Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları “Su Komitesi” Başkanı Bektaş Göze Kıbrıslı Türklerin Türkiye’den gelen suyun yönetilmesi konusunda ‘yetkin’ olduklarını belirterek, ‘Kıbrıslı Türkler suyu yönetemez’ söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
“Tesislerde 15 yerli mühendis ve teknisyen çalışıyor”
Sim TV’de Öğlen Postası programında Meyil Adakul’un sorularını yanıtlayan Göze, Geçitköy ve diğer tesislerde hali hazırda 15 mühendis ve teknisyenin görev yaptığını vurgulayarak “en fazla 15 kişi daha istihdam ederek suyu çok rahat yönetebiliriz. Bu konuda hem gerekli donanıma, hem de gerekli yetkinliğe sahibiz. Suyu bizim yönetemeyeceğimiz konusunda açıklamalar yapanların ifadeleri gerçeği yansıtmıyor” diye konuştu.
“Komite aylardır çalışıyor”
Su Komitesi Başkanı Göze “bizim oluşturduğumuz komite aylardır çok yoğun bir şekilde çalışmalar yapmaktadır. Şu anda tesislerin kontrolü Türkiye Devlet Su İşleri uhdesinde olduğundan bizim ekibimiz de onların yetkisi altında görev yapmaktadır. Eğer su bizim yönetimimize verilirse, şu anki ekibe ekler yapılarak bu işi yapabiliriz. Kaldı ki yapılacak olan ek istihdamların bir kısmı işin sekretarya ve diğer konularla ilgili olacak. Yönetim işinde öyle yüzlerce kişiye gerek yoktur” diye konuştu.
“Su konusunda geçmişte hatalar yapıldı”
Göze, Kıbrıs Türk yönetimlerinin geçmişte su konularında çok hatalar yaptığını da ifade ederek bunların büyük zararlara yola açtığını da belirtti.
Bektaş Göze “su konusunda 1980’lerin başında Mimarlar ve Mühendisler Odası olarak su çalıştayı yapmış ve orada birçok kritik karara alarak zamanın hükümetine öneri olarak sunmuştuk. Mesela damla sulama sistemine geçilsin şekilde öneri yapmıştık ancak bunları yapan olmadı. Damla sulama sistemine yıllar sonra geçildi ve suyun çok kullanılması sonucunda da memleketin en büyük aküferi olan Güzelyurt Aküferine deniz suyu doldu, tuzlandı” dedi.
“Suyun özele verilmesinin tartışılması bile söz konusu olamaz”
Suyun özel şirkete verilmesi konusunda da görüş bildiren Göze böylesi kritik bir şeyin tartışılmasının bile söz konusu olamayacağını söyledi.
Göze “ben suyun özelleşmesi tartışmasının yapılmasını bile çok yanlış buluyorum. Su gibi kritik bir maddenin, hayati bir şeyin özelleştirilmesi olamaz. Bunun savunuculuğu yapanlar örnek olarak bazı şehirlerin durumu gösteriyor ama burada konu bütün bir ülkenin tüm yer altı ve yer üstü su kaynaklarının özel bir şirkete verilmesidir. Böyle bir şey mümkün mü? Su kamuda kalmalıdır zira kamunun ilk önceliği kendi halkıdır. Özle şirketin ilk önceliği ise doğal olarak kar elde etmektir” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.