Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi’nde oy birliğiyle kabul edilen, hafta başında Cumhuriyet Meclisi’nde görüşülen ve yine oy birliğiyle geçirilen Kanser Hastalığı Bildirim Yasası Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın onayına sunuldu.
Akıncı’nın onaylaması, Resmi Gazetede yayımlamasıyla yürürlüğe girecek yasayla kanser KKTC’de bildirimi zorunlu bir hastalık haline gelecek.
Yasa, kanser teşhisi konulan kişilerin belirlenmesi, hastalığın kontrol altına alınması, kanser verilerinin toplanması, işlenmesi, kaydedilmesi, değerlendirilmesi, haritalandırılması ve paylaşımıyla ilgili gerekli kuralları ve esasları düzenliyor.
Buna göre, KKTC’de teşhis ve tedavi edilen veya yurt dışında teşhis ve tedavi edilen kanser hastalarına ilişkin veriler hekimler, kamu ve özel laboratuvarlar, kamu, özel ve üniversite hastaneleri, tarafından en geç1 yıl içinde Sağlık Bakanlığı’na bildirilecek. Aynı yükümlülük ve süre KKTC’de tescilli bulunan ve kanserle mücadele amacı güden dernek, vakıf ve benzeri sivil toplum örgütleri için de geçerli olacak.
Yasa, tanı alan ve tedavi gören kanser hastalarının Sağlık Bakanlığı’na bireysel başvuruda bulunması konusunda düzenleme içermiyor. Yani hastaların değil hekim ve sağlık kurum ve kuruluşlarının bildirim yapması zorunlu.
Sağlık Bakanlığı, aktif kanser kayıtçılığı kapsamında yetkilendireceği kamu sağlık çalışanları, yasanın gereği belirlenen bildirim sorumlularından kanser hastalarına ait bilgileri toplayacak.
Bildirim kurallarına aykırı davranan gerçek veya tüzel kişiler suç işlemiş olacaklar ve haklarında idari yaptırımlarla cezalar uygulanacak. Yaptırımlar konusunda ilk adım Sağlık Bakanlığı’nın uyarısı şeklinde olacak. Para cezası ve yasal süreç daha sonraki adımda. Para cezası yürürlükteki brüt aylık asgari ücret veya bu ücretin iki katına kadar olabilecek.
Sağlık Bakanı Filiz Besim, Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı, Halkın Partisi milletvekili Jale Refik Rogers, Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) yasayla ilgili açıklama yaparak, “kanserle mücadele için önemli bir adım atıldı” değerlendirmesinde bulundu.
BESİM: “SAĞLIK BİRİMLERİNİN OTOMASYONA BAĞLANMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Sağlık Bakanı Besim, “Uzun yıllardır beklenen bu yasa, ülkenin kanser haritasının daha net şekilde çıkarılabilmesi, kanserle ilgili politikaların bilimsel verilere dayandırılabilmesi ve koruyucu sağlık hizmetleri için önemli bir adım” dedi.
Kanserle mücadele konusunda yapılan çalışmalara da işaret eden Bakan Besim, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Onkoloji Bölümü’nde hizmet veren Kanser Kayıt Birimi’nin bazı adımlarla güçlendirdiklerini söyledi.
Besim, “Sağlık birimlerinin otomasyona bağlanması için çalışma yapıyoruz” dedi.
Sağlık Bakanı Besim, KKTC genelindeki 17 sağlık birimi ve perifer hastanelerdeki kanser tarama sonuçlarının otomasyonla anında bu merkezden görülebileceğini söyledi.
Besim, söz konusu verilerin tek merkezde toplanmasıyla ülkenin kanser haritasının daha net oluşacağını, hangi kanserin hangi bölgede ne kadar oranda görüldüğünü bununla belirleyeceklerini, bilimsel veriler ışığında koruyucu sağlık hizmetleri için çalışacaklarını kaydetti.
ROGERS: “YASADA, KİŞİSEL VERİLERİN GÜVENLİĞİ VE HASTALARIN MAHREMİYETİ DE GÖZETİLDİ”
Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi Başkanı, HP milletvekili Jale Refik Rogers, yasanın geçmiş yıllarda Meclise geldiğini ancak kadük olduğunu anımsattı.
Komiteye gelir gelmez yasayı gündemlerine aldıklarını kaydeden Rogers, yasa hazırlanırken “kişisel verilerin güvenliği ve hastaların mahremiyet hakkı” gibi unsurların da dikkate alındığını ve bu hususlara yasada yer verildiğini kaydetti.
“Bu yasayla ülkedeki kanser hastalarının tümünün kayıt altına alınması hedefleniyor. Böylece büyük oranda çevresel faktörlere bağlı kanserin ülkedeki haritasının çıkarılması sağlanacak” diyen Rogers, “Yasa, koruyucu sağlık hizmetlerinin ve kanseri önleme politikalarının geliştirilmesine de ışık tutacak. Kanserle savaş için büyük bir adım atıldı” açıklamasında bulundu.
Jale Refik Rogers, kanser tedavisi gören hastaların zor ve hassas bir dönemden geçtiğini de kaydederek, bunu gözeterek hastalara bireysel bildirim yapmakla ilgili yasal bir zorunluluk getirmediklerini söyledi.
KOCAİSMAİL: “KANSERLE İLGİLİ TARİH YAZILDI…HEM MUTLUYUM HEM DE ÜZGÜN”
Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail, konuyla ilgili değerlendirmesini, “kanserle ilgili tarih yazıldığını düşünüyorum” şeklinde yaptı.
Kocaismail, “Hem mutlu hem de üzgünüm. Mutluyum çünkü 25 yıldır beklediğimiz yasa en sonunda geçti. Bizi sevindiren yanı oy birliğiyle geçmesi. Demek ki herkes durumun ciddiyetini farkında. Bu daha kolay yol almamızı sağlayacak. Mutluluğumuzu gölgeleyen, bizi üzen ve bulunduğumuz noktayı sorgulamamıza neden olansa yasanın 25 yıl bekletilmesi… Yasa 25 yıl önce geçseydi belki de kanserin boyutlarının bu noktaya ulaşmasını engelleyebilirdik” dedi.
“1993’TEN BU YANA 11 BİNİN ÜZERİNDE KANSER HASTASI DERNEĞE KAYDOLDU”
Bildirim zorunluluğunun gelmesiyle kanserle ilgili istatistikler üzerinde gerekli çalışmaların yapılacağını kaydeden Kocaismail, kanser vakalarının aza indirgeneceğine inanç belirtti.
Kocaismail, 1993’te kurulan derneğe bugüne kadar 11 binin üzerinde kanser hastasının kayıt olduğunu söyleyerek, yasanın uygulanmasının takipçisi olacaklarını da ifade etti.
YASA EN GEÇ 1 YIL ŞARTI KOYUYOR…
Yasaya göre, KKTC’deki hekimler, teşhis ettikleri, tedavi ve takip hizmeti verdikleri kanser vakalarına ilişkin verileri en geç 1 yıl içinde Sağlık Bakanlığı’na bildirmekle yükümlü olacak. Kamu ve özel sağlık kuruluşları, kamu ve özel laboratuvarları, kamu, özel ve üniversite hastaneleri de bünyelerinde teşhis veya tedavi edilen kanser vakalarına ilişkin verileri en geç 1 yıl içinde Bakanlığa bildirecek.
KKTC’de tescilli bulunan ve kanserle mücadele amacı güden dernek, vakıf ve benzeri sivil toplum örgütleri kanser hastalarına ilişkin verileri en geç 1 yıl içinde Bakanlığa bildirmekle yükümlü olacak.
Kendi girişimleriyle KKTC dışında bir ülkede, kanser teşhisi alan ve/veya tedavi olan hastalardan Türkiye Cumhuriyeti’nde tedavi görenlerin bildirimi, Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC sağlık işleriyle görevli bakanlıklar arasında yapılacak protokol çerçevesinde sağlanacak.
Kanserle mücadele amacı güden ve KKTC’de tescilli bulunan dernek ve vakıf gibi sivil toplum örgütleri, yurt dışında teşhis edilen ve/veya tedavisi yurt dışında yürütülen kanser vakalarına ilişkin verileri en geç 1 yıl içinde Bakanlığa bildirmekle yükümlü olacak.
KANSER TEŞHİSİ KONULAN VAKALARIN BİLDİRİM ŞEKLİ VE USULÜ
Kanser hastalarına ilişkin verileri bildirmekle yükümlü kılınanlar verileri Bakanlık tarafından hazırlanacak ve Resmi Gazete’de yayımlanacak tebliğde belirlenecek usulle bildirecek.
AKTİF KANSER KAYITÇILIĞI
Bakanlık aktif kanser kayıtçılığı kapsamında kamu sağlık çalışanlarını yetkilendirecek. Yasanın ilgili maddesi gereğince söz konusu kamu sağlık çalışanları belirlenen bildirim sorumlularından kanser hastalarına ait bilgileri aktif olarak toplayabilecek.
VERİLERİN PAYLAŞILMASINA İLİŞKİN İLKELER
Yasa uyarınca toplanan verilerin paylaşılmasında, Kişisel Verilerin Korunması Yasası hükümleri saklı kalmak kaydıyla bazı ilke ve prensipler gözetilecek.
Buna göre, “Denge İlkesi” kapsamında bakanlık kanser kayıtlarındaki kişilerin kişisel ve aile yaşamlarının gizliliği hakkına saygı gösterip haklarındaki bilgileri koruyacak; toplum yararı söz konusu olduğunda da veri tabanında yer alan bilgileri bilimsel araştırmalarda güvenli şekilde kullanacak.
Sağlık Bakanlığı, “Hasta Hakları” kapsamında kişilerin mahremiyet hakkını korumakla yükümlü olacak. Hakkında kanser kayıt verilerinde bilgi bulunan kişiler bilgilerin yetkilendirilmemiş kişilerin eline geçmemesi için gerekli her türlü tedbirin alınmasını bakanlıktan isteme ve bekleme hakkına sahip olacak. Bu hak, kişinin hayatını kaybetmesi halinde de ortadan kalkmayacak.
“Veri Sağlayıcının Hakları” ilkesi kapsamında veri sağlayıcılar, verilerin gizliliği için bakanlık tarafından gerekli önlemlerin alınmasını bekleme hakkına sahip olacak.
BİLDİRİM VE KAYITLARIN GİZLİLİĞİ
Kanser hastalarına ilişkin bildirimlerin ve bu bildirimlere ilişkin kayıt verilerinin sorumluluğu Bakanlığa ait olacak.
Bakanlığa bağlı birimlerde görevli çalışanlar, ulaştığı verilerin ve öğrendiği bilgilerin, gizli kalmasından şahsen sorumlu olacak. Veri sağlayıcılar ve veri kullanıcılar da kişisel verileri gizli tutmakla yükümlü olacak.
Kanser Bildirim formları en az 20 yıl süreyle bakanlığın kanser kayıtlarının tutulduğu elektronik veri tabanında saklanacak.
HANGİ VERİLERE KİM NE DÜZEYDE ULAŞACAK? VERİLER NASIL ŞARTLARDA İŞLENECEK, NE ŞEKİLDE SAKLANACAK…BUNLAR İÇİN TÜZÜK HAZIRLANACAK
Kanser kayıt çalışmaları sırasında, hangi verilere kimlerin hangi düzeyde ulaşabileceği, hangi verilerin nasıl ve ne şartlarda işlenip muhafaza edileceği, ne kadar süreyle ve ne şekilde saklanacağı; bu verilerin hangi şartlarda ve kimlerle paylaşılacağına ilişkin usul ve esaslar ile gizliliğin korunmasına ilişkin diğer koşullar, Bakanlık tarafından hazırlanacak ve Bakanlar Kurulunca onaylanarak Resmi Gazete’de yayınlanacak tüzükle düzenlenecek.
2016’DA KURULAN ULUSAL KANSER DANIŞMA KURULU DA SÜRECİN İÇİNDE OLACAK
KKTC’deki kanser hastalıklarının kontrol altına alınması, bu konuda ulusal kanser kontrol programı oluşturulması için 2016’da kurulan, kanseri yaşayan, tedavi eden ve araştıran kişilerle Sağlık Bakanlığı yetkililerinden oluşan “Ulusal Kanser Danışma Kurulu” da sürece dahil edilecek.
Kurul, kanser verilerini dikkate alarak kanseri önleme, toplumu bilinçlendirme ve eğitme gibi konularda politikaların oluşturulmasında, kanserle ilgili çalışmaların ihtiyaç duyulan alanlara yönlendirilmesi ve koordinasyonu konusunda görüş verecek. Kurulun kararları istişare niteliği taşıyacak, bağlayıcı olmayacak.
İDARİ YAPTIRIMLAR İLE SUÇ VE CEZALAR…ÖNCE UYARI
Yasaya göre, bildirim kurallarına aykırı davranan gerçek veya tüzel kişiler bir suç işlemiş olacaklar ve haklarında idari yaptırımlarla cezalar uygulanacak.
Sağlık Bakanlığı, kanser bildiriminden sorumlu olduğu halde bildirim yapmayanları, görevlendirilen kanser kayıt elemanlarına kanser hastalarıyla ilgili verileri vermeyenleri tespit etmesi halinde 15 günlük süre içinde Bakanlığa bilgi vermeleri için uyaracak.
Bakanlıkça yapılan uyarıyı dikkate almayan gerçek veya tüzel kişiler, bir suç işlemiş olacaklar ve haklarında ilgili tarihte yürürlükte bulunan brüt aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacak.
İdari para cezasının süresi içinde ödenmemesi suçun mahkemeye intikali halinde, gerçek veya tüzel kişiler, ilgili tarihte yürürlükte bulunan brüt aylık asgari ücretin iki katına kadar para cezasına çarptırılabilecek.
CEZALARDA YETKİ VE YÖNTEM
Bu yasada yer alan idari para cezaları, Sağlık Bakanlığı tarafından verilecek ve ilgililere yazılı olarak tebliğ edilecek. Cezanın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde makbuz karşılığında Gelir ve Vergi Dairesi veznelerine ödenmesi halinde söz konusu suç, davasız halledilmiş olur ve mahkemeye intikal ettirilmeyecek.
Bu yasa kuralları uyarınca verilen idari para cezasını 30 günlük süre içerisinde ödemeyen gerçek veya tüzel kişiler hakkında yargısal işlem başlatılacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.