“Cenevre görüşmeleriyle, 1960 yılındaki görüşmeleri ve anlaşmayı kıyaslayanlar var. Bunları kıyaslar mısınız?” şeklindeki soruyu yanıtlayan Akıncı, “O günün şartlarından bugüne çok büyük farklar var. Bir kere Cumurbaşkan Muavinliği’nden dönüşümlü Cumhurbaşkanlığı aşamasına geldik” dedi.
1960 ile şimdi müzakerelerde ortaya konulanlar arasındaki diğer farklara işaret eden Akıncı şunları kaydetti:
“Bu yeni anlaşma bir Kıbrıslı Türkün de bu devletin Cumhurbaşkanı olabilmesine imkan tanıyacak. Dönüşümlü başkanlık ilk kez gündeme geliyor. 1960’tan günümüze siyasi eşitlik anlamında en önemli unsurlardan biridir. Başkanlık sistemi olacak. Bir dönem biz, iki dönem bir Kıbrıslı Rum başkanlık yapacak. Bu nüfusumuzun da ötesinde bir haktır. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunu seslendirdi; 2’ye bir olabilir ancak dedi. Doğrudur. Biz de o noktada duruyoruz zaten.”
“BAKANLAR KURULU 7’YE 4 OLACAK”
Bakanlar Kurulu’nun 1960’ta 7’ye 3, Annan Planı’nda 4’e 2 olduğunu anımsatan Akıncı, şimdi onlardan da daha ileri bir aşamaya gelindiğini ve Bakanlar Kurulu’nun 7’ye 4 olacağını kaydetti. Akıncı, “Hiç bir karar bir Kıbrıslı Türk’ün oyu olmadan geçerli olmayacak” dedi.
Federal Yönetim haricinde iki de Kurucu Devlet olacağına dikkati çeken Akıncı, “Bizim kurucu devletimiz de olacak. Ayrı meclisimiz ayrı hükümetimiz, polis teşkilatımız, mahkemelerimiz olacak. Uluslar arası anlaşmalar yapma hakkımız da bulunacak” dedi.
“TÜRKİYE’NİN GÜVENCESİNİN DEVAM ETMESİ KAÇINILMAZ”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kurucu devlet olarak Türkiye ve diğer devletlerle mali, finasal, ticaret, turizm, kültür ve spor alanında uluslar arası anlaşmalar yapabileceğini vurguladı.
Güvenlik ve garantilere ilişkin bir soruyu yanıtlayan Akıncı, “Türkiye’nin güvencesinin devam etmesi kaçınılmaz. Eğer Rum Tarafı ve Yunanistan sıfır asker, sıfır garanti noktasında durursa uzlaşma sağlanamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Akıl yolu ile bir çıkış yolu bulmak mümkündür. Bir taraf kaygı duyuyor ve Türkiye’den güvence istiyor. Başka türlü Kıbrıs Türk Tarafında referandumdan geçmez. Bunun çerçevesini çizebiliriz. Kıbrıs’ta bir miktar askerin olması ve güvencenin Türkiye tarafından sağlanması şarttır. 1960’taki durumun 2017’ye adaptasyonu söz konusudur.” dedi.
GÖSTERİLEN HARİTALARIN GERÇEKLE BİR İLGİSİ YOK”
Cumhurbaşkanı Akıncı, bir soru üzerine harita ve toprak konusuna da açıklık getirerek, “bizim harita olarak ortaya koyduğumuz harita Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın ortaya koyduğu 29 + oranındadır. Meclis kürsülerinden Gösterilen haritaların gerçekle bir ilgisi yok” dedi.
Harita konusunun Türkiye’yle yakın istişare ve işbirliğiyle yürütüldüğünü kaydeden Akıncı şöyle devam etti:
“Sunulan harita Annan Planı haritasından daha iyidir. Rum Tarafının haritası da bazı kişilerin takdim ettiği değil. Ama Rumların haritası kabul edilebilir değil. Ben Cumhurbaşkanı olarak bunu kabul etmiyorum. Bu haritayı kabul edebilecek bir Kıbrıs Türkü de yoktur. Şimdi yüzde 29 + ile başladınız, yüzde 25’e falan mı düşeceksiniz? Diye sorular olabilir. Hayır, böyle bir şey asla olmayacak. Neden olmayacak? Çünkü vardığımız mutabakatın alt limiti ki Rumların haritası yüzde 28.2, onun altına düşemez.
Yüzde 29.2 ve bizim sunduğumuz harita. Herhangi bir spekülasyona sebep vermemek için haritalar kasaya kilitlendi. Orada duracak. Diğer konularda anlaşırsak, tekrar çıkacak ve belki ufak tefek rötuşlarla tamamlanacak.
Bir çözüm ile birlikte mülkiyet ile ilgili sorunun da aşılmış olacağını belirten Akıncı, “10 milyar Euro tutarında bir tazminat beklentisi var. Buna AB’de katkı koyacağının vaadini veriyor. Bu ne kadar gerçekleşir, temkinliyim. Ama Kıbrıs’ta bir çözüm isteniyorsa herkesin elini taşın altına koyacak” dedi.
“KIBRIS NE SATILIĞA ÇIKARTILMIŞTIR, NE DE ELDEN GİDİYORDUR”
Cumhurbaşkanı Akıncı, Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının tarihi bağlarının olduğunu hatırlatarak, çözüm olması durumunda da bu bağların devam edeceğini söyledi.
Bazı kesimlerin bir takım yanlış algılara çanak tutulmaya çalıştığını ancak bunun doğru olmadığını kaydeden Akıncı, Türkiye’den yıllardır yardım alan Kıbrıs Türk halkının AB’ye girerek bir nebze olsun Türkiye’ye yardım edebileceğini anlattı.
Anadolu halkına bu kadar yıldır Kıbrıs Türk halkına yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Akıncı “Kıbrıs ne satılığa çıkartılmıştır, ne de elden gidiyordur. Kıbrıs bir yere gidiyorsa hem Türkiye, hem Kıbrıs Türk halkı için daha iyi bir noktaya gidilecektir” dedi.
TÜRKİYE'DEN KKTC'YE SU TEMİNİ PROJESİ
Akıncı, Türkiye'den KKTC'ye Su Temini Projesi'nin Türkiye’nin KKTC halkına verdiği çok önemli bir hizmet olduğunu belirterek, “Bu hizmetten bütün ada niye yaralanmasın? Niye paylaşmayalım? Rum iş insanları Türkiye ile işbirliği yapmanın öneminin farkına varmaya başladılar. Bunlar güzel gelişmeler. Bir çözüm sonrasında Türkiyenin limanlarını ve hava sahasını kullanmaya başlayacaklar." değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ DARBE GİRİŞİMİ
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini sosyal medyadan öğrendiğini söyleyen Akıncı, ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir kriz masası kurduklarını, ilk dakikalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aradığını ve ulaşamadığını, Dışişleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşebildiğini anlattı.
KKTC olarak halkın seçip iş başına getirdiği yönetimin arkasında olduklarını ifade eden Akıncı, darbe dönemlerinin geçip gittiğini ve bir daha yaşanmasını arzu etmediklerini kaydetti.
Mustafa Akıncı, FETÖ soruşturması kapsamında KKTC'de "askeri cenahtan 11 kişinin gözaltına alındığını" öğrendiğini belirterek, "Bizim hükümetimiz de terör örgütü olarak ilk günden ilan etmişti. Demokrasi dışı eylem kimden gelirse gelsin KKTC'de yeri yoktur. İster FETÖ olsun ister başka bir şey olsun. En ufak bir bilgi varsa takip edililir ve gereken yapılır. Bundan kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın." değerlendirmesinde bulundu.
Akıncı, Türkiye’de yaşanan terör olaylarına değinerek, “Anadolu halkının acısı acımızdır. Tüm bu süreçte şehit düşenleri ve gazileri saygı ile anıyorum." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.