• BIST 9949.01
  • Altın 2976.723
  • Dolar 35.1352
  • Euro 36.6264
  • Lefkoşa 9 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 8 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 3 °C

Kırmızı Işıkta Durulur

Mesut GÜNSEV

Bu da nereden çıktı diyeceksiniz şimdi tabi ki kırmızı dünyanın her yerinde tehlike alarm işaretidir…Tarfikte de tabii ve aynı zamanda yasak –men  ikazıdır .Tabii ki durulur. Özellikle trafikte duruyormuyuz…Evet özellikle batı ülkelerinde ve ülkemizde genelde uyulan bir kuradır “kırmızı ışıkta durmak” Nüfusa  ve ev başına göre araç sayısının yüksek olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Eğitim seviyemiz hamdolsun yüksek. Ama trafik kazalararı ve trafik kaza nedeni ile yaralı ve ölümlerin yüksekliği de önemli bir sorun. Aşağıdaki gönderi Yeni geldi Türkiye deki bir dosttan. Başlığı “Kırmızı Işıkta Durulur” … Ben de durdum…okudum   ve sizle paylaşıyorum…: Kazasız belasız günler dileği ile: "Ben de hep merak ederdim. Almanyada çalışan işcilerimiz orada hemen hiç kaza yapmadığı halde Türkiyede neden bu kadar sık trafik kazası yapıyorlar diye. Cevabı öğrendim şimdi. Almanya'da bir dost ziyaretinden donuyorduk. Arabayi ben suruyordum. Yolun ilerisinde bir kaza oldugunu gordum. Ne olmus diye bakarken, birden dort yol agzinda oldugumuzu fark ettim. Isik kirmiziya donmus ve ben gecmistim. Yapacak bir sey yoktu, olan olmustu. Duramazdim, yola devam ettim. Gece yarisindan sonraydi. Saat 2 gibiydi. Allah'tan, cevrede polis falan da yoktu. Bu olayin ustunden bir hafta kadar gecmisti. Bir mektup aldim; karakola cagiriyorlardi. Gittim. Beni bir odaya aldilar. "Bir konuda bilginize basvuracagiz. Size bir fotograf gosterecegiz. Bu araba sizin sirkete ait. Gecen hafta, su gun, saat 02:12'de su kavsakta kirmizi isikta gecerken kameraya yakalanmis. Bakin bakalim, direksiyondaki kisiyi taniyor musunuz?" Fotografa baktim,"Pek taniyamadim bu kisiyi" dedim. Bunun uzerine bir fotograf daha cikardilar. Bu benim fotografimdi. "Bu sizin fotografiniz, bunu yabancilar subesinden bulduk. Biz, otomobildeki kisi ile bu fotograftaki kisinin Ayni oldugunu dusunuyoruz? Ne dersiniz?" dediler. "Cevap vermeden once, isterseniz avukatinizla gorusunuz" diye de eklediler. "isterseniz size proseduru anlatalim. Eger bu arabayi suren ben degilim derseniz, sizi mahkemeye verecegiz. Mahkeme uzmanlara basvuracak. Eger resimdeki kisi oldugunuz ispat edilirse para cezasi alacaksiniz. Bu ceza, eger arabayi surenin siz oldugunu kabul ederseniz vereceginiz cezanin birkac kati olacak. Bir de resmi makamlari oyalamaktan dolayi ayri bir cezaya maruz kalacaksiniz." Dusundum. Avukatima soracak bir sey yoktu. "Verin, bir daha bakayim fotografa" dedim. Sonra da "Evet, bu arabadaki kisi benim" dedim. Memnun oldular, "Dogru secim yaptiniz" dediler. Yuklu bir ceza odedim. Ama ehliyetime el koydular. "Ne zaman alirim ehliyetimi geri?" diye sordugumda "Bizden haber bekleyiniz" dediler. Aradan bir hafta gecti. Bir hastaneden davet aldim. Beni goz klinigine cagiriyorlardi. Gittim. Sıkı bir goz muayenesinden gectim. Sonra beni bir grup doktorun karsisina cikardilar.. Her biri benim raporu eline alip, "Renk koru degilsiniz. Gozunuzun saglam oldugunu biliyor musunuz? Ama kirmizi isikta gecmissiniz" dediler. Artik bana ehliyetimi geri verecekler diye dusundum. Ama vermediler. Aradan bir hafta, on gun gecti. Yine hastaneden bir davet aldim; bu kez psikiyatri bolumunden. Verilen tarihte hastaneye gittim. Beni bir odaya aldilar. Odada dort doktor vardi. Ilk doktor, "Raporunuza bakiyorum. Gozleriniz saglammis. Ama trafik isiklari kirmiziya dondukten tam 58 saniye sonra gecmissiniz. Bunun yanlis oldugunu biliyor musunuz?" diye sordu. Ben de "Evet, yanlis bir davranis" dedim. Ayni seyi, diger doktorlar da aynen tekrarladi. Ben de "Evet, yanlis bir davranis?" diye ayni cevabi verdim. Artik bana ehliyetimi geri verecekler diye dusundum. Ama vermediler. Aradan bir hafta, on gun gibi bir sure gecti. Bir mektupla karakola davet aldim. Gittim, sanirim artik ehliyetimi geri alacaktim. Ama dusundugum gibi olmadi. "Sizi, trafige cikaracagiz" dediler. Bana bir program verdiler. Bu, gunde iki saatlik, toplam dort gunluk bir programdi. ilk gun gittim. "Arabaya binin, sehir icinde dolasacagiz" dediler. Benimle birlikte uc kisi daha bindi arabaya. Hareket ettim. ©lk trafik isiklarinda durdum. Yanimdaki gorevli "Buna, trafik isigi denir. Kirmizida durulur. Sari isik, kirmiziya donusu gosteren uyaridir. Anladiniz degil mi?" dedi. Ben de tekrarladim "Evet, kirmizida durulur.. Sari isik, kirmiziya donusu gosteren uyaridir." Isik yesile dondugunde kalktim. Gorevli, "Yesil isikta da kalkilir. Degil mi?" dedi. Ben de tekrar ettim, "Evet, yesil isikta kalkilir." Yolda bir sure sonra kirmiziya donen bir isiga rastladik. Bu kez arkadaki gorevlilerden birisi, "Buna, trafik isigi denir. Kirmizida durulur. Sari isik, kirmiziya donusu gosteren uyaridir. Anladiniz degil mi?" dedi. Ben de tekrarladim, "Evet, kirmizi da durulur. Sari isik, kirmiziya donusu gosteren uyaridir." diye tekrar ettim. Bu sahneyi iki saat suresince her isikta tekrarladik. O gunden sonraki uc gunde de, yine arabama uc gorevli bindi. Her isikta ayni sahne usanilmadan tekrarlandi. Ama sonunda ben de ehliyetimi geri aldim. Yukaridaki oykuyu Almanya'da yasayan bir Turk isadamindan dinledim.” "Sonuc ne oldu?" dedim. Cok ciddi bicimde cevap verdi, "Ben artik kirmizi da hep duruyorum." dedi.      

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları