevcut çocuk ve yetişkin onkoloji servislerinin fiziki altyapı koşulları ise günümüz şartlarında yetersizdir. Bu nedenle kanser tedavisinde gerekli tüm sağlık hizmetlerinin hastalara kamu sağlık servislerinde sunulabilmesi, ayrıca hastaların kendi ülkelerinde, konforlu bir şekilde gerekli tedavilerinin yapılabilmesi ve hastaların yurtdışı tedavi masraflarının en aza indirgenmesi için Onkoloji Hastanesi yapılacaktır. Toplam 5900 m2 alan, 56 normal, 6 yoğun bakım yatağı olmak üzere 62 yatak kapasiteli hastane için Ekim’13 ayında ihaleye çıkılacak ve bir yıl içerisinde, Onkoloji Hastanesi Projesi tamamlanacaktır. Kanserle savaş konusunda sürekliliği sağlamak amacıyla kurumsal bir yapı oluşturulması hedeflenmektedir. İşte verilen vaatler bunlar. Her halde son “sözden” başlamak üzere verilen vaatlerin gerekleri yerine getirilecek. Geç olmuş ama güç olmasın diyelim. Onkoloji Hastanesi inşaatına 1 yıllık bir gecikmeyle de olsa başlandı. Bu yılın ilk yarısında, “Nur topu gibi” bir Onkoloji Hastanemiz bile olacak. Ama içerisinde doktor, hemşire, donanım, uzman olacak mı? Hep birlikte göreceğiz. İki Onkoloji Uzmanından biri hayatından bezdirilip istifa kararı aldırılırken ve yukarıda gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin SALLADIĞI” sözler havada asılı dururken, kanserden ölümlerde dünya sıralamasına girerken hiç inanasım gelmiyor ama “İnşallah” diyelim yine de. İnşallah!  

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları