Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, “Bizi ortak bir mücadelede yeniden bir araya getiren Niyazi Kızılyürek’e teşekkür ediyoruz, 9 Haziran’da çok daha güçlü sandığa gideceğiz” dedi. Eski müzakereciler Özdil Nami ve Erhan Erçin de Avrupa Parlamentosu’nun önemli bir mücadele alanı olduğunu anımsatarak, “Önümüzdeki seçenek istisnai bir isim olarak Kızılyürek’in parlamentoda sesimiz olmasıdır” şeklinde konuştu.
KTAMS BARIŞ SALONU TÜMÜYLE DOLDU
KTAMS Barış Salonu’nun tümüyle dolduğu etkinliğe siyasetçiler, sendika başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda Avrupa Birliği seçmeni katıldı.
Serkan Soyalan’ın sunumu ile başlayam gecece, eski müzakereciler Erhan Erçin ile Özdil Nami, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı Mehmet Harmancı ve Avrupa Birliği Parlamenteri Niyazi Kızılyürek konuşma yaptı.
ERÇİN: “AVRUPA PARLAMENTOSU MÜCADELE ALANI”
Kıbrıs müzakerelerinde sorumluluk üstlenen ve son olarak Özel Temsilci görevinde bulunan Dr. Erhan Erçin, Avrupa Parlamentosu’nun önemli bir mücadele alanı olduğunu ifade etti.
Erçin, Kıbrıslı Türklerin kendi hak mücadelesinde açabildiği her kapıyı açmaya yoğunlaştığını anlattı, son 5 senede Niyazi Kızılyürek’in Kıbrıslı Türklerin sesini parlamentoya taşıdığını belirtti.
9 Haziran’daki seçimlere Kıbrıslı Türklerin aktif katkısının önemine dikkat çeken Erhan Erçin, “Bu seçim bizim geleceğimizle de yakından ilgilidir” dedi.
Erçin sözlerini şöyle tamamladı:
“Kendi kimliğimizi, kişiliğimizi, ekonomimizi ve barış projemizi ileri taşımak için Avrupa Birliği’ndeki haklarımıza sahip çıkmalıyız. Avrupa’da kapıları açmak için çok uğraştık, Niyazi Kızılyürek bize pek çok kapıyı açtı, çok çalıştı, bu imkanı kaybedemeyiz.”
NAMİ: “YOLUN AÇIK OLSUN”
Bir başka eski müzakereci Özdil Nami de konuşmasında, Kızılyürek’in Avrupa Parlamentosu’nda büyük zorluklarla önemli bir mücadele üstlendiğini söyledi.
Nami şunları söyledi:
“Niyazi Kızılyürek istisnai bir kişilik, bilge bir insan, elbette Kıbrıslı Türklerin gerçek hakkı, Kıbrıs’ın kuzeyinde kendi seçimlerini yaparak, kendi temsilcilerini Avrupa’ya göndermektir. Ancak bugünkü şartlarda madem ki Niyazi Kızılyürek var, parlamentoda sesimiz olması önemlidir. Mücadele hem Brüksel hem de Lefkoşa’da sürmelidir. Yolun açık olsun Niyazi Kızılyürek, bu yolculuğunda sana başarılar diliyorum.”
HARMANCI: “HAKLARIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ”
Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı da “Uzun zamandır özlediğimiz bir birlikteliğe vesile olan Niyazi hocamıza teşekkür etmemiz gerekiyor” sözleri ile konuşmasına başladı.
Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği serüvenin hayal kırıklığı ile başladığını belirten Harmancı, karşılıklı ödevler ve imkanlar olduğunu, bunun takibi için de parlamentodaki temsiliyetin önem kazandığını ifade etti.
Harmancı, Niyazi Kızılyürek’in Avrupa Parlamentosu’nda oyun değiştirici bir etkisi olduğunu belirterek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin resmi tezlerini de zorladığını söyledi.
Avrupa Birliği üyesi olarak mevcut haklarımızı sonuna kadar kullanmamız gerektiğini söyleyen Harmancı, “Hukukun yerle bir edildiği bu düzende, gayrı meşru birçok ilişki modelinin de sona erme zamanıdır” dedi.
Harmancı şunları söyledi:
“AB ile ilişkilerimimizde değiştirmemiz gerekenler var, ancak, Avrupa Birliği’nin de Kıbrıslı Türklere bakışını değiştirmesi gereken unsurlar var. 2019’dan bugüne parlamentoda Kıbrıslı Türklerin meselelerini sorgulayan, gündeme taşıyan bir isim var. Bu devam etmek zorundadır”
KIZILYÜREK: GELINIZ BIRLIKTE ÇALIŞALIM, BU SEÇIMI KAZANALIM
Avrupa Parlamenteri Niyazi Kızılyürek de konuşmasında, Kıbrıslı Türk barışseverlerin, önemli bir kalkışma ve iradesiyle Avrupa’da haklar elde ettiğini söyleyerek, kendisinin bu haklar üzerinden mücadele verdiğini belirtti.
Avrupa Birliği Konseyi’nin 26 Nisan 2004 kararını hatırlatan Kızılyürek, bu kararla Kıbrıslı Türklerin yerlerinin Avrupa Birliği olduğunun da kayıt altına alındığını belirtti.
İlk Adaylığı sürecinde AKEL’in önemli bir risk üstlendiğini, Kıbrıslı Türklerle ilgili tüm çabalarına da destek verdiğini anlatan Kızılyürek, “O nedenle yine işbirliği yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“Avrupa Parlamentosu uluslarar üstü bir kurumdur” diyen Kızılyürek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Annan Planı’nda Kıbrıslı Türklerin 2 parlamenteri ayrı seçerek, parlamentoya göndermesi vardı ancak o plan hayata geçmedi. İlginçtir, şimdi bunun üzerinden bize saldıranlar, o plana hayır dediler. O iki sandalye fikrini barış güçleri kazandırdı. Ayrıca ben Kıbrıslı Türklerin iki sandalye talebine halel getiren bir mücadele yapmıyorum, buradayım, geliniz tüm haklarımız için hep birlikte mücadele edelim. Şunu da unutmayalım, tüm tarihimizde ortak oy kullanabileceğimiz tek seçim, Avrupa Parlamentosu seçimidir. Bizim ülkemizde bir etnisite bağnazlığı vardır. Maalesef ortak bir siyasal alan yaratılamamıştır. Siyasetçinin sadece bir etnik topluma hesap verdiği bir ülkede, etnik grupları barıştıracak siyasetçiler üretmek çok zordur.”
“Kıbrıslı Türklerin meşru haklarına yönelik her alanda müdahale için oradayız” diyen Kızılyürek, Yeşil Hat Tüzüğü’nden eğitime, yurttaşlıktan Türkçe diline kadar yaptığı çalışmaları anlattı.
“Siyaseti adanın kuzeyine hapsedemeyiz” diyen Kızılyürek, “Geliniz birlikte çalışalım, bu seçimi kazanalım; Kıbrıslı Rum liderliğine eşit ortak olduğumuzu anımsatalım, Avrupalı değerlere sahip olduğumuzu Avrupa Birliği’ne gösterelim” şeklinde sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.