• BIST 9678.49
  • Altın 2947.801
  • Dolar 34.6398
  • Euro 36.4379
  • Lefkoşa 14 °C
  • Mağusa 15 °C
  • Girne 16 °C
  • Güzelyurt 14 °C
  • İskele 15 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 2 °C

“Kayıp” bir neslin hikayesi

Oshan SABIRLI

[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"]OSHAN SABIRLI OSHAN SABIRLI[/caption] Ülkemizin en önemli kanayan yaraları arasında gösterilen “kayıplar sorunu” bu kez alternatif bir şekilde topluma sunuldu. Üstelik tam bir görsel şölen şeklinde, bu acılara parmak basıldı. Uluslararası Lefkoşa Tiyatro Festivali’nde “Kayıp” oyununun 2. gösteriminde bulunma şansını yakaladım. Açıkçası bu oyunu kaçırmış olsam çok üzülecektim. Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun, Kızılbaş bölgesinde ara mahallelere sıkışmış tiyatro binasında, Festival kapsamında gerçekleştirilen, Salı geceki gösteriminde oyun, beklentilerimin çok ötesine geçti. Oyun sırasında gizliden gizliye gözyaşlarımı tutamadığımı, ülke gerçeklerinde, “kayıp bir neslin parçası” olduğum gerçeği ile tam anlamı ile bir kez daha yüzleştiğimi belirmem gerek. Toz, toprak içerisinde bir sahne, birkaç sandalye ve bir masa, bir ağaç ve koltuk ile tiyatro sahnesi beni karşıladığı zaman, aslında gerçekte ne ile karşılaşacağımı çok fazla anlamamıştım. Tiyatro oyunlarında, her defasında dekoru görüp, oyun hakkında fikir üretmeye çalışırken, bu kez kendimi tamamen alakasız bir konumda buldum. Hatta oyunun sonunda, adeta çıplak gibi hissettim. Oyunun beni daha mutsuz, daha kırgın, daha düşünceli yaptığını hissediyorum. Bu tamamen oyunculuk başarısının, konu bütünlüğünün, dekorun, müziğin, yönetmenin, sesin, ışığın başarısı ile bir yüzleşmeydi. O gece, “Kayıp”ın yalnızca bir tiyatro oyunu olmadığı gerçeğinde, hayatlarımızda önemli bir boşluğun, bir eksiliğin oluştuğunu yeniden fark ettik. Bu ülkede, hem Kıbrıslı Türklerin, hem de Kıbrıslı Rumların ortak acılarını tasvir eden, bu önemli soruna yalın ve zekice parmak basılması ise çok büyük alkış hak ediyor. Özellikle kayıp yakınlarının oyunu seyrettiği zaman ne hissettiğini, ne hissedeceğini çok merak ediyorum. Aliye Umanel oyunda düşüş ve yükselişleri, işi hiç abartmadan vermeyi çok güzel başardı. Gergin, durgun saniyelerde, ara vermeden, doğru karakter seçimleri, uygun replikler ile mesaj çok başarılı bir şekilde izleyicilere ulaştırıldı. 400 yılı aşkın bir hikayenin, Hamlet’in, Kıbrıs adası sarmalında sahneye uyarlanması ve bu senaryo içerisinde Kıbrıs insanının kendisini bulabilmesi hiç kolay değildi. Üstelik oyun çok sert bir siyaset yaparken, sahnenin dili Rumca olsa veya oyun Rumcaya çevrilse kalitesinden, değerinden, gücünden, doğallığından, gerçekliğinden zerre kadar bile ödün vermeyecek kadar başarılı bir şekilde kaleme alındı. Siyasetin, siyasileşmenin, insanlığımızdan çıkmanın, yani özetle yaşama ayak uydurmamızın içinde ülke gerçeğimizin, savaşın ardından, acıların birçok kişi için tam olarak bitmediğinin, bazılarımızın acılarının hala toplu mezarlarda tap taze olduğunun gerçeği şamar gibi yüzümüze vuruldu. Kayıp oyunundan sonra, hayatınız eskisi gibi olmayacak. Bu topraklar üzerinde yaşayan her bireyin savaşlar nedeniyle kaybettiği çok şey var. Oyunla, kendi gerçeğimizde, 1958’den 2014’e kadar savaşlar, çatışmalar, düşmanlık, kan, göç gibi yaşamımızı kemiren ve geçmişin yaşanmış kötülüklerine takılan Kıbrıslılar, kaybettikleri her şeyi yeniden gözden geçirecek ve bu adanın barışa ne kadar ihtiyacı olduğunu anlayacak.  


  GÖZE ÇARPANLAR Sayın Aliye Umanel, siz beni ağlattınız, Allah ta sizi güldürsün. “Kayıp” oyunu üzerine uzun uzun konuşmamız gerek. Çok başarılı bir işe imza attınız. Umarız oyun Rumcaya da çevrilir ve Kıbrıslı Rumlarda bu oyunun keyfine varır. Sayın Fikri Toros, Kıbrıs’In güneyindeki Sanayi ve Ticaret Odası ile BM yetkililerine ziyaretler gerçekleştirme zamanınız geldi galiba. GSM Roaming anlaşmaları başta olmak üzere iş yaşamını ve toplumsal yaşamı güçlendirmek için sizden daha aktif çalışmalar bekliyoruz. Sayın Ahmet Gülle, Lefkoşa Dr.Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde poliklinik hizmeti alma konusunda önyargılarımın birçoğunun asılsız olduğu gerçeği ile yüzleştiğimi belirtmem gerek. Ancak hastane acil servisi ile ilgili ciddi şikayetler olduğunu duyuyoruz. Bu konuya da acilen el atmanızda fayda var. Sayın Kudret Özersay, müzakere süreci ile ilgili yeni bir döneme girdiğimiz anlaşılıyor. Ancak biz gazeteciler olarak bu süreçten ve açıklamalardan hiçbir şey anlamış değiliz. Şansınız ve sabrınız bol olsun. Sayın Cemil Sarıçizmeli, son dönemde attığınız cesur adımlar genç olmanız nedeni ile size önyargı ile bakanların da büyük oranda desteğini kazanmanızı sağladı. Anlaşılan Mehmetçik bölgesinin kaybettiği prestijin yeniden kazanması için çok zor bir dönem sizi bekliyor. Sayın Mehmet Ekin Vaiz, bize kahve sözünüzün olduğunu unuttuk sanmayın. Arayı daha çok açacak olursanız kahveleri size ödeteceğiz. Bu arada Genç TV ile el sıkışmanız isabet olmuş. Hellimli geceleri heyecanla bekliyoruz.  


 

 NOSTALJİ

[caption id="attachment_33559" align="aligncenter" width="263"]Bu gazete kupürü tam 20 yıl öncesine ait. Resimde meslektaşımız Serhat İncirli’yi filinta gibi bir delikanlı olarak görüyorsunuz. Kaynak : Birlik Gazetesi, Ocak – 1994 Bu gazete kupürü tam 20 yıl öncesine ait. Resimde meslektaşımız Serhat İncirli’yi filinta gibi bir delikanlı olarak görüyorsunuz. Kaynak : Birlik Gazetesi, Ocak – 1994[/caption]        

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları