Garanti Bankasına ait 7 Milyon değerinde döviz ve Türk Lirasını, 24 Temmuz 2012 tarihinde, bavul içerisinde, KKTC’ye getirmek için Atatürk Havalimanına giden Garanti Bankası’nın, Lefkoşa eski Şube Müdürü Mahmut Karımış, para taşıdığının tespit edilmesinden sonra ortadan kaybolduğu öne sürülmüştü.
Bilahare Garanti Bankası yetkilileri eski Müdürün para ile kaçmaya çalıştığı yönünde açıklamalarda bulunmuş ancak KKTC yetkililerince bu açıklamalar inandırıcı bulunmamıştı.
İktisat Bankası Genel Müdürü, Bankalar Birliği Eski Başkanı Bülent Berkay nakit para taşımanın hiç kullanmadıkları bir yöntem olduğunu belirtirken, elektronik ortamda ve imkanlar düşünüldüğünde bu uygulamanın anlaşılır olmadığını ifade etmişti.
Maliye Eski Bakanı Ahmet Uzun da yasal olmayan bir yol denendiğine işaret ederken, ‘güvenli olmamasına karşın’ bu yolun denendiğine vurgu yapmış ve “Bir şey kaçırılmayacak olsa bu yol tercih edilmez. Şüphesiz ki hoş olmayan bir şey dönüyor” şeklinde konuşmuştu…
Maliye eski Bakanı Ersin Tatar, yaptığı açıklamada, bu çağda bavul veya çanta içinde bir yolcunun beraberinde 7 milyon TL taşınması kabul edilebilir bir yöntem değil demiş ve bankanın, 10 binde 5 oranındaki komisyonun karşılığı olan 3 bin 500 TL tutarındaki komisyonluğu Merkez Bankası’na ödememek için elden taşındığı düşüncesinde olduğunu belirtmişti.
Bankaların denetiminde sorumlu Merkez Bankasının o tarihlerde konuyla ilgili açıklama yapmadığı ve sessiz kaldığı belirlenirken Para Kambiyo Dairesi ise, konuyla ilgili olarak Merkez Bankası ile görüşülmesi gerektiğini, bankaların denetiminden Merkez Bankası’nın sorumlu olduğunu açıklamıştı,
Buna ilaveten, Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası, Merkez Şubesinden Güzelyurt Şubesine para transferi sırasında meydana gelen soygun olayında da bir netice elde edilmediği öne sürülüyor.
Hasan Taçoy tarafından soygun sonrasında, Meclise sunulan önerge doğrultusunda da olayın soruşturulması talep edilmiş, ancak soygunda, sirkat edilen 3 milyon civarındaki paranın akıbetinin ne olduğu bulgusuna da ulaşılmamıştı.
Kamuoyu, 4’lü koalisyon hükümetinin bankalarda yaşanan ancak uzun süre askıda bırakılan konuların akıbetinin ne olduğunun araştırılması gerektiğine vurgu yapıyor. Hükümetin, elde ettiği bulguları ve sonuçlarının ne olduğunu da halk ile paylaşılması gerektiğini belirtiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.