Alman filozof ve kültür eleştirmeni Walter Benjamin öğrencilik yıllarından beri okuduğu her kitabı günlüğüne kaydetti.
Benjamin 22 yaşında olduğu 1917 yılından Nazilerin işgal ettiği Paris’ten kaçtığı 1939’a kadar küçük bir deftere okuduğu tüm kitapları numaralandırdı. Bugüne ulaşan notlarında numaralandırma 462 ile başlıyor (önceki kayıtlar kayıp) ve 1712’de, Robert Hichens’in “La Toque Noire” (Celse Açılıyor) romanıyla sona eriyor. Hesaplamalar, Benjamin’in haftada bir kitaptan daha fazla kitabı okuduğunu gösteriyor.
Not defteri bu ay boyunca Berlin’deki Galeri Max Hetzler’de sergilenecek. Not defterine gün yüzüne çıkaran Walter Benjamin Arşivi’nin araştırmacılarından Ursula Marx “Burada elimizde olan Bejamin’in ilminin arşivi. Kendini nasıl eğittiğinin hikâyesini okuyorsunuz” dedi.
Defterde, Benjamin’in genelde listeye sadece kitabın ve yazarın adını eklediğini ancak bazen kitabı nerede ya da ne zaman okuduğunu, tek seferde okuyup okumadığını ve nadiren de fikirlerini yazdığı ve kimi kitapları “çöp” (schund) ya da “aptal” (albern) diye tanımladığı görülüyor.
Defterde Proust ve Baudelaire’in adlarıyla birlikte Rus edebiyatının (Dostoyevski, Çehov, Gogol) ve Alman felsefesinin (Nietzche, Heidegger, Marx) önemli adları sık sık geçiyor. Ancak Benjamin’in suç ve gizem romanlarına duyduğu sevgi, defterin en ilginç kısımlarından biri. Öyle ki Benjamin, oyun yazarı Bertholt Brecht ile birlikte bir polisiye roman yazmayı planlıyor. Kitapta üçAgathe Christie ve iki Arthur Conan Doyle ile birlikte “Winnie-the-Pooh”nun yazarı A. A. Milne’ın yazdığı “The Red House Mystery” kitabı da listelenmiş.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.