Dünyadan Saygı Beklerken Kendi Kurumlarına Saygı Göstermeyen Bir Zihniyet, Dünyaya Artık Kendi Kendimize de Saygı Duymadığımızı Teyit Etmektedir:
Ülkemizde Kıbrıs Türk toplumunun dününü, bugününü ve en önemlisi de yarınlarını ilgilendiren gelişmeler yaşanmaktadır. Son günlerde çeşitli sebeplerle sıkça savaş naralarının atıldığı Doğu Akdeniz’de bulunan adamızda 46 yıldır ateşkes durumunda yaşayan bizler “ Kapalı Maraş “ adı verilen bölgenin BM parametreleri içerisinde uluslararası hukuka uygun, bütünlüklü ve kalıcı bir çözümün önemli parçası olarak açılmasını ve/veya kullanılmasını beklemekteydik.
Ancak geldiğimiz noktada Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen öncesinde hükümet ortaklarının bile televizyondan duyduğu iddia edilen bir gelişme yaşanmış ve Maraş’ın ziyarete açılması gündeme gelmiştir. Hemen akabinde de iki cadde iki gün içerisinde asfaltlanmış ve açılmıştır.
Mağusa’nın ekonomik olarak en canlı caddesi olan ve ciddi dükkan kiralarının ödendiği DAÜ/Salamis yolunun 3 yıldır asfaltının kazınmış ve bir türlü asfaltlanmamış olmasını düşündüğümüz zaman, bahse konu açılma sırasındaki çalışmalarda Gazimağusa Belediye başkanı Sayın İsmail Arter’in yapılan işin haklı gururunu içeren fotoğrafları ve beyanatları de oldukça manidardı.
Tüm bunları, bizlerin işi olmayan siyaset ve politikanın bir parçası olarak değerlendirmiş, sükunetle izlemiştik.
Fakat Kapalı Maraş’ın Konya Belediyesi ve Toki işbirliği ile yeniden yapılandırılacağı haberi üzerine parti ve siyaset gözetmeksizin meslek örgütümüz adına bu açıklamayı yapmak zaruri hale gelmiştir.
Bilinmelidir ki yasa ile kurulmuş olan KTMMOB – İnşaat Mühendisleri Odası uluslararası etkinliklerden dahi davet alan ve bu toplumun mesleki temsiliyetini başarı ile yapan kamu niteliğinde bir kurumdur.
Konusunda uzman hukukçuların bile bu günlerdeki hükümet şeklinin ve bakanlar kurulunun gayrı yasal olduğunu tartıştığı dönemde bu kararlar nasıl üretilmiştir ?
Eğer böyle bir hareketlilik olacaksa konunun tam da merkezinde olması gereken İnşaat Mühendisleri Odası ile benzeri örgütler neden saf dışı bırakılmakta ve zaten zorda olan meslektaşlarımızın iş alanları gasp edilmektedir ?
KKTC’yi dünyaya tanıtmak için çalışmaların yapıldığı söylenen bu ortamda kendi kurumlarını yok sayıp, saygı duymayan bir zihniyet dünyadan da saygı beklememelidir.
Unutmayınız ki Kıbrıs Türk halkı 1974 öncesi bu topraklarda bağımsız yaşamak için herkesin saygı duyduğu bir direniş gösterdiği gibi 1974 sonrasında da kendini dünyaya kabullendirmek için çok mücadele etmiş ve etmeye de devam edecektir.
Ancak bu şekildeki iç’ten hançerlenme ve yok sayılma ile değil ki dünyanın saygısını kazanmak, dünyaya artık kendimize bile saygımızın kalmadığını teyit etmekteyiz.
Sonuç olarak mesleklerimize, işlerimize, kurumlarımıza daha çok sahip çıkmamız ve mücadele etmemiz gereken bu dönemde tüm alanlarda toplumsal barış ve birliktelik temennilerimiz ile saygılar sunarız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.