İnsan sağlığına zararlı olan sigara, alkol, madde, kumar ve teknoloji bağımlılığıyla mücadele eden Kıbrıs Türk Yeşilay Derneği, “Sizi Dinlemeye Hazırız” ve “Hayır! Diyebilirsin” sloganlarıyla başlattığı Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) projesiyle bireyleri bağımlılıklardan kurtarıyor.
Geçtiğimiz Mayıs ayından beri devam eden projeyle oluşturulan ve ücretsiz hizmet veren merkeze bugüne kadar 40 civarında kişi başvurdu. Halen sigara, alkol ve madde bağımlılığından kurtulmak isteyenlere hizmet veren merkez, yakında kumar bağımlılığından kurtulmak isteyenlerden de başvuru alacak.
YEDAM’A 444 7975 numaralı telefondan ulaşılabiliyor.
Viyana Uyuşturucu ile Mücadele Sivil Toplum Kuruluşu’na (Vienne NGO Committee on Drugs) üyeliği geçtiğimiz günlerde onaylanan Kıbrıs Türk Yeşilay Derneği, bu sayede uyuşturucuyla mücadelede yeni politikaları öğrenme ve uluslararası toplantılara katılarak, BM ve AB nezdindeki paydaşlarla ilişkilerini geliştirme fırsatı bulacak.
Kıbrıs Türk Yeşilay Derneği Başkanı Fatma Çamlıköylü, uzun yıllardır sivil toplum örgütlerinde çalışmalarıyla bilinen, yurt dışında birçok eğitime katılmış, Uyuşturucu Alkol ve Sigarayla Mücadele Derneği’nin de kurucuları arasında yer almış bir isim.
Kıbrıs Türk Yeşilay’la ilgili Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) sorularını yanıtlarken, yıllar önce Türkiye’deki Yeşilay’la tanıştıklarını belirten Çamlıköylü, KKTC’de gerekliliğine inandıkları için geçen yıl Kıbrıs Türk Yeşilay Derneği’ni kurduklarını kaydetti. Çamlıköylü, mayıstan beri devam eden Yeşilay Danışmanlık Merkezi’nin (YEDAM) ise derneğin toplumla buluştuğu en somut projesi olduğunu vurguladı.
08.30-17.00 saatleri arasında hizmet veren YEDAM’ın bireyleri bağımlılıktan kurtarmak için ayaktan psiko-sosyal destek sağladığını kaydeden Fatma Çamlıköylü, merkezde görev yapan üç klinik psikolog, bir sosyal hizmet uzmanı ve bir de halkla ilişkiler görevlisi 5 gencin, yurt dışında eğitim almış, alanlarında başarılı kişiler olduğunu söyledi.
Çamlıköylü, uzmanların sık sık Türkiye Yeşilay’ın düzenlediği eğitimlere katıldığını ve sürekli kendilerini geliştirdiğini ifade etti.
Uyuşturucu, sigara, alkol, madde, teknoloji, kumar ve fuhuş konularında toplumu bilinçlendirmek, bilimsel araştırmalar yapmak gibi amaçları olduğunu anlatan Çamlıköylü, YEDAM’ı ise bir proje olarak Türkiye Yeşilay’a sunduklarını ve Türkiye’dekilere benzer bir yapıyı kurduklarını kaydetti.
Çamlıköylü, YEDAM’da tüm hizmetleri ücretsiz verdiklerini vurguladı.
2017’de bin kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle tutum ve davranışlar araştırması yaptırdıklarını ve sonuçların, sigaraya başlama yaşının 16, alkole başlama yaşının 18, uyuşturucu kullanım yaşının ise 20 olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Fatma Çamlıköylü, bu sorunların bütün dünyanın mücadele ettiği konular olduğunu belirtti.
Çamlıköylü, bugüne kadar YEDAM’a başvuran 40 kişi bulunduğunu açıkladı. Başvuranların çoğunun erkekler olduğunu, çocukları için başvuran aileler de bulunduğunu anlatan Fatma Çamlıköylü, en çok karşılaştıkları bağımlılık türlerinin sigara, alkol, kumar ve uyuşturucu olduğunu ifade etti.
Merkezin başarısı için çok çaba gösterdiklerini ve diğer kurumlarla da iyi ilişkiler kurduklarını belirten Çamlıköylü, YEDAM’ın sadece ayaktan psikososyal tedavi uyguladığını, yatılı veya ilaç tedavisi gerektiren danışanları Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yönlendirdiklerini, burada da iyi çalışmalar yapıldığını bildirdi.
Fatma Çamlıköylü, Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi’nin (AMATEM) hayata geçmesinin çok olumlu olacağını belirterek somut şeyler görme umudunu dile getirdi.
Birçok alanda yaşanan sıkıntının benzeri olarak, bağımlılıklarla mücadele konusunda da yeterli bir devlet politikası bulunmadığını ifade eden Çamlıköylü, “Kıbrıs Türk Yeşilay olarak bizim hedefimiz, bir aileye, bir kişiye dokunabilmek, güzel bir sona ulaşmak adına onlar için umut olmak” dedi.
Kıbrıs Türk Yeşilay Derneği Başkanı Fatma Çamlıköylü, küçük toplum olmaktan kaynaklı sıkıntılara işaret ederek, merkeze başvuran kişilerin gizliliğine büyük önem verdiklerini vurguladı.
Her şeyin ailede başladığını, çocukların iyi birer birey olarak yetişerek topluma katılmasında okulların da önem taşıdığını kaydeden Çamlıköylü, ailelere çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmelerini tavsiye etti. Çamlıköylü, ailelere, çeşitli meslek gruplarına ve üniversitelere yönelik bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını ve bunu önümüzdeki süreçte de devam ettireceklerini kaydetti.
Kıbrıs Türk Yeşilay Derneği Başkanı Fatma Çamlıköylü, muhtarlara yönelik bilgilendirme ziyaretleri yaptıklarını, çeşitli özel günlerde etkinliklerle farkındalığı geliştirici çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
Tüm bu çalışmaları yürütmenin zorluğuna işaret eden Çamlıköylü, dernek yönetim kurulunda yer alan kişilerin aynı zamanda profesyonel mesleklerini sürdürmek zorunda olduklarını ve dernek çalışmalarını özveriyle yaptıklarını belirtti.
Fatma Çamlıköylü, bağımlılıklarla mücadelede farkındalığı artırmak için toplumun gözü önünde daha çok yer alan insanların dikkatli davranması ve örnek olması gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs Türk Yeşilay Derneği bünyesindeki YEDAM’da görev yapan psikologlar, sosyal hizmet uzmanı ve halkla ilişkiler görevlisi de TAK muhabirine, çeşitli bağımlılıklardan kurtulmak için merkez başvuran danışanlara yönelik hizmetleri ve uyguladıkları süreci anlattı.
Psikoterapi ötesinde tıbbi tedavi gerektiren vakaları alternatif yerlere yönlendirdiklerini belirten uzmanlar, bu kişilere eşlik ederek onların iyileşme sürecini de takip ettiklerini, psikolojik ve sosyal destek verdiklerini söyledi.
Uzmanlar, gündemde olan AMATEM’e duyulan ihtiyacı vurgulayarak bağımlılıkla mücadelenin multidisipliner bir çalışma gerektirdiğini anlattı. Tedavi görenlere hem bu süreçte hem de sonrasında zamanlarını doğru değerlendirmeleri için de destek verdiklerini kaydeden uzmanlar, bağımlı kişinin tedavisi sürecinde tüm aile bireylerinin bilinçlenmesinin önem taşıdığını, özellikle ebeveynlerin çocuklarına nasıl davranması gerektiğini öğrenmesi gerektiğini vurguladı.
Bağımlılığın iyileşmesinin sabır gerektiren uzun bir süreç olduğunu ifade eden uzmanlar, “İyileşmek çok boyutludur. Bu süreç de minimum bir iki yıldır. Bu konuda bir devlet politikası şarttır. Fiziksel ihtiyaçlar giderilmeden bağımlılık tedavi edilemez ve bireyin ekonomik koşulları da önemlidir” dedi.
Toplumsal bilincin gelişmesi gerektiğini vurgulayan YEDAM uzmanları, “Bağımlılık gelişmeden, riskli kullanımları önlemek, küçük yaştan itibaren çocukları eğitmek, riskli maddeleri ve doğurabileceği sonuçları onlara öğretmek gerek. Yani bağımlılık yapan maddelere hiç başlamamak önemlidir ve bu konuda siyasiler ve medya dahil tüm kesimleri bilinçlendirmek gerek. Bağımlıkları önlemek için kolektif bir çaba olmalı. Tedavi büyük külfet” diye konuştu.
Bağımlılıkların tedavi edilemeyeceğine dair inancın yanlış olduğunu vurgulayan ve önce inanmak gerektiğine işaret eden YEDAM uzmanları, terapiyle birçok vakada başarı sağlandığını anlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.