• BIST 9274.12
  • Altın 2907.517
  • Dolar 34.564
  • Euro 36.6366
  • Lefkoşa 13 °C
  • Mağusa 15 °C
  • Girne 18 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 15 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 2 °C

KEMA: Yasalar ve Cezaların Caydırıcı Olacak Şekilde Güncellenmesi Gerek

KEMA : 2022 Yılının Çevre Açısından Kayıp Bir Olmaması İçin İvedi Olarak Hükümet Ve Yerel Yönetimler Acil Eylem Planları Hazırlamalı
KEMA: Yasalar ve Cezaların Caydırıcı Olacak Şekilde Güncellenmesi Gerek

KEMA Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan Tansel Demir, 2022 yılının çevre açısından kayıp bir yıl olmaması için ivedi olarak hükümetin ve yerel yönetimlerin acil eylem planları hazırlamaları ve tedbir almaları, denetim ve kontrol mekanizmalarını hayata geçirmeleri  gerektiğini vurguladı.

Demir, yasalar ve cezaların caydırıcı olacak şekilde güncellenerek, uygulanması gerektiğine işaret etti.

KEMA Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan Tansel Demir, KKTC çevre sorunları konusunda yaptığı yazılı açıklamada, KKTC genelinde çevre kirliliğinin, artık herkesin dikkatini çeken boyutlara ulaşarak, ülkeye gelen turistlerin bile birinci şikâyet konusu haline geldiğini söyledi.  

Ülkedeki çevre sorunlarının, Covid-19 pandemisi bahanesi ile tamamen göz ardı edildiğine ve son yıllarda ciddi anlamda hiçbir çevre soruna çözüm üretilemediğine dikkat çeken Demir, dere yataklarının çöp ve molozlar ile doldurulduğunu, sel felaketinin yıkıcı etkisinin daha da arttığını kaydetti.

“YERLEŞİM YERLERİ ÇEVRESİ ÇÖPLÜK ALANA DÖNÜŞMÜŞ”

Demir, “Yerleşim yerleri çevresi çöplük alana dönüşmüş,  tüm yolların etrafı, temizlenmeyen yabani otlar, hayvan leşleri ve araçlardan atılan içecek kutuları, pet şişe ve çeşitli atıklarla çirkin bir görüntü oluşturmakta ve trafik güvenliğini tehdit etmektedir” dedi.

Taş ocakların faaliyetlerinin devam ettiği, doğanın geri dönüşü olmayacak şekilde tahrip edilerek, özellikle yaz aylarında yakın bölgelerdeki yerleşim yerlerinde ciddi hava kirliliği ile insan sağlığının  tehdit edildiğine dikkat çeken Demir, ormanlar, makilikler, dere yatakları  ve kırsal alanlardaki boş araziler inşaat artıkları, evsel çöpler ve hazır beton atıklarının hurdalıklar ile sürekli kirletildiğini vurguladı.

Dikmen çöplüğünün kapatılması ile yeni oluşturulan Güngör çöplüğünün de aynı yöntem ile  çalıştığını, katı atıkların toprak altına gömülmesi ile ikinci bir çöplük faciasının kısa sürede karşımıza çıkacağını ifade eden Demir, “Ülkemizde hala katı atık yönetiminin ve geri dönüşüm projelerinin olmaması, geleceğimiz için kaygı vericidir”. ifadelerini kulandı.

“CMC MADEN ATIKLARI SORUN OLMAYA DEVAM EDİYOR”

CMC maden atıklarının, yıllardan beri sorun olmaya devam ettiğini ve bölgede yaşayan insanların sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Demir, çevre kirliliği yanında yeraltı suları ve deniz suyunun kirlenmesinin de devam ettiğine işaret etti.

Demir açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Elektrik santrallerinin bacasına filtre konulmaması nedeniyle, asit yağmurları ve kanserojen partiküller ile çevresinde yaşayan insan ve tüm canlıların yaşamını olumsuz yönde etkilemesi, buna rağmen alternatif enerji seçenekleri gündeme gelmeden aynı yöntemler ile kapasite genişletme girişimleri kolaycılık ve akıl tutulmasıdır.”

Ağaçlandırma çalışmaları konusuna da değinen Demir, ağaçlandırma çalışmalarının sembolik rakamlara düştüğünü, çeşitli sebeplerle yıllık kayıp ağaç servetini dahi karşılamayacak duruma gelindiğini kaydetti.

“ÇEVRE DAİRESİ, FONKSİYONEL BİR DAİRE OLMAYIP TABELA DAİRESİ HALİNE GELDİ”

Bu konuya gereken önemin verilmemesi sonucu, küresel ısınma tehditleri sonucu çölleşme ile karşı karşıya olunduğuna işaret eden Demir, şöyle devam etti:

“Bu sebeple rüzgar ve düzensiz yağışın getireceği su erozyonu ülkemizde ciddi kayıp ve zararlar oluşturacak ve insan  sağlığını tehdit edecektir.

Plajlarımız, sahillerimiz ve piknik alanlarımız tüm yaşam alanlarımız başta naylon atıklar olmak üzere çöplerle kaplanmış durumdadır.

Kısaca ülkemiz adeta çöplüğe dönüştürülmüştür. Ancak kirlilik sorununun herkesin dikkatini çekmesine karşın, ortada ne sorumluluk üstlenen ne de sorumlu tutulan vardır. Çevre Dairesi, fonksiyonel bir daire olmayıp tabela dairesi haline gelmiştir.

Kuşkusuz, ülkemizin temiz tutulmasını sağlamak ve kirletilmesini önlemek, hükümet ile belediyelerin yükümlülüğündedir.

Ancak, ülkemizin bu kadar kirletilmesi karşısında hükümet ve belediyelerin görevlerini yerine getirmemesi karşısında, sessiz ve tepkisiz kaldığımız için vatandaşlar olarak bu durumdan bizler de sorumluyuz.”

Gelinen noktada gerek hükümetlerin, gerekse belediyelerin, çevre temizliğine ve halkın sağlığına daha fazla önem vermesi için herkesin daha duyarlı hareket etmesi gerektiğini ifade eden Demir, “Çevrenin korunması için mücadele etmek, sadece birkaç kişinin veya sivil toplum örgütlerinin görevi değil, herkesin görevidir” dedi.

Etiketler: , , ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler