[caption id="attachment_24477" align="alignleft" width="100"] TANER ULUTAŞ[/caption] Bence bu ülkenin dingili kırıldı. Dingili kırılan araba gibi yampuri yampuri giderken sanırım ‘Tumba’ olması da kaçınılmaz olacak. Düşünün Lets Do İt diye isimlendirilen çevre etkinliğinin üzerinden çok bir zaman dilimi geçmeden yollar, ovalar, piknik alanları eskisinden bin beter bir görüntü yansıtmaya başladı. Neme lazımcı, umursamaz ve bana ne diyen insanları tamam anladık. Peki ülke insanına örnek olacak, onlara yol gösterecek koskoca kurum ve kuruluşların yaptıklarına ne buyrulur?. 30 Ağustos münasebetiyle Mağusa Bedis Rallisi gerçekleşti. Millet ralliyi izlerken, Kıbrıslının şanından denilerek mangallarda yanmaya etlerde yanan mangallarda tütmeye başladı. Eee bunda ne var insanlar yiyip içip keyif yaptılar. Ralliyi de izleyip göz zevklerini de giderdiler diyenler çıkabilir. Buraya kadar tamam. Ama ya mangal keyfinden sonra o güzelim yerde bırakılan çöp yığınlarına ne demeli? Lets Do İt etkinliği ile gerçekleşen temizliğe imrenerek baktık. Ama galiba bakmakla her şey halledilseydi öküzler trenlerde makinist, kasap dükkânına bakan köpekler kasap, kedilerde ciğerci olurdu. Biz bir şey olmayı beceremediğimiz için Ralliciler ve Ralli severler gibi güzelim yerlerin, bıraktığımız yemek artıkları ve poşetlerle anasını ağlatırken, geride play back yapmayı tercih ettik. Çevrenin anasına döblek babasına da tambur çaldırırken, ceza keserim deyip atıp tutan çevre bakanı nerde? Yada mangalda kül bırakmayan ama Bedis Ormanında bırakılan küle ses çıkartmayan çevreciler nerelere kayboldu? Haaa sahi unuttum. Sanırım Sayın Erdoğan’ı karşılamak için ön saflarda yer tutmakla meşguldüler. Pardon unutmuştum.
Sahibine Mesajlar Sayın Derviş Eroğlu, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti sizi fena halde yordu.Eskiden yüzünüzden eksik olmayan tebessümün yerini asık bir surat aldı. Su gibi okuduğunuz metinlerde sözcükler boğazınıza düğümlendi. 11 Şubat dururken 13 Şubat nereden çıktı diye bizi düşünceye zorladınız. Birleşmiş Milletler yerine ‘Yerleşik Milletler ‘ demeniz bence yerindeydi. Mübarekler 40 senedir geldikleri Kıbrıs’tan bir türlü çıkmayınca tabiî ki Birleşik yerine Yerleşik olurlar. Değilmi? ********* Sayın Ali Özmen Safa Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın ziyaretinde gözler hep sizi aradı. Havaalanında, VIP salonunda, sonrasında Cumhurbaşkanlığı Sarayında belki rastlarız dedik ama yoktunuz. Yazık oldu. En büyük refikiniz Erdoğan’ı karşılamamak beraber resim çektirmemek Erdoğan adına büyük eksiklik oldu. Halbuki Erdoğan sizin ile beraber çektirdiği resimleri gösterip karizmayı yükseltebilirdi. Neyse inşallah bir başka sefere. ******* Sayın Bertan Zaroğlu, bence Sosyal Medya’da yaptığın açıklama şık durmadığı gibi sana da yakışmadı. Soyu sopu ne olduğu belirsiz bu şahıslar sinirlerimizi oynatabilir. Bu yaratıkların adı, kimliği, ailesi bellidir. Gün geldiğinde 7 sülalesinden hesap sorulacaktır acıyan da kahpe soyudur yönlü tehdit içerikli mesaj büyük bir kitleyi yöneten Zaroğlu’na yakışan bir açıklama değildi. Sanırım sonrasında bu açıklamadan dolayı sende pişmanlık duymuşsundur. ******* Sayın Sibel Siber, KKTC Meclis Başkanı olarak TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı karşılamak tabiî ki görevleriniz arasındadır. Ama fotoğraf karelerinde öyle estantaneler var ki, görenleri hayrete düşürüyor. Erdoğan’dan ‘Aferin’ bekleyen bir çocuk gibi Erdoğan’a öyle bir bakışınız vardı ki, abi bana ‘Goggo’ ver der gibiydi. Belki Erdoğan size ‘Aferin’ demedi. Ama Meclisin karizmasını aşağı doğru yüceltiğiniz için size koskoca ‘Bravo’ çekiyorum. ******** Sayın Meclisi Mebusan’ın aziz vekilleri, sizin ile ne kadar gurur duysak azdır. Askerlik yaptığınız Erdoğan’ı karşılamanızda belli oldu. Cumhurbaşkanlığı Sarayında, komutan karşısında başlar eğik, eller bağlı, konuş denmeden konuş(a)mamakla disiplinden örnekler verdiniz. Hele hele tırnak kontrolü yapılacak gibi eller bağlı ama önde beklemeniz mükemmeldi. Yalnız bir eksiklik gözümüze çarptı. Tırnak kontrolünden sonra el öpülmesi eski Osmanlı’da adettir. Keşke bu adedi de yerine getirseydiniz. ********** Sayın Alpay Burağan, bakıyorum torun ile çok iyi anlıyorsun. Alpay ustam sen yaz akşamlarında Meltem gibi sakin püfür püfür esen bir rüzgar. Poyraz ise bastığı yerden ses getiren sert bir rüzgarı. Bu sert esen rüzgarı nasıl kontrol edebiliyorsun. Bir ayağı eski eserlerde. Bir diğer ayağı annesi ve babası ile deniz kenarında olan Poyraz, senin gibi hafif esen Meltem’i şaşkına çevirmiyor mu? Ama boş ver Ustam. Paranın ‘Faizi’ yani evladın evladı torun tatlıdır. Hemde baldan tatlıdır değilmi? ******** Hatice Özler Şahin, Sosyal Medya’da Dilek Kırıcı ile paylaştığın resim bizi kıskandırdı. Özçekim yaptık derken, biz ‘Urumcukmuyuz’ da Hocanım bizim ile program yapmaz diye iç geçirdik. Tamam siz Türk Boylarında gezinirken biz KKTC sınırlarından çıkmamakta direnebiliriz. Siz 9 Oğuz boyundan dem vururken biz Kıbrıs’ta başka şeyleri söyleyebiliriz ama bu kadarcık şey için aramızdan kara kedi geçmemeli değilmi?
GÜNÜN FOTOĞRAFI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.