Şimdi üç gol atarak kazanan bir takıma "Ama" diyerek başlık atınca şaşıracaksınız belki, ancak M. Menekşe'nin gördüğü ilk kırmızı kart'a kadar deyim yerindeyse göbeği çatladı T. Ocağı'nın, oyunda denge kurabilmek adına.
Sahaya çıktıklarında maçı "Çantada Keklik" gören T. Ocağı, dakikalar ilerledikçe M. Menekşe'nin çetin ceviz olduğunu anladı.
Gol ayakları David'i, Emre'nin arkasında oynatarak maça başlayan Kılıç Ali Hoca, kontrataktan yakaladıkları fırsatları Emre ile değerlendirebilseler, düşündüğünü sahaya yansıtacaktı ama Emre beceremedi.
Kanatlardan Deniz ve Hasan ile M. Menekşe kalesine inemeyen T. Ocağı, ortadan delerek Ertaç'ı topla buluşturmak istedi ama Emeka ve M. Ali pas vermek yerine topu kaleye atınca Ertaç ileride yalnızları oynadı. Deniz'in bu denli pasif bir futbol oynadığını uzun zamandır görmedim. İlk yarının belki de en kötü adamı seçilecekken, Emeka'nın vurduğu ve kaleci Doğuhan'dan dönen topu tamamlayarak 45 de golü attı da kötü futbolunu örtebildi.
"Ocak ilk yarıda öne geçti, "Artık fark yapar" diye düşünürken, ikinci yarıda daha çok topa sahip olan, T.Ocağı kalesine daha çok gelen bir M.Menekşe izlemeye başladık. M. Fuat'ın gayreti ile penaltıdan eşitliği yakalayınca, hele hele de Deniz, kendisine faul yapan Fevzi'ye tekme atmaya kalkıp, kırmızı kartla oyun dışı olunca, oyunun rengi, iyice değişti. "Artık M. Menekşe atar" diye düşünürken, bu kez Yusuf Beyazi çift sarı ile oyun dışı kaldı. Duran topların ustası Ertaç da golü atınca, oyun tekrar değişti. Sanki T. Ocağı bir fazla adamla oynuyormuş gibi rakibini bunaltmaya başladı.
Penaltıya neden olan Coşkun, savunmanın sağında rakibe top göstermeyen, üstelik hücuma katkı veren Yunus, James ve Emeka'yı T. Ocağı'nın en iyileri arasında sayabiliriz.
M. Menekşe bu yenilgi ile belki düşme potasından kurtulamadı ama on kişi kalana kadar oynadıkları futbolu pozitif olarak değerlendirebiliriz. Savunmada Nana, Ertaç'a nefes aldırmadı. Ertaç belki iki gol attı ama biri penaltıdan, diğeri duran toptan faul atışından. Mehmet Fuat, ilerleyen yaşına rağmen takımının iyileri arasındaydı. Orta sahayı toparladığı gibi, hem penaltı yaptırdı, hem de atışı gole çevirdi.
On kişi kaldıklarında bir anda oyundan kapmaları mağlubiyeti getirdi. Sami ve Burak girdikten sonra biraz kıpırdadılar ama son vuruşlarda etkisiz kaldılar.
Karşılaşmanın bana göre en iyisi hakem Hakan Muhtaroğlu idi. kararlarında, özellikle kartlarında doğru tercihler yaptı. Tüm kartları doğru idi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.