• BIST 9457.53
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Lefkoşa 21 °C
  • Mağusa 23 °C
  • Girne 22 °C
  • Güzelyurt 20 °C
  • İskele 23 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C

Kış hastalıklarından korunmak için bağışıklık sisteminizi güçlendirin!

Özbingül Arslansoyu, kış aylarında sık yaşanılan hastalıklardan korunmak için güçlü bir bağışıklık sisteminin önemine vurgu yaparak, vitamin ve mineral takviyesinden, yeterli ve dengeli beslenme kriterlerine kadar birçok konuda önerilerde bulundu.
Kış hastalıklarından korunmak için bağışıklık sisteminizi güçlendirin!

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Merkezi Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu, kış aylarında sık yaşanılan hastalıklardan korunmak için güçlü bir bağışıklık sisteminin önemine vurgu yaparak, vitamin ve mineral takviyesinden, yeterli ve dengeli beslenme kriterlerine kadar birçok konuda önerilerde bulundu.

Vücudumuzun savunma mekanizması olan bağışıklık sisteminin, enfeksiyona yol açabilecek virüs, bakteri, mantar, parazit gibi yabancı maddelere karşı vücudumuzu koruduğunu hatırlatan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Merkezi Diyetisyeni Banu Özbingül Arslansoyu, sağlıklı bir yaşam için güçlü bir bağışıklık sisteminin önemine dikkat çekti. Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu; “Tek yönlü beslenme ya da sadece vitamin takviyeleri ile bağışıklık sistemi güçlendirilemez.”

Güçlü bir bağışıklık sisteminin doğal besinlerle desteklenmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Banu Özbingül Arslansoyu, kışın kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak ya da, hastalığı daha kısa sürede atlatabilmek için yeterli ve dengeli beslenmenin öneminin büyük olduğunu söyledi.

“Yeterli ve dengeli beslenme bağışıklık sistemini destekleyen, yaşam kalitesini arttıran en önemli faktörlerden biridir” diyen Banu Özbingül Arslansoyu, yetersiz ve dengesiz beslenen kişilerin bağışıklık siteminin daha zayıf olduğunu söyleyerek tek yönlü beslenme ya da sadece vitamin takviyeleri ile bağışıklık sisteminin güçlendirilemeyeceğini kaydetti. Banu Özbingül Arslansoyu, “Bağışıklık sisteminin güçlü olması tüketilen öğünlere, alınan karbonhidrat, protein, yağ miktarı, vitamin ve minerallere bağlıdır. Unutulmaması gereken, hiçbir öğenin tek başına vücutta görev yapamadığıdır. Örneğin bazı minerallerin daha iyi emilimi için vitaminlere, bazı vitaminlerin ise yağa ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bağışıklık sistemini güçlendirmek için bazı yiyeceklere ya da vitamin takviyelerine yönelmek yerine yeterli ve dengeli bir beslenme programı oluşturmalı, günlük beslenmede tüm besin gruplarına yer verilmelidir. Et grubu, süt grubu, meyve ve sebze grubu ile ekmek grubunda yer alan besinler her gün beslenme listelerinde yer almalıdır. Böylece bağışıklık sisteminin güçlü olmasını sağlayan tüm öğeler besinler yoluyla alınmış olur” ifadesini kullandı.

Hangi vitamin ve mineral ne işe yarar?

C vitamininin her gün yeterli miktarda alınmasının bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynadığını ifade eden Banu Özbingül Arslansoyu, C vitamini denilince akla ilk gelenin portakal olduğunu, her gün tüketilen bir portakal ile günlük C vitamini ihtiyacının karşılanabileceğini söyledi. Banu Özbingül Arslansoyu, günlük tüketilecek bir porsiyon kivi, mandalina ya da brokoli ile yine günlük ihtiyacın karşılanabileceğini belirtti. “C vitamini erken kayba uğrayan hassas bir vitamindir” diyen Banu Özbingül Arslansoyu, meyveleri kesip beklettikçe, metal bıçaklarla dilimledikçe ya da suyunu sıktıkça C vitamini değerinin azaldığını, o yüzden meyve ve sebzelerin dilimledikten sonra bekletilmeden tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynayan A vitaminin ise en çok balık, karaciğer, süt, yumurta sarısı, ıspanak, havuç gibi besinlerde bulunduğunu söyleyen Banu Özbingül Arslansoyu, bir küçük boy patatesin günlük A vitamini ihtiyacını karşılamak için yeterli olduğunu belirtti. Arslansoyu, vitaminlere ilişkin  “Bu aylarda güneşin etkisinin de yetersiz olması nedeniyle D vitamini alımı azdır. D vitamini, bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde büyük önem taşır. Eksikliğinde hastalıklara karşı direncimiz düşer. Somon, tuna, sardalya gibi yağlı balıklar, yumurta ve karaciğer D vitamini içeren besinlerdir. Fakat hiç biri zengin kaynak değildir. Günlük beslenme ile D vitamini eksikliğini gidermek imkânsızdır. En önemli kaynak güneştir. Ancak güneşten az faydalanılabilen bu soğuk günlerde eksikliğine sık rastlanmaktadır. B vitamini de bağışıklık sistemini güçlendiren diğer vitaminlerdendir. Tahıl ürünlerinde, süt ve süt ürünlerinde, yeşil yapraklı sebzelerde, et ve balıkta bulunur. E vitamini yönünden zengin ceviz, fındık, badem, ayçiçek yağı ve zeytinyağının da her gün yeterli miktarlarda alınması gerekmektedir. Gün içerisinde ara öğünlerde tüketilecek ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar bağışıklık sistemine olumlu etki sağlamaktadır” açıklamasını yaptı.

Minerallerden çinkonun, bağışıklığı güçlendirmede önemli rolü bulunduğunu, aynı şekilde demir, bakır ve selenyumun da bağışıklık sisteminin iyi çalışması için gerekliliğini vurgulayan Banu Özbingül Arslansoyu, hava, toprak, ürünün ham ya da olgun oluşu, ürünü toplama yöntemi, taşıma, depolama ve bizlere ulaşana kadar geçen zaman vb. faktörlerin vitamin ve mineral kayıplarına yol açabildiğini, dolayısıyla sağlıklı beslenmenin yanında, belirli zamanlarda doktor kontrolünde çeşitli vitamin takviyelerinin kullanımına gerek duyulabildiğini bildirdi.

Pişirme yöntemleri, besin değerinin artırılması ya da azalmasında etkilidir.

Besinlere uygulanan hazırlama ve pişirme yöntemlerinin, besin değerinin artırılmasına ya da azalmasına neden olabileceğini ifade eden Banu Özbingül Arslansoyu, besinlerin tüketim şekilleri ile ilgili şu önerilerde bulundu; “Sebze ve meyveleri çiğ tüketin. Kabukları yenilebilir olanları soymayın. Eğer soyulması gerekiyorsa mümkün olduğunca ince soyun. Birçok vitamin ve mineral, sebze ve meyvelerin özellikle dış yapraklarında, kabuklarında veya kabuğun hemen altındaki kısmında bulunur. Taze sebzeleri önce ayıklayın, akan bol su altında iyice yıkayın, sonra doğrayın ve az suda pişirin. Yeşil yapraklı sebzelerin su oranı diğer sebzelere göre daha yüksektir. Bu nedenle hiç su koymadan veya az su ile pişirin. Sebzeleri yıkarken uzun süre suda bekletmeyin. Sebzeleri pişirmeden hemen önce ve büyük parçalar halinde doğrayın. Sebzeleri dirilikleri korunacak şekilde kısa sürede pişirin. Pişirme suyu dökülürse ve uygun olmayan ısı koşullarında pişirilirse, C ve bazı B vitaminleri gibi besin öğeleri kolayca kayba uğrayacaktır. Sebze ve meyveleri pişirirken tencerenin kapağını kapalı tutun. Böylece pişme süresini kısaltacak ve besin öğesi kayıplarını en aza indireceksiniz.”

Bağışıklık sisteminin güçlendirmek için evde hazırlayabileceğiniz çay ve kefir tarifleri

Kış Çayı

Yeşil çay, zencefil, bal, limon ve karabiberle hazırlananacak bitki çayı ile bağışıklığın güçlendirilmesine destek olunabilir. Siyah çayın doğada bozulmamış ve işlenmemiş hali yeşil çaydır. Bu nedenle yapısında çok fazla mineral bulunmaktadır. Çaya eklenecek bal ile hem çayın lezzeti hem de antioksidan etkisi arttırılabilir. Zencefil de bal gibi iyi bir antioksidandır. Toz yerine tazesini kullanmak daha fazla yarar sağlamaktadır.

Hazırlanışı

Yarım litre kaynar suyun içerisine 1 yemek kaşığı yeşil çay, 1 fındık kadar zencefil, 2-3 iri tane karabiber ekleyip 4 dakika boyunca demlemeye bırakınız. İçerisine 1 tatlı kaşığı bal ve 2-3 damla limon ekleyip tüketiniz.

Kefir

İçerdiği probiyotikler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Kefir sütte bulunan tüm besin öğelerini içerir. Bazı araştırmacılar kefiri 80 yaşın üzerinde yaşamın anahtarı olarak görmektedir.

Evde Kefir Yapımı

Evde hazırlanması oldukça kolay olan kefir için gerekli malzemeler: Oda sıcaklığında 1 litre süt, ceviz büyüklüğünde kefir mayası, cam kavanoz ve plastik süzgeç (metal ürünler mayanın bozulmasına yol açmaktadır).

Hazırlanışı

Sütün içerisine kefir mayasını ekleyip tahta ya da silikon kaşıkla kefir tanelerine zarar vermeden iyice karıştırın. Kabın üzerini temiz bir bez ile kapatın. Oda sıcaklığında, karanlık bir ortamda en az 24 saat mayalanması için bekletin. Mayalandıktan sonra süzgeçten geçirerek, süzgecin üzerinde kalan mayayı tekrar kullanmak üzere ayırın. Süzgecin altında kalan kısım içime hazırdır. Buzdolabında bekleteceğiniz kefiri 2 gün içerisinde tüketin.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler