• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 17 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 13 °C
  • İskele 17 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C

Karakolda Dayak Savcılığa taşındı

Ziyamet Polis Karakolunda ciddi şekilde darp edilen 67 yaşındaki Zeki Mehmet Yorgancıoğlu, dün suç duyurusunda bulundu.
Karakolda Dayak Savcılığa taşındı

İskele Polis Müdürlüğü’ne bağlı Ziyamet Polis Karakolunda darp edildiğini iddia eden 67 yaşındaki Zeki Mehmet Yorgancıoğlu, polisler hakkında dün İskele Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili farklı iddialar ortaya atılırken “karakolda işkence” konusuna toplumun farklı noktalarından sert tepki gecikmedi.

Karakolda  67 yaşındaki Mehmetçikli vatandaşın yaşadığı darp olayı ile ilgili savcılık devreye giriyor. Olayın duyulmasının ardından gerek sosyal medya gerekse siyasette nabız dayak olayından yana attı. Olay üzerine polis iç soruşturma başlattı.

Mehmetçik köyünde geçtiğimiz gün meydana gelen cinsel saldırı suçu nedeniyle isim benzerliğinden dolayı zanlı olarak tutuklanan ve Ziyamet Polis Karakoluna götürülerek karakolda ciddi şekilde darp edildikten sonra yanlış kişinin tutuklandığının anlaşılması üzerine özür dilenerek serbest bırakılan 67 yaşındaki Zeki Mehmet Yorgancıoğlu, dün suç duyurusunda bulundu. Ziyamet Polis Karakolunda görevli polisler hakkında İskele Savcılığına dilekçe vererek suç duyurusunda bulunan Yorgancıoğlu, mesele ile ilgili olarak ihmali bulunan herkes hakkında şikayetçi olduğunu belirtti. Yorgancıoğlu’nun suç duyurusu üzerine ise Savcılık kovuşturmasıyla Polis Denetleme Kurulu tarafından soruşturma başlatılacak.

DİLEKÇE SUNDULAR...

Avukatı aracılığıyla yazdığı dilekçeyi İskele Savcılığına, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığına ve Polis Genel Müdürlüğüne vererek suç duyurusunda bulunan Zeki Mehmet Yorgancıoğlu’nun oğlu Ali Yorgancıoğlu yaptığı açıklamada dilekçeyi verdiklerini ve Polis Denetleme Kurulu tarafından soruşturma başlatılacağını belirtti.

YORGANCIOĞLU: “BU İŞİN BİR ÖZÜRLE BİTMEMESİ LAZIM...”

Haksız yere tutuklanıp polis karakolunda darp edilen ve daha sonra özür dilenerek serbest bırakılan 67 yaşındaki Zeki Mehmet Yorgancıoğlu, bu işin bir özürle bitmemesi gerektiğini ve kendisini darp eden polisin ve ihmali olan kişilerin cezasını gekmesi gerektiğini söyledi. “Bir sivil polis tarafından darp edildim. Başkalarının da başına gelmesin” şeklinde konuşan Yorgancıoğlu, olayda ihmali olan herkesten şikayetçi olduğunu vurguladı.

ŞUÇLU KİM?

Mehmetçik beldesinde meydana gelene cinsel taciz olayı ile ilgili olarak sosyal medyaya yansıyan gelişmeler hem vatandaşları hem de polis teşkilatını rahatsız etti. Yaşanan gelişmelerde adı geçen ve üç yıldızlı polis memuru H.Ö'nün darp olayı ile bağlantısı olduğu iddiaları bu kez farklı bir polisi işaret etti. H.Ö'nün olayın yaşandığı gün çalışmadığı ve ailesi ile birlikte Karpaz'da tatilde olduğu öğrenildi.

Darp edilen vatandaş dün sabah İskele Savcılığına giderek Ziyamet Karakolunda yaşananlar ile ilgili suç duyurusunda bulunması sonrasında, polisin Ziyamet Karakolunda gerçekleşen olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı.

ziyamet1.jpg

“DARP OLAYINI POLİS ÇAVUŞU GERÇEKLEŞTİRDİ”

Ziyamet Karakolunda meydana gelen olay ile ilgili polisten alınan ifadelerle olayı Polis Çavuşu M.Ö.'nün gerçekleştirdiği iddia ediliyor. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgide darp olayını H.Ö’nün değil Polis Şavuşu M.Ö’nün gerçekleştirdiği öğrenildi.

CTP GENEL SEKRETERİ AÇIKLAMA YAPTI

CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman yaşanan olaya tepki gösterdi ve yetkilileri olayın derinleme araştırılması için göreve çağırdı. Erhürman şunları kaydetti “Mehmetçik'te "yanlışlıkla" gözaltına alınan ve polis tarafından ağır fiziksel ve psikolojik şiddete maruz bırakıldıktan sonra kendisinden özür dilenerek serbest bırakıldığını anlatan Sayın Zeki Yorgancıoğlu'nun oğluyla görüştüm. Birkaç saat önce Savcılığa giderek şikayetçi olduklarını söyledi bana. Bu olay kesinlikle bir kınama açıklamasıyla ve bir iki gün medyada yorumlanarak geçiştirilecek bir olay değil. Polis Genel Müdürlüğü'nün hiç gecikmeden soruşturma başlatması, Başbakanlığın kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapması, Savcılığın da üzerine düşenleri hızla yerine getirmesi gerekiyor. Bunları sağlamak için her türlü girişimi yapacağız”.

dsc_2044.jpg

TDP’DEN KINAMA

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), toplumun huzur ve güvenliğini sağlamakla görevli Polis Teşkilatı’nın, insan hakları ihlalleri ve iddialarıyla gündeme gelmesinin, en çok eleştirilen kurumlar arasında olmasının kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.

TDP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Av. Ayşe Öztabay, yasaların uygulanmasını sağlamak amacıyla yetkilendirilmiş polis mensuplarının, insan hakları olgusunu içselleştirerek, görev ve yetki sınırlarını aşmadan hareket etmesinin, hukuk devletinin en temel gereği olduğuna vurgu yaparak, sorgu sürecinde görev alan tüm personelin, sorgusu süren kişinin yaşam hakkını koruması için üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydetti.

İskele Polis Müdürlüğüne bağlı Ziyamet Karakolu’nda, sorgulanmak amacıyla gözaltına alınan bir kişinin, polis şiddetine maruz kaldığı yönündeki haberleri değerlendiren Öztabay, “Polis mensuplarının, değil 67 yaşında, üstelik de kalp hastası bir kişiye, hiç kimseye bu şekilde davranmaya, şiddet uygulamaya, dayak atıp işkence yapmaya ne hak, ne de yetkisi vardır. Şiddete uğrayan kişinin ‘isim benzerliğinden dolayı yanlışlık oldu, özür dileriz’ denilerek evine gönderilmesi de işin bir başka vahim tarafıdır” ifadelerini kullandı.

Polis gözetiminde kimseye şiddet uygulanamayacağının altını çizen ve kalp ameliyatı geçirmiş, tansiyon ve şeker hastası birine sorgusuz, sualsiz şiddet uygulanmasının geçerli hiçbir mazereti olamayacağı gibi, suç olduğunu da belirten Öztabay, bunun gerçek anlamda bir işkence ve onur kırıcı bir davranış olduğuna vurgu yaptı. TDP MYK üyesi Ayşe Öztabay olumsuz bir gelişme olması ve bu kişinin hayatını kaybetmesi halinde, bunun hesabını kimin vereceğini sordu.

İnsan haklarının korunmasının, demokratik hukuk devletlerinin vereceği en büyük sınav olduğunu belirten Öztabay, Polis Teşkilatı’nın sosyal hukuk devleti gereği üstüne düşeni yapması , yaşanan olayı şeffaf bir şekilde toplumla paylaşması ve sorumlular hakkında derhal soruşturma başlatması  gerektiğini kaydetti.

Geçtiğimiz yıllarda TDP'li milletvekillerinin girişimleri sonucu işkence konusunda Meclis'te kurulan komitenin yaptığı araştırma ve incelemeler sonrasında yayımladığı raporda, Kuzey Kıbrıs'ta Karakollarda işkencenin var olduğu tespiti yapıldığını, buna rağmen raporun gereklerinin yerine getirilmediğini, dahası ceza yerine bir anlamda ödüllendirmenin yapıldığını anımsatan Öztabay, yaşananların hem demokrasi hem de sosyal hukuk devleti açısından utanç verici olduğunu kaydetti.  

“İskele'de yaşanan olayla ilgili olarak derhal adli ve idari soruşturma başlatılmalı , suçlular  cezalandırılmalıdır , şeffaflık ilkesi gereği de topluma gerekli açıklamaların yapılması elzem bir gerekliliktir” diyen Öztabay, toplumda ciddi endişelere ve tedirginliğe yol açan bu olaylar karşısında gerekenlerin yapılmaması ve şeffaf davranılmaması durumunda, Polise karşı zaten oldukça yara alan güven duygusunun çok daha fazla erozyona uğrayacağı uyarısında bulundu. Öztabay, TDP olarak olayın takipçisi olacaklarını da belirtti.

HP : “KABUL EDİLİR DEĞİL”

HP Genel Başkanı Kudret Özersay’da olayla ilgili açıklama yaptı. Özersay “Polis karakolunda dayağa ve şiddete maruz kaldığını dile getiren şahsın aile mensuplarıyla görüştüm. "İsim benzerliği nedeniyle yanlış kişiyi karakola götürdük" demişler. Ama asıl konu bu değildir, asıl konu vatandaşın karakoldaki ifadesinin alınmasında dövülmesidir, ifadelerin şiddet kullanılarak alınmasıdır. Yani 'doğru' kişiyi karakola götürmüş olsalardı onu da döveceklerdi belli ki. Düşünsenize, 67 yaşında iki kez kalp operasyonu geçirmiş bir babanız var, üstelik insülin tedavisi gören bir şeker hastası ve karakola götürülüp dövülüyor, kendisine tokat atılıyor. Gözünün altı morarıyor, tansiyonu fırlıyor. Bu vatandaş bugün aramızda olamayabilirdi. Maruz kaldığını iddia ettiği durum doğruysa bu bir işkencedir, kötü muameledir, onur ve haysiyet kırıcı davranıştır, suçtur.
Polis Genel Müdürlüğü, polis teşkilatının yıpranmasını istemiyorsa en kısa sürede harekete geçmelidir, disiplin soruşturması başlatmalıdır, tabi halihazırda başlatmamışsa. Kamuoyuna da bu konuda tatminkar bir açıklama yapılması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü bu kamu otoritesi kullanan kolluk kuvvetlerinin yasalar bağlamındaki görev, yetki ve sorumluluğu düşünüldüğünde kabul edilebilir bir şey değildir” yorumunda bulundu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler