Mersin Nükleer Karşıtı Platform, temelinde iki kez çatlak oluşması ile gündeme gelen Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili panel düzenledi.
Panelde konuşan fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç ve Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal’ın gündeminde “Akkuyu’da nükleer santral inşaat neden hemen durdurulmalı” sorusu vardı.
Panelde ilk olarak söz alan Prof. Dr. Kılıç, ÇED raporunda Akkuyu’nun yol açacağı radyasyonun eksik gösterildiğini söyledi:
“Tirityum Hidrojenin agresif radyoaktif izotopudur. Tirityum vücuda girdiğinde, organizma 2 hidrojen bir oksijenden oluşan su mu, hidrojenin radyoaktif izotopu olan tirityum mu olduğunu ayırt edememektedir. Dünyada ÇED raporunda tirityum ve karbon gazları ile ilgili salım envanteri olmayan tek nükleer santral Akkuyu nükleer santral projesidir. Bu bilimsel suçtur. Doğaya verecekleri, ete, süte, balığa karışacak Radyasyon 20 ila 100 kat arasında eksik gösterilmişti.”
Avukat İsmail Hakkı Atal ise inşaat aşamasındayken zeminin iki kez çatladığını hatırladı.
Atal, “Çevreciler, ekolojistler olarak uyardık, buraya yapılamaz dedik ve bugün neticede Akkuyu nükleer santralinin zeminine dökülen beton çatladı. Daha bu betonun üzerine her biri 3500 ton ağırlığındaki reaktörler binmedi bile” diye konuştu.
Atal’ın dikkat çektiği bir diğer konu ise olası bir depremin etkileriydi.
“Akkuyu nükleer santral sahasının aktif bir fay hattı olan Kuzey Anadolu Ecemiş Fay hattının bitim noktasının 30 km batısında olduğu ve her 10 bin yılda bir bölgede enerji birikiminin olduğunu ve bölgede her an 7 şiddetinden büyük bir deprem olabileceği belirtilmektedir. Söz konusu bilimsel çalışmayı da mahkemeye sunduk. Burada bir nükleer santral kurulması ‘felaket olacaktır, soykırım olur’ dedik”
Gazete Karınca
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.