Kanser Hastalarına Yardım Derneği (KHYD) Bilimsel Danışmanı, Temel Onkoloji Uzmanı Mine Çağlar, kanser tanı ve tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler neticesinde, günümüzde çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 70’inin tamamen iyileşebildiğini vurguladı.
Bu noktada erken tanı alan olgularda sağ kalım oranlarının daha yüksek olduğunu dile getiren Çağlar, “Bu tür hastaların erken tanı alabilmeleri, ancak bu konuda eğitimin yaygınlaştırılmasıyla mümkün olabilmektedir” dedi.
KHYD, “1–31 Aralık Çocukluk Çağı Kanserleri Farkındalık Ayı” nedeniyle dün saat 10.00’da Kanser Hastalarına Yardım Derneği Umut Eğitim ve Kültür Evi’nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda Umut Eğitim ve Kültür Evi Sorumlusu Gökhan Gökberk ve Kanser Hastalarına Yardım Derneği Bilimsel Danışmanı Temel Onkoloji Uzmanı Mine Çağlar konuşma yaptı.
GÖKBERK: “HASTANEYE CİHAZ ALMAYI HEDEFLİYORUZ”
Gökhan Gökberk yaptığı konuşmada, derneğin yetişkin ve çocuk üyeler için birçok hizmet verdiğini anlattı.
Aralık ayında Umut Eğitim ve Kültür Evi’nde ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Çocuk Onkoloji Bölümü’nde çeşitli etkinlikler ve aktiviteler düzenleyeceklerini anlatan Gökberk, “Çocuk Onkoloji Bölümü’nün ihtiyacı olan birkaç tıbbi cihazı da Kanser Hastalarına Yardım Derneği’ne bağlı Umut Eğitim ve Kültür Evi olarak sağlamayı hedeflemekteyiz” dedi.
Gökberk konuşmasını “1-31 Aralık Çocukluk Çağı Kanserleri Farkındalık ayında, tüm çocuklarımıza yaşamları boyunca sağlık, huzur, mutluluk ve başarı diliyoruz” diyerek bitirdi.
ÇAĞLAR: “TEDAVİ EDİLEBİLİRLİK ŞANSI OLDUKÇA YÜKSEK”
Kanser Hastalarına Yardım Derneği Bilimsel Danışmanı, Temel Onkoloji Uzmanı Mine Çağlar ise çocukluk çağı kanserlerinde tedavi edilebilirlik şansının oldukça yüksek olduğuna vurgu yaptı.
Çocukluk çağı kanserlerinin yüksek gelirli ülkelerde toplam vakaların yüzde 1’ini, düşük gelirli ülkelerde yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturduğuna dikkat çeken Çağlar, şöyle devam etti:
“Genel olarak çocukluk çağı kanserleri, tüm kanserlerin yüzde 2-4 ünü oluşturmaktadır. Çocukluk çağı kanserlerinde genel olarak tahmin edilen yıllık görülme sıklığı 15 yaş altındaki çocuklarda milyonda 50 ile 200 arasında, 15-19 yaş arası ergenlerde milyonda 90 ile 300 arasında değişmektedir. Fakat genel olarak, çocukluk çağı kanserlerinin yıllık görülme sıklığı ortalama milyonda 120’dir.
Çocukluk çağı kanserlerin yüzde 30’unu lösemiler (kan kanserleri), kalan yüzde 70’ini de solid tümörler (organ ve çeşitli dokulardan gelişen kanserler) oluşturmaktadır. Çocukluk yaş döneminde sıklıkla görülen kanser türleri, dağılımları, tedaviye yanıt oranları ve uzun sureli sağ kalım açısından erişkin yaş grubunda görülen kanser türlerine göre farklılıklar göstermektedir.”
“Çocukluk Çağı Kanserlerinin Yaklaşık Yüzde 70’i Tamamen İyileşebiliyor… ERKEN TANI ÖNEMLİ”
Çocukluk çağı kanserlerinin, doğumdan ergenliğe kadar olan her yaş grubunda görülebildiğini anlatan Mine Çağlar, kanser tanı ve tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler neticesinde, günümüzde çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 70’inin tamamen iyileşebildiğine vurgu yaptı.
Bu noktada erken tanı alan olgularda sağ kalım oranlarının daha yüksek olduğunu dile getiren çağlar, “Bu tür hastaların erken tanı alabilmeleri, ancak bu konuda eğitimin yaygınlaştırılmasıyla mümkün olabilmektedir” dedi.
Çağlar bu nedenle, “Çocukluk Çağı Kanserleri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı” boyunca çeşitli etkinliklerle bilinçlendirici ve farkındalık yaratıcı organizasyon ve eğitim programları düzenlediklerini anlattı.
BELİRTİLERE DİKKAT…
Mine Çağlar, çocukluk çağı kanserlerinin belirtilerini şöyle anlattı:
“Çocukluk yaş grubu lösemisi (kan kanseri) hastalarda kansızlık, solukluk, kanama ve kemik ağrıları ile bulgu verebileceği gibi ender olarak ilk dönemlerinde bariz bulgu vermeden de seyredebilir.
Lösemi hastalığı zamanla yarışan bir hastalık olduğu düşünüldüğünde, tanının erken konulmasındaki önem daha iyi anlaşılır. Lösemi hücrelerinin üreme hızları diğer kanser türlerindeki hücrelerin üreme hızlarına göre çok daha yüksektir. Lösemi hücreleri 12 saat içinde iki katına ulaşarak tümör yükünü saatler içinde katlayarak artırırlar. Bu da hastanın hayatını ciddi şekilde tehdit eder.
Lösemi hastalığının kardeşi olarak niteleyebileceğimiz ve vücudumuzdaki herhangi bir lenf bezesinden köken alabilen lenfoma hastalığı da çocukluk yaş grubunda sıklıkla görülen ve hızlı üreme kapasitesi ile tümör yükünü saatler içinde katlayarak artırabilen bir hastalıktır.
HER LENF BEZESİ BÜYÜMESİ KANSER DEĞİL
Boyunda, koltuk altında, kasıklarda var olan lenf bezelerindeki şişlikler ile başlayabilen ve ileri evrelerinde kemik iliğine yayılabilen bir kanser türüdür. Her lenf bezesi büyümesi kanser hastalığı anlamına gelmemektedir. Bu şikayetler, herhangi bir iltihap yaratan mikrobik veya virütik hastalıklar sonucunda da lenf bezelerinde büyüme şeklinde görülebilmektedir.
Çocukluk yaş grubunda görülen bu en sık iki kanser türü dışında üçüncü sıklıkla görülen beyin tümörleri, geliştikleri beyin bölgelerine göre bulgular verebilmektedirler. Bunun yanında yumuşak doku tümörleri vücudumuzun her bölgesinden gelişebilecek özelliğe sahiptirler. Meydana geldikleri dokuya göre de belirti verebilecekleri muhakkaktır.
Çocukluk yaş döneminde görülen bazı bening (iyi huylu) oluşumlar, yerleşimleri itibarıyla kötü huylu tümörler gibi davranarak hayatı tehdit edebilmektedirler.”
NEDENLER VE RİSK FAKTÖRLERİ
KHYD Bilimsel Danışmanı, Temel Onkoloji Uzmanı Mine Çağlar, çocukluk çağı kanserleri oluşumuna neden olan çeşitli yapısal ve çevresel risk faktörleri olduğuna dikkat çekerek bunları şöyle sıraladı:
“Bazı kromozom bozuklukları, doğumsal bazı hastalıklar, bağışıklık sistemini bozan hastalıklar, çeşitli virüs enfeksiyonları, radyasyona maruz kalma, bazı kimyasal maddelere maruz kalma, hamilelikte kullanılan bazı ilaçlar ve sigara ve alkol, ailede kanser olgularının fazla olması.”
“ÇOCUKLUK ÇAĞLARINDA GÖRÜLEN KANSERLERİN ERKEN TANISI İÇİN, ERİŞKİNLERDE KULLANILAN TARAMA TESTLERİ MEVCUT DEĞİL”
Çocukluk çağlarında görülen kanserlerin erken tanısı için, erişkinlerde kullanılan tarama testlerinin mevcut olmadığını dile getiren Çağlar, “Bu nedenle, çocukluk çağı kanserlerinde, en sık görülen uyarıcı bulgu ve belirtileri bilmek ve bunların varlığında hızla doktora başvurmak gerekmektedir” diye konuştu.
Çağlar, bu dönemde en sıklıkla rastlanan belirti ve bulguları şöyle anlattı:
“Boyun, koltuk altı ve kasık bölgesindeki lenf bezelerinde şişlikler, vücudun herhangi bir bölgesinde şişlik, solukluk, halsizlik, sık ateşlenme, ciltte morluklar ve çürükler, burun ve diş eti kanamaları, baş ağrısı ve kusma, ateşsiz havale geçirme, dengesizlik, yürüme bozukluğu, görme bozukluğu, kemik ve eklem ağrıları, enfeksiyon tedavisine rağmen devam eden öksürük, nefes darlığı, gelişme geriliği ve aşırı kilo kaybı, idrarda kan, idrar ve dışkılamada zorlanma, göz bebeğinde parlaklık ve gözde kayma gibi belirtiler.”
Bu tür belirtilerin önemli bir kanser türünün belirtisi olabileceği gibi, farklı bir sağlık probleminin de belirtisi olabileceğini anlatan Çağlar “Bu tür belirti ve şikayetler gözlendiği zaman hiç gecikmeden doktora başvurulması oldukça önemlidir” dedi.
“YAŞAM ŞANSI YÜZDE 80’LERE ULAŞTI”
Elli yıl kadar önce çocukluk çağı kanser hastalarının sadece yüzde 30’unun tanı konduktan sonra beş yıl kadar bir süreyle yaşam şansı bulabildiğini dile getiren Çağlar, günümüzde bu oranın yüzde 80’lere ulaştığını dile getirdi.
Çağlar “Bu rakamlar bizlere önemli bir noktayı vurgulamaktadır ki, çocukluk yaş grubu kanserleri çok geniş bir konu olarak incelenmekte olup, kanser mücadelesi alanında tedavileri ile en başarılı olunabilen bir alandır” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.