Mâni; insanların acısını, sevincini, kederini, özlemini, öfkesini…kısacası duygularını ifade eder. Sadece aşk üzerine yazılmazlar, insan ruhunu yansıtan her konuda yazılabilirler. Mâniler insanın duygularını belli bir ölçüye göre, mısralara dökerek anlattığı bir vasıtadır.
Mâniye Azerbaycan Türkleri bayatı, Türkmenler rubayı, rubağı, demektedirler. Türkiye sınırları içinde Denizli’de mâna, Urfa’da kadınlar arasında söylenenlerine me’âni, erkekler arasında söylenenlerine hoyrat [1] denir. Kıbrıs ağzında da Anadolu’da söylenildiği şekliyle, bu nazım türü için genelde mani sözcüğü kullanılır. Ancak, mâni kelimesindeki a ünlüsü kısa okunur. Kıbrıs’ta bazı yerlerde mâni türü beyit kelimesiyle karşılanmaktadır.
Kıbrıs Türk toplumunda çok eski tarihlerden çok yakın tarihimize kadar mâni yarışmaları yapılmaktaydı. Bu yarışmalarda dile getirilen mânilere bağlama denmekteydi. Mâni söylemeye mâni yakmak denir. Çok eski dönemlerde düğünlerde ve eğlencelerde düzenlenen mâni yarışmalarına ise mâni çatışması denir. Bu yarışmalarda bir konu seçilir, taraflar seçilen konu ve anlam uyarınca birbirlerine mâniler söylerlerdi. Buradaki amaç birinin diğerini yenmesiydi. Verilen konuyla ilgili olarak söylenen mâniye karşılık verememek yarışmayı kaybetmeye yeter bir sebepti.
Halk edebiyatının vazgeçilmez bir türü olan mânilerin pek çoğu; yedili heceyle söylenip, aaba şeklinde kafiyelenirler.-Ancak çok olmamakla birlikte bu kural dışında bulunan mâniler de vardır. Mânilerin 1., 2. ve 4. mısraları kendi aralarında kafiyeli 3. mısraı ise serbesttir. Mâninin ilk iki dizesi, verilmek istenen temaya giriş özelliğindedir. Asıl anlatılmak istenen ise son iki mısrada saklıdır:
a-Derelerde gamışlar
a-Üsdüne gonar guşlar
b-O yar buradan gideli
a-Çekilmez yazlar gışlar
Yukarıda örnek olarak verilen mâni incelendiği zaman da bu açıkça görülür. Mâninin ilk iki dizesi:
Derelerde gamışlar
Üsdüne gonar guşlar
Bu dizelerin anlatılacak konuyla alâkası yok gibidir. Burada anlatılmak istenen sevgilinin gidişinden sonra hayatın çekilmez olduğudur ki o da son iki dizede verilmiştir.
Kıbrıs Türk mânilerinde çoğunlukla aşk, sevgi ve sevgili teması işlenmekle birlikte bu temaların dışında başka temaları işleyen mâniler de vardır.
Kıbrıs Türk Folklorundan derlenen mâniler:
Derleyen : Çağın ZORT
Derlenen Tarih: 2002
Derlenen Kişi : Havva Ali Güler
Doğum Tarihi ve Yeri: 1930 – İnönü (Sinde)
Mesleği: Ev Hanımı
Eğitimi : İlkokul
Derelerde gamışlar Bahçelerde var badem
Üsdüne gonar guşlar Size getirdik uğur gadem
O yar burdan gideli Sizden bir cevahir istedik
Çekilmez yazlar gışlar Verecen yoksa ne den?
Yemenim allı pullu Karpızı bıcakladım
Sevdim bir esmer dulu İçine su sakladım
Kapısında olurum Duydum yarim geliyor
Vallahi kölesi gulu Yastığını kucakladım
Garanfilin moruna Garanfilim gadmeri
Ölüyorum yoluna Al gucağna yad beni
Allah canımı almasın Benden güzel bulursan
Girmeyinca goynuga. Yatağından ad beni.
Garanfil olacaksın Garpızı bıçakladım
Sararıb solacagsın Saçını saçakladım
Düşmanlar inadına Yar aglıma gelinca
Sen benim olacagsın. Yasdığı gucagladım
Garanfilim gırmızı Dud yedim duddu beni
Sevdiğim Urum gızı Sevdan guruddu beni
Bu gız benim olmassa Bu senin sevdan
Terkederim Gıbrız’ı. Dünyadan eddi beni.
Basdım çıgdım huruna Gadifeden kesesi
Bagdım yarin yoluna Gevedendir sesi
Yarim asgerden gelsin Oturmuş da gonyak içer
Çifde gurban yoluna. Ah galbimin fırsızı.
Asger oldum piyade Garanfilin beyazı
Bugün aglım azade Edme yarim bu nazı
Evlilerin sevdası Benden başga seversan
Bekârlardan ziyade. Bulmayasın bu yazı
Garanfil eker misin? Evim var dörd diregli
Sevdamı çeker misin? İçi mermer döşeli
Dünyada yagdın beni, gurudum kemik oldum
Ahredde çeker misin? Ben sevdana düşeli.
Uzun uzun selviler
Selvileri kestiler
Zavallı sevgilimi
Yanağından öptüler
Sıra sıra guyular
Endim bagdım uyullar
Eğildim bir öpeyim
Gorgdum beni vurular
Feslikanım lasanım
İki gözüm Hasan’ım
Ne malım var ne mülküm
Bir canım bir Hasan’ım
Gidersan uğur olsun
Düz ova yolun olsun
Benden başka seversan
İki gözün kör olsun
Ay dolandı badmaya
Gız soyundu yadmaya
Yatağı dört dolandım
Gıyamadım yadmaya.
Daldısu’yun daşlar
O yarimin gaşları
Eğildim bir öpeyim
Gomadı gardaşları
Derleyen : Çağın ZORT
Derlenen Tarih: 2000
Derlenen Kişi : Mihriban Debreli
Doğum Tarihi ve Yeri: 1918 – İnönü (Sinde)
Mesleği: Ev Hanımı
Eğitimi : Orta 1’e kadar .
Ay doğar ayazlanır Ay doğar dulunmaz mı
Gün doğar beyazlanır Bana yar bulunmaz mı
İstanbulun gızları Bana yar bulunmassa
Hem isder hem nazlanır. Cenazem gılınmaz mı
Ovalarda demedler Dağdan kestim çinarı
Goyun guzu emegler Çinar değil minarı
Ölürsa çoklar ölsün Ağlamagdan gurudu
Ölmesin (bir tane) Memedler. Gözlerimin pınarı.
Basdım çıgdım fırına Dere boyu düz gider
Bagdım Mısır yoluna Bir gınalı gız gider
Duydum benimki geliyor Gız yolunu gaybedmiş
Çifde gurban yoluna. İşşallah bize gider.
Dere boyu bağlama Gara gara gazanlar
Gidiyorum ağlama Gara yazı yazanlar
Ben buradan değilim Cennete gidemesin
Bana gönül bağlama. Aramızı bozanlar.
.
KAYNAKÇA
Batur, Suat. Türk Halk Edebiyatı. İstanbul, 1998.
Saracoğlu, Erdoğan. Kıbrıs Türk Halk Edebiyatı ve Folkloru. Lefkoşa, 1996.
[1] Suat Batur. Türk Halk Edebiyatı. Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 1998, 106.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.