Liderler, nisan ve mayıs aylarının müzakereler açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor.
Rum Meclisi’nin "Enosis" referandumunun okullarda kutlanması kararıyla ilgili geri adım atmasının ardından 2 ay aradan sonra 11 Nisan’da yeniden müzakere masasına oturan liderler yarın müzakerelere devam ediyor.
Liderlerin yanı sıra, yoğun müzakere trafiği beklenen Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ile Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis de bugün görüşüyor.
"NİSAN VE MAYIS AYLARI HAYATİ ÖNEME SAHİP"
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakereler açısından "nisan ve mayıs aylarının hayati öneme sahip olduğuna" işaret ederken Rum Lideri Nikos Anastasiadis, sürecin bir takvime bağlanmasına karşı çıkıyor. Akıncı, niyet olduğu takdirde temmuz ayına kadar Kıbrıs sorununda çıkış yolunun bulunmasının mümkün olduğuna inanıyor.
Göreve geldiği tarihten itibaren, iki yıllık müzakere sürecinde pek çok noktada uzlaşma sağladıklarını, çözüme belki de geçmişte olmadığı kadar yaklaşıldığını kaydeden Akıncı, Kıbrıslı Türklerin bu süreçte ciddi adımlar attığını belirtiyor.
RUM TARAFINDA SEÇİM TAKVİMİ İŞLİYOR
Kıbrıs müzakerelerinde bir yandan kritik görüşmeler devam ederken bir yandan da Rum tarafı Şubat 2018'de yapılacak başkanlık seçimleri için gün sayıyor. Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafında yapılacak seçimlere işaret ederek, doğal takvimin işlediğini, müzakerelerin ucu açık bir şekilde devam edemeyeceğine inandığını söylüyor.
İki lider arasında yaklaşık iki yıldır devam eden müzakereler, "Ekonomi”, “Avrupa Birliği (AB)”, “Mülkiyet”, “Yönetim-Güç Paylaşımı”, “Toprak” ve “Güvenlik ve Garantiler” olmak üzere 6 temel başlıktan oluşuyor. Birçok özlü konuda önemli ilerlemeler sağlanırken, liderleri müzakere masasında zorlu konu başlıkları bekliyor.
SİYASİ EŞİTLİK
Akıncı ve Anastasiadis'i bekleyen en önemli başlıklardan biri “Yönetim ve Güç Paylaşımı”. Rum Lideri Anastasiadis, “Azınlığın çoğunluğa eşitlenmesi talep edilemez” diyerek Türk tarafının olmazsa olmaz olarak baktığı federal bir çözümde "dönüşümlü başkanlığı" ve federal yönetimdeki siyasi eşitliği de kabul etmediğini belirtiyor.
Cumhurbaşkanı Akıncı da dönüşümlü başkanlık konusunun Kıbrıs Türk tarafının olmazsa olmazı olduğuna işaret ederek dönüşümlü başkanlığın kabul edilmediği bir anlaşmanın olmayacağını vurguluyor.
DÖRT ÖZGÜRLÜK ŞARTI
Bir diğer önemli konu da, olası bir anlaşmada, Türk vatandaşlarına yönelik dört özgürlük olarak nitelenen “çözümden sonra serbest giriş, serbest dolaşım, serbest mülk edinme ve serbest yerleşme” şartı oluşturuyor.
Rumlar, bu konunun kabul edilemeyeceğini belirtirken, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı dört özgürlüğün gerekli olduğuna işaret ediyor.
GÜVENLİK VE GARANTİLER
Türkiye'yi yakından ilgilendiren başlıklardan biri olan “Güvenlik ve Garantiler” konusu da müzakere masasında bekleyen önemli konu başlıkları arasında yer alıyor.
Rum Yönetimi ve Yunanistan, "sıfır asker, sıfır garanti" derken, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye, "garantiler ve asker konusunda" taviz verilmeyeceğinin altını çiziyor.
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk halkının Türkiye'nin güvencesinin devamını istediğini belirterek "asker ve garantiler konusunun günün şartlarına göre revize edilebileceği" mesajını veriyor.
TOPRAK MESELESİ
Liderlerin ilerleme sağlamaya çalışacağı önemli başlıklardan biri de "Toprak" olacak. Kıbrıs Türk tarafı, ocak ayında garantör ülkelerin katılımıyla yapılan Cenevre zirvesinde, elinde bulunan yüzde 36'lık toprak oranından yüzde 29,2'ye kadar inerek önemli bir adım atmış, Kıbrıs Rum tarafı ise yüzde 28,2 oranında bir toprak önerisiyle masaya gelmişti. Ortaya çıkan oranlardan sonra taraflar BM kasasında saklanmak üzere karşılıklı haritalar sunmuştu. Cenevre'de Rum tarafının önerdiği haritanın kabul edilemeyeceğini söyleyen Akıncı, bu konuyu BM Genel Sekreterine yazdığını da söylemişti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, haritayla ilgili Türk tarafının pozisyonuna ilişkin bazı iddialar ortaya atıldığına işaret ederek "Bizim oranımız yüzde 29,2'dir. Bu, üzerinde mutabakat sağlanan orandır. Bu oran, rahmetli Denktaş'ın zamanında kabul ettiği, bizim KKTC Meclisinden de tüm partilerin onayıyla geçmiş bir orandır. Bunu da hatırlatmakta yarar görüyorum." değerlendirmesinde bulunmuştu.
KIBRIS'TA OLASI BİR ÇÖZÜMDE TÜM TARAFLAR KAZANÇLI ÇIKACAK
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs'taki olası bir çözümde tüm kesimlerin kazançlı çıkabileceğine vurgu yaparak, kurulacak bir Federal Kıbrıs'ın, Kıbrıs Rum kesimi-Türkiye, Türk-Yunan, Türkiye-AB ilişkilerine ve bölge barışına fayda sağlayabileceğini belirtiyor.
Kıbrıs'ta olası bir çözüm sonrasında 25 milyar dolarlık finansal kaynağa ihtiyaç duyulacağı ifade ediliyor. Bu konuda Ada'da çalışma yapan Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası yetkilileri, oluşacak bir yeni federal devletin ekonomisinin çözüme hazırlanması yönünde tarafları gerekli adımları atması konusunda uyarıyor.
Cumhurbaşkanı Akıncı, çözümle adada ekonomik kalkınma olacağına, adaya yatırımların artacağına ve dünya ekonomisiyle entegre bir sistem oluşacağına dikkati çekiyor.
AKDENİZ'DE ÇIKAN DOĞAL KAYNAKLAR
Rum Yönetimi’nin, "Akdeniz'de çıkacak doğal kaynaklardan elde edilen gelirin bir kısmının çözümün finansmanı için kullanılabileceği" yönünde açıklama yaptığına işaret eden Akıncı, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynakların sadece Kıbrıs için değil tüm bölge için ciddi bir iş birliği alanı oluşturabileceğinin altını çiziyor.
Akıncı, çıkacak doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasının akıl işi olduğunu ve çözüme katkı sağlayacağını da belirtiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.