Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'ne açıklamalarda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. F. Tümay Sözen 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde, Şeker Hastalığı (Diyabetes Mellitus) ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Kimler Şeker Hastası kabul edilmektedir?
Açlık Kan Şekeri (AKŞ), ayrı iki 2 günde 126 mg/dl’ye eşit veya yüksek bulunanlarla, gün içinde herhangi bir anda kan şekeri 200 mg/dl üzerinde olanlar, diyabetik, yani şeker hastası olarak kabul edilirler. Bu grup dışında, AKŞ’leri 100-126 mg/dl ve yemeğe başlandıktan 2 saat sonra bakılmış Tokluk Kan Şekerleri (TKŞ) 140-200 mg/dl arasında olanlar şeker hastası olmaya aday olarak kabul edilirler. Bu bireylere sırasıyla Açlık Glukozu ve Glukoz Toleransı bozuk olanlar denilmektedir.
Nedeni İnsülin Hormonu eksikliği ya da etkisizliği
Hastalık, kandaki şekerin, doku ve organlarda kullanılmasını sağlayan insülin hormonunun eksikliği veya etkisizliğinden kaynaklanır. Şekerin uzun süre kanda yüksek bulunması, damarların yapısında, göz, böbrek, sinir sistemi ve kalp gibi organlarda çalışma bozukluklarına yol açar. Bu değişikliklere, diyabetin komplikasyonları denir. Böbrek bozukluğu üremi, koroner yetmezliği kalpte enfarktusa, sıklıkla eşlik eden hipertansiyon inmelere neden olur. Ayaklarda dolaşım bozuklukları gangren oluşmasıyla uzuv kayıplarına neden olurken, gözlerde ağ tabakasındaki kanamalar vs. ile körlük yaşam kalitesini bozmaktadır. Bu olumsuz değişikliler, kan şekerinin kontrol edilmesiyle geciktirilebilir veya oluşmaları engellenebilir.
Hastalığın Belirtileri
Şeker yükseldiğinde, idrar yoluyla suyla birlikte vücuttan atılır. Atılan idrar miktarı artar, vücutta susuzluk hissedilir. Şeker, enerji için kullanılamaz, yemek yeme ihtiyacı artar ve yağlar yakılarak enerji sağlanır, kilo kaybı olur, çabuk yorulma, halsizlik, yaraların kolay iyileşmemesi, deride veya kadınlarda sık vajinal (mantar) enfeksiyonlara bağlı kaşıntılar olur.
2035 Yılında 592 Milyon Diyabet Hastası
Diyabet Hastalığı’nın 4 tipi vardır. Bunlar; Tip 1 DM (Gençlerde ve çocuklardaki diyabet), Tip 2 DM (Erişkinlerde görülen diyabet), Gebelik Diyabeti (Gebelikte ortaya çıkan diyabet) ve İkincil DM (Bazı hastalıklar veya ilaçlarla oluşan diyabet)’dir.
Şeker hastalarının, hatta Bozuk Glukoz Toleransı olanların sayısı, dünyada bir salgın gibi artmaktadır. İlk defa 1991 yılında, Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) ve Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) tarafından 14 Kasım’ın Dünya Diyabet Günü olarak kutlanması önerilerek, sağlığı olumsuz etkileyen bu hastalığa dikkatlerin çekilmesi amaçlanmıştır. Daha sonra Dünya Diyabet Günü, Birleşmiş Milletler tarafından da 2006 yılında resmen kabul edilmiştir. Dünyada 2013 yılında 20-79 yaş (erişkin) 382 milyon diyabetli varken, 2035 yılında %1.7 artarak bu sayının 592 milyona yükseleceği öngörülmektedir.
Bozuk Glukoz toleransı olanların sayısı 2013 yılında 316 milyon iken, bu sayı 2035’de 471 milyona çıkacaktır. Tip 2 DM’deki artışlar, şişmanlık artışı ile paralel gittiğinden, sorunun çözümünde şişmanlığı önlemenin önemi aşikardır. 0-14 yaş arasındaki çocuklarda T1 DM’li sayısı 2013’de 497.000 olup, 1 yıl içinde 79.000 artacaktır. Bu rakamlar olayın boyutlarını ve vahametini açıkça ortaya koymaktadır. Benzer oranlarda artışlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’de de saptanmıştır. Hastalığı önlemek (T2 DM) ve kontrol etmek elimizdedir. Arada bir kan şekeri bakmak yeterli değildir. Doktorunuzun önerilerini uygulayarak, yediklerinizi kontrol ederek, haftada 5 gün, 20 dakika egzersiz (yürüyüş) ile kilonuzu düşük tutma, ilaçlarınızı veya insülini uygun dozlarda ve zamanında kullanmakla olası komplikasyonların önlenebildiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır .
Sağlıklı günlere hep birlikte ulaşmak dileğiyle, Dünya Diyabet Gününüz kutlu olsun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.