Yapmayın dediler. Kurmayın dediler ama biz inadına kuracağız ve ilelebet yaşatacağız diyerek KKTC’yi kurduk. Aslında KKTC’yi kurmamız ülkemizi çok sevdiğimizden değil, sona eren ve bir daha o koltuğa oturamayacağımızdan kaynaklanan ‘Egomuzu’ tatmindendir diye düşünüyorum. Sonuçta Federe Devletin imkânlarını elimiz ile iterek ilelebet yaşatacağız dediğimiz KKTC’yi kurduk. Kurduktan sonra yine egolarımız nedeni ile önce BM’nin sonra da AB’nin yaptırımları ile karşı karşıya kaldık. KKTC’yi nokavt eden son yumruk ‘ABAT’ kararları ile geldi. Alınan uluslararası yaptırımlar ile abondone olan bir boksör görüntüsü veren KKTC son yumruk sonrasında nokavt olmaktan kurtulamadı. Sporcu görünümlü, sağlıklı ve gürbüz bir delikanlı olacak dediğimiz 30 yaşındaki KKTC, kurulduğu gün kendisini tanıyan Pakistan ve Bangaladeş gibi ülkelere verilen ültümatom sonrasında yalnız kalmanın sıkıntılarını yaşamaya başladı. Anasının da ‘Tanıdım’ demesine karşın pekte tanımaya niyetli olmadığı, anasının kuzusu KKTC bugün prematüre bir bebek olmanın ötesinde pek fazla bir görüntü vermiyor. Neyse konu tanımak veya tanımamak değil. Yavruyu tanırım diyen ananın kendine özgü üslubu ile tanımadığını göstertmesi ve gizliden gizliye ambargoyu ‘Allahına’ kadar bizlere uygulamasıdır. Patates, narenciye Mersin duvarından geri dönerken, yatırım adı altında Türkiyeli iş adamlarına tanınan olanaklar nedense biz Kıbrıslı Türklere tanınmıyor. Türkiye’den gelen ve Türkiye’den gelecek suyun borularını döşeme ihalesini kazanan firma, taşeron olarak kullandığı firmaları bir bir ekarte ederken yolları da köstebek yuvasına döndürdü. Yol kenarlarına açılan çukurlar, uzun bir süre ‘Ölüm çukurları’ gibi yol kenarında alacakları canları beklerken, özellikle Lefkoşa Bölgesinde sürücülere de ‘İllallah’ çektirdi. Bir taraftan ölüme davetiye çıkartan çukurlar yol kenarında avlayacakları avı beklerken, Kara Yolları tarafından ücretleri ödenmesine karşın, Maliye tarafından Kıb-Tek’e ödenmediği gerekçesi ile enerjisi kesilen yollardaki lambaların yarattığı karanlıklar da ölümlü kazalara neden oldu. Osman Aydın’ın ölümü sonrasında birden Kıb-Tek’e olan borçlar ödenerek yollardaki ışıklar karanlığı gündüze dönüştürürken, vatandaş bunlar ölümlü bir kazanın olmasını mı bekliyorlardı demekten kendini alamadı. Kalitelidir denilen yollar köstebek yuvasına dönüşürken, ansızın yol ortasında nerden ve nasıl oluştuğu bilinmeyen çukurlar da birer ‘Bubi’ tuzağı gibi arabaların canına ot tıkama görevini üstlendi. Karanlık yollar can alırken sanırım bukez yol kenarlarına açılan ölüm çukurları can alacağı günü bekliyor. Kısacası uzman diye KKTC’ye gelen firmaların uzmanlık dereceleri ortaya çıkarken, kumarhane ile otel sahiplerinin piyasada nakit para bırakmadıklarını ve hortumu takıp Türkiye’ye akıttıklarına da tanık olduk. KKTC For Ever tamam da For Ever’i anasının eline bakan prematüre bir bebek olarak değil sağlıklı bir bebek olarak gerçekleştirelim. Haaa bunu da beceremezsek o zaman çek fişi bitir işi diyelim. ******* Sahibine Mesajlar Sayın Derviş Eroğlu, öncelikle Cumhurbaşkanlığı adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Ancak dikkat ettim de aday olcuğunuzu canlı yayında değilde paket yayında açıkladınız. Hayrola heyecandan konuşamamaktan mı korktunuz? Yoksa artık canlı manlı konuşmam bundan sonra hep böyle mesajı vermeye çalıştınız? Birde Çok koşan çabuk yorulur misali diğer adayların aday olduklarını açıklamalarını beklediniz ve onların yorulmaları sonrasında mı adaylığınızı açıkladınız? Eeee size boşuna Eroğlu’nun kafasında 40 Tilki dolaşır bir birlerinin kuyruğu birbirine değmez sözünü boşuna yakıştırmadılar. ** Sayın Mustafa Aydın, öncelikle başınız sağolsun. Çok yakından tanıdığım ve adam gibi adam olan babanızın ölümüne çok üzüldüğümü söylemek isterim. Yollardaki 3 Kuruşluk ışıklandırma parasını ödemeyen, kaliteli yol yaptık diyerek 3 defa açılışını yapan ancak hiçte affedici olmayıp, bir hatayı ölümle cezalandıran bu yolları bize münasip gören muhterem beyefendiler babanızın ölümünden sorumludur. Kapkaranlık bir yolda bir salon aracı bile sığmayan servis yolunda duran araç çok değerli bir insan olan babanızı değil hepsimizi öldürdü. Başınız sağolsun. Osman kardeşim nur içinde yatsın. Mekanı cennet olsun. ** Sayın Lika Şemmedi Face Book’ta Sayın Kudret Özersay’a yönelik yazıda Sn Özersay benim tel. no. nereden aldığınız veya kim size verdi bilmiyorum. Ama lütfen her gün mesaj göndermeyin telefonuma. O gün nerede olduğunuzu ve ne yaptığınız beni ilgilendirmiyor. Lütfen artık mesaj göndermeyin dediniz. Sayın Lika Şemmedi vallahi siyasiler lütfenden mütfenden anlamaz. Nasıl ki çok mal haramsız, çok söz yalansız olmazsa, siyasilerde vatandaşa işkembei kübradan atmazsa olmaz Lika hanım. ** Sayın Habil Tülücü, bakıyorum bölgenizi çiçek gibi ettiniz. Yalnız o çiçeğe bakarken o çiçeğin ne cins bir çiçek olduğunu pek anlayamadık. Kıbrıslı Türk MHP’nin eski başkanı rahmetli Alparslan Türkeş’in ismini verdiğiniz park galiba park olmaktan çıktı. Halı sahaya halı saha demek için bin şahit gerek. Gençler sana yönelik tepkilerini dile getirirken inceden inceye mesajcıklarını da gönderiverdiler. Vallahi ne diyeyim? Bıçağı kestiren kendi suyu, insanı sevdiren kendi huyudur. Senin huyun pislik içerisinde yaşamayı sevebilir. Ama bölge halkının huyu da emin ol mis gibi bir bölgede yaşamayı sever. Başkan çöreğin büyüğü unun çoğundan olur. Ama senin un mafiş galiba. ** Sayın Mehmet Avcı, direksiyon başındakini alkol, uyuşturucu, dikkatsizlik öldürür. Tamam da devletin parasını aldığı halde yukarıdakiklerin hizipleşmesi sayesinde parası ödenmeyen ve kesilen elektrikler nedeniyle kaza yaparak ölmesini siz nereye bağladınız. Hiç ummadıkları bir yerde kendilerini bulan bazı zatların burunlarından kıl aldırmayarak inatlaşması ve bu inatlaşma sonrasında insanlarımızın hayatını kaybetmesi sanırım dünyanın en geri kalmış ülkesinde bile görülmez değilmi? Ah Sayın Avcı, Eşeğe arpayı bol verisen ya yarış atı ile yarışmaya yada güreşmeye kalkışır. Bilmem anlatabildi mi? ** Sayın Şifa Çolakoğlu, Mağusa Kaymakamı olarak, gazetelere yansıyan fotoğrafınızda maşallah yüzünüzde güller açıyor. Gülücüklerin binini bir paraya satışa çıkartmışsınız. Vallahi yüzünüzde güller açtı açmasında da sizin binadaki tadilat esnasında gerekli önlemleri almadığınız için bir işçinin başına bir şey gelmiş olsaydı sanırım güllerin yerini limon alacaktı. Tabi bukez gül yerine limon satacaktınız. Büyüklerimiz Cami ne kadar büyük olsa imam bildiğini okur der. Ama cemaat galiba sizin sesinizi beğenmediği için caminin büyüklüğüne bakmayıp harç bitti yapı paydos dedi. Bu defa lütfen detone olmamaya dikkat edin. Akordu bozuk ses düzeni insan sağlığına olumsuz etki yapar. Ve işte böyle sağlık elden gitmeden sizin inşaat elden gider. Yaaaa!.. [caption id="attachment_41638" align="alignright" width="504"] Günün Fotoğrafı 1[/caption]
KKTC For Ever mi dediniz?
- 15:06 - KKTC’de İkamet İzinleri Olmayan 3 Kişi Tutuklandı
- 14:56 - Lapta’da Komşusunun Evinin Camlarını Kıran Şahıs Tutuklandı
- 14:45 - Ercan Havalimanı’nda Sahte Kimlikle Yurt Dışına Çıkmaya Çalıştı
- 14:38 - Alkollü Sürücü Gazimağusa-Karpaz Yolunda Kaza Yaptı
- 14:27 - Girne’de Araç Yangını: İtfaiye Ekipleri Müdahale Etti
- 14:24 - Alayköy’de Gece Kulübüne Silahlı Saldırı: 3 Kişi Gözaltında
- 14:03 - Gazimağusa ve Beylerbeyi’nde Ani Ölümler
- 13:36 - Nöroloji Uzmanı Dr. Özarslan: 'Alzheimer kader değil'
- 13:29 - Selma Eylem: Okullarda artan şiddet ve zorbalık endişe veriyor
- 13:19 - Necati Taşkın’daki basketbol maçları ertelendi
- 13:06 - DAÜ Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğrencilerinden Dünya Çocuk Hakları Günü’ne Özel Etkinlik
- 13:04 - Bakanlık açıkladı: Beklenen ödeme yapıldı
- 12:55 - Güney Kıbrıs’ta anketlere göre pahalılık en büyük sorun
- 12:54 - Hristodulidis: Silahlanma programımız güçlenmeye devam edecek
- 12:15 - Tufan Erhürman: Çocuklarımız geri gelmeyecek, bu dava başka çocuklar aynı şeyi yaşamasın diyedir
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.