Kıbrıs Müzakere sürecinde yaşanan gelişmeler zaman zaman biz medya mensuplarının en sert eleştirileri ile buluşur. Eleştirilerdeki ortak payda ise vatandaşın ne olup bittiği hakkında bilgi sahibi olmaması, belirsizlik ortamı ve enformasyon kanallarının kapalı tutulması şeklindedir. İşte böyle bir aşamadan geçildiği yönünde sert eleştirilerin olduğunu gördüğümüz bir dönemeçten daha geçiyoruz. Yukarıda bahsettiğim eleştirilerin yine yoğunlaştığı bir aşamada Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından Cuma günü Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na öğle yemeğine davet edildik. İşin en keyifli yanı genç bir gazeteci grubu ile çok samimi bir ortamda Cumhurbaşkanı gazetecilere süreç hakkında bilgiler verdi. Zaman zaman yaptığı açıklamalar ile içini döktü desek yanlış olmayacak. Gerek Kıbrıs Müzakere süreçlerini daha yakından takip eden gazetecilerden birisi olmak, gerek Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve ekibi ile iyi bir diyalogum olması sayesinde sürece dair verilen bu öğle yemeğindeki bilgiler benim için oldukça önemliydi. Öncelikle Akıncı’yı daha yakından gözlemleme şansını buldum. Akıncı’nın geçmiş zamanlardaki yorgunluğunu üzerinden (en azından bedensel anlamada) atmış gözüküyordu. Kıbrıs Sorunu’nun farklı sağlık sorunları yarattığı ülkemizde Akıncı, kendinden emin, tutarlı ve bir o kadar da hakim ve sağlıklı duruşu ile önceki liderlerden daha farklı, daha istikrarlı bir tutum sergiliyordu. Akıncı sohbette samimi cevapları ve açıklamaları ile dikkat çekti. Zaman zaman bize laf atmaktan, eleştirmekten de geri durmadı. 2015 yılı sonuna kadar güven yaratıcı önlemlerde büyük oranda atlan adımların gözlemlenebileceğini, kimi noktalarda pürüzler çıkmış olmasına karşın bu sorunların çözümü yönünde de önemli girişimlerinin olduğunu dile getirdi Cumhurbaşkanı. Güven yaratıcı önlemler konusunda vize kağıtları dışında hayatı kolaylaştıran çok fazla gelişmenin olmadığını sorduğumuzda atılan bir çok adımı, gelinen bir çok noktayı detaylandırmaktan geri durmadı. Hatta zaman zaman eleştiri oklarını üzerine çektiği açıklamaları, sert eleştirilere mazur kaldığı konuları ve müzakere masasındaki Anastasiades ile ilgili diyalogları da aktardı bize… Özetle;
- 11 Şubat anlaşması çerçevesinde müzakereler sürüyor.
- Anastasiades zaman zaman yetersiz kalsa da belli başlı açılımlarda iyi niyet sergiliyor ve çözüm yönünde istikrarlı.
- Mayıs ayı öncesinde doğal bir takvim var ve Kıbrıs Türk liderliği bunu zorluyor.
- Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayanlar için Kıbrıs Türk liderliğinin gerek dönüşümlü başkanlık, gerekse vatandaşlık konusunda tutumu net.
- Kıbrıs Rum liderliğinin ortaya koyacağı daha yapıcı hareketler, Kıbrıs Türk tarafının da motivasyonunu artırıcı bir tutuma neden olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.