Bağımsızlık Yolu Dış İlişkiler Sekreteri ve Lefkoşa Meclis Üyesi adayı Mustafa Keleşzade, Kıbrıs Postası’nda Ulaş Barış’ın konuğu oldu, gündeme ve seçime dair açıklamalarda bulundu.
2022 Emekçiye Bedeller Ödetilen Bir Yıl Oldu
Mustafa Keleşzade, 2022 yılını özetlerken seçimle başlayan ve seçimle biten bir yıl olduğunu belirtti ve seçimler sayesinde de ödemelerin devlet tarafından aksatılmadan yapıldığını söyledi. 2022’yi emekçi açısından değerlendiren Keleşzade, ekonomik krizin katmerlendiği, bu bağlamda da emekçiye bedeller ödetildiği bir yılın yaşandığını belirtti. Emekçinin maaş artışı alamadığı için, alım gücünün giderek düştüğü bir dönemden geçiyoruz diyen Keleşzade, geçen seçim döneminde de dillendirdikleri asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi konusunun hala gündeme alınmadığını aktardı. Keleşzade, sermaye kesimleri açısından 2022 yılının ise oldukça olumlu ve kazançlı bir yıl olduğunu, ancak emekçilerin buradan alması gereken payı alamadığını ifade etti.
Emekçi Ve Mağdurların Sesi Olma Gayesindeyiz
Lefkoşa ve Girne’de Bağımsızlık Yolu’nun kendi logosu altında belediye meclis üyesi adaylıklarının bulunduğunu, Güzelyurt’ta ise sol işbirliği kapsamında TDP logosu altında meclis üyesi adaylarının bulunduğunu açıkladı. Meclis üyesi olarak görev alıp sosyal belediyecilik taleplerini yükselteceğiz diyen Keleşzade, emekçi kesimlerin ve mağdurların sesi olma gayesindeyiz şeklinde konuştu.
Bugüne kadar belediye meclislerinin geri tutulduğunu ve önemsenmediğini belirten Keleşzade, demokrasi açısından ise, hem denetleyicilik hem de icraat konusunda önemli unsurlardan biridir ifadelerini kullandı.
Keleşzade, Bağımsızlık Yolu’nun taleplerinin girişimlerini başlatmasından dolayı Lefkoşa’da belediye Başkan adayı olarak Mehmet Harmancı’yı desteklediklerini açıkladı. Girne’de ise sosyalist, emekten yana olan KSP Başkan adayı Osman Zorba’yı, Mağusa’da da benzeri sebeplerle Salih Oktay’ı desteklediklerini aktardı.
Sosyal Belediyecilik Hakkıyla Konuşulmadı
Üç gün sonra yerel seçimin yapılacağını, ancak seçimden çok geçim derdinin ağır bastığı bir dönem yaşandığını söyleyen Keleşzade, geçimin de seçimin döneminin ciddi bir parçası olması gerektiğini düşündüklerini aktardı. Keleşzade “sosyal belediyeciliğin eksikliğini çok ciddi bir şekilde yaşayan ülkeyiz. Başlangıç noktası kamunun ortadan kaldırılmasıyla, eğitimde sağlıkta, ulaşımda ve barınmada devletin harcamaları kısması oldu. Dolayısıyla de belediyelere büyük sorumluluk düşmekte” dedi.
Seçim döneminde sosyal belediyeciliğin hakkıyla konuşulmadığı vurgusunu yapan Keleşzade, adayların kişilikleri üzerinden seçim kampanyası yürütüldüğünü söyledi. Keleşzade, Bağımsızlık Yolu’na göre ise iyi kişiler değil, iyi siyaset ve sosyaş belediyecilik adına iyi programlar olması gerektiğini aktardı.
Devletin üstlenmesi gereken sosyal devlet yapısını sosyal belediyecilikte uygulayarak açığın kapatılabileceğini vurgulayan Keleşzade, yapılması gerekenlere; kadın sığınma evi, çocuklara kreş ve etüt merkezi, kamusal mutfak ve çamaşırhaneler, toplu taşıma örneklerini verdi. Keleşzade, tüm bunların emekçilerin temel gider kalemlerini oluşturduğunu, sosyal belediyecilikle yapısıyla bu giderlerin azaltılabileceğinin altını çizdi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Lağvedilmeli, Asgari Ücret En düşük Kamu Maaşına Eşitlenmeli
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ‘toplanamadı’ sorununun yıllardır süre geldiğini belirten Keleşzade, orada sermaye ve devlet işbirliği ile asgari ücretin belirlendiği bir yapı söz konusu dedi. Keleşzade, Bağımsızlık Yolu olarak mevcut Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun lağvedilmesini, asgari ücretin kamudaki en düşük maaşa eşitlenmesini ve hayat pahalılığı ödeneğinin de 6 aydan 3 aya indirilerek maaşlara yansıtılmasını savunuyoruz dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.